cheesecake

671 41 27
                                    

"Merak etmeyin Gözde Hanım, gözünüz arkada
kalmasın. Hoşçakalın."
Demir kapıyı kapatmasının ardından derin bir iç çekti esmer olan. Bu işi yapmak zorundaydı çünkü minnettarlığını bir şekilde göstermesi gerekiyordu.

Arkasını döndüğünde, krem renkli kanepede oturan çocuğun gözlerinin kendisinde olduğunı farketti. Bir çocuk bakıcısı olmadığı kalmıştı.
Adımlarını içeriye yönelttiğinde, kanepede oturan çocuk çekingence gözlerini kaçırdı.
"Evet Alican, artık başbaşayız." Alican, huzursuzca yerinde kıpırdandı. Evde ailesi olmadan, başkasıyla kalışı ilk değildi. Ama bir yabancıyla kalıyor olması ilkti. Önce ki seferler her zaman ya dayısıyla ya da Barış ile kalırdı.
Fakat bu sefer ki öyle olmadı. Dayısının artık evlenip, çocuk sahibi olmasının ardından daha az kendisine bakmaya başlamıştı. Hatta artık hiç gelmiyordu bile.
Bu böyle olunca, babasının
şirketten ayarladığı bir çalışanın yeğeni olan Barış ona bakmaya başlamıştı.
Barış harika birisiydi! Her zaman o konuşmasa bile onu anlardı ve onunla vakit geçirmek çok eğlenceliydi! Fakat ne yazık ki Barış'ın birkaç günlüğüne şehir dışına çıkması ikilinin ayrı kalmasına sebep olmuştu.

Umarım Barbaros, Barış kadar olmasa da onunla iyi vakitler geçirebilirdi.

Çocuğun yüzünden okunan mutsuzluğu, büyüğün rahatsız olmasına sebep oldu.
İnsanların yanında böylesine mutsuz ve çekingen olmasından hoşlanmıyordu.
Barbaros, küçüğün yanında rahat hissedebilmesi için çabalayacaktı.
"Ne yapmak istersin Alican? Şu anda yapman gereken bir şey var mı?" Alican'ın yanına oturduğunda gayet ılımlıca yaklaşıyordu ona.
Onu korkutmak, ya da rahatsız etmek gibi bir amacı yoktu. Fakat yanında oturan çocuk kaşları hâlâ çatık bir şekilde etrafa bakınıyordu.
Yanında oturan adamın sorusunu düşündüğünde, aynı ifadesiyle hızla kafasını salladı.
"Ne yapman gerekiyor peki? Ne yapacağız?"
Alican, kararlıca başını bu defa olumsuzca iki yana salladı."Sen yapamazsın. Barışla yapacağız." 
"Barış? Sana bakan kişiydi değil mi?"
Alican, kaşları çatıkça başını evet manasında sallarken kucağında ki peluş yastığı gerginlikle sıkıyordu. "Ama şu anda Barış burada değil. Hatta bu şehirde bile değil. O yüzden Barış gelene kadar ne yapacaksan benimle yapmak zorundasın."

Küçük, duyduklarıyla gözlerinin dolduğunu, görünüşünün bulanıklaştığını hissetti.
Barış da yanından gitmişti işte. O da dayısı gibi gitmişti. Belki de Barış'da orada evlenip, minik bebekleri olacaktı ve onlarla ilgilenmek zorunda kaldığı için bir daha hiç Alican'ın yanına gelmeyecekti. O da dayısı gibi gelmeyecekti bir daha. Düşünceleri, gözyaşlarının akmasına sebep olurken kucağında ki peluşu daha güçlü sıkıyordu.
Boğazından kaçan hıçkırık, yanında ki adamın şok olmasını sağlamıştı.

Barbaros, şaşkınca yanında oturduğu çocuğa bakarken birden bire niçin ağladığını kavrayamamıştı. Ne yapacağını bilmezcesine eğilerek yüzüne bakmaya çalıştı.
"Alican? Noldu, niye ağlıyorsun?"
Küçük çocuk, hıçkırarak ağlamaya devam ederken kucağında ki peluşa sıkıca sarıldı.
"Barış'ı istiyorum" Cümlesinin hemen ardından boğazından kaçan hıçkırık Barbaros'un bıkkınlıka bir iç çekmesine sebep oldu. Sağ elini, Alican'ın saçlarına götürerek okşadı. "Barış gelecek Alican, ama sadece orada biraz işleri varmış. O gelene kadar da ben sana bakmak zorundayım. Anlıyor musun bemi?" Küçük olan, sakince büyüğün sözlerini dinlemeye çalışırken hâlâ küçük içler çekiyordu. Birkaç saniyenin ardından başını salladığında, hıçkırıkları azalmıştı.

Kızarmış gözleriyle, burnunu çektiğinde gözleri yerde ki halıdaydı. "Ne zaman gelecek Barış?"
Barbaros, elini alnına düşen tutamlarına götürerek yana attı. "Bilmiyorum, babanlarda bilmiyor. İşi ne zaman biterse o zaman gelecek."
Yanıt olarak küçük bir kafa sallama aldığında yeniden bir iç çekti Barbaros.
Kanepeden kalkarak Alican 'ın biraz çarprazında dikildi.
"Pekâlâ, şimdi ne yapamak istersin?"

Alican, başını kaldırdığında Barbaros'un ne kadar cüsseli olduğunu düşünemeden edemedi. Tıpkı, odasında bulunan Hulk figürlerinin aynısına benziyordu.
Tekrar burnunu çektiğinde, karşısında ki adam gelecek yanıtı bekliyordu.
"Cheesecake yemek istiyorum."

............................

Merhaba! Yeni bir kurgu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Merhaba! Yeni bir kurgu.

Bu kurgu da ki Alican biraz farklı
çünkü kişiliği saf bir çocuk. Bu herhangi bir hastalık değildir. Otizim vs değil. Sadece oldukça saf ve masum büyütülen bir çocuk. Kafa şeklinin küçük bir çocukla benzer olduğuna emin olabilirsiniz.
Bu yüzden anne babası reşit olmasına rağmen onu evde tek bırakamıyor maalesef.
Umarım anlamışsınızdır nasıl bir hayata, kişiliğe sahip olduğunu.

Umarım hoşunuza gider.💮

(Kitap age-play kitabı değildir.)

Yaşlar.
Barbaros = 26
Alican = 19

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 06, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Hulk |Alican Sabunsoy x Barbaros Yoloğlu|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin