Ölüm rüyası
11.08.2011"uyanmak zorundasın hemen şimdi uyanmak zorundasın yoksa rüya görürken öleceksin"
Kitabın son cümlesini okuduktan sonra kafamı kaldırdım. Soğuk kahveden bir yudum aldım ve odanın sıcaklığına dayanamayıp camı açtım. O sırada ufak bi çığlık duydum. Kafamı hemen benginin odasina çevirdim ardından benginin benim adimi bağırdığını duydum. Benginin odasına doğru koştum. kapıyı açtığımda benginin yatakta oturup ağladığını gördüm. Ne olduğunu anlamak için hemen yanına oturup bengiye endişeli bir ifadeyle "Ne oldu?" Diye sordum. Bengi nefes nefese kalmış bi şekilde yatağının başındaki komidine uzanıp suyundan içtikten sonra hemen cevap verdi. "Ayza saçmaladığımı düşünceksin ama rüyamda yine öldüğümü gördüm" tekrar derin bir nefes aldı "hemde bu sefer tamamen tarihini" diye ekledi. Şaşkınlıkla ve dalga geçercesine güldüm "bu olayı çok büyütüyorsun" dememe kalmadı bengi hemen cevapladı " Ayza başıma birşey gelicek eminim tarihini gördüm diyorum " dedi. Tahammülsüzce dinlerken saçlarını okşayıp onu sakinlestirmeye çalıştım. "Bebeğim korktuğunu biliyorum ama nerdeyse bi buçuk aydır aynı rüyadan ve o kadından bahsediyorsun korkmana gerek yok bi buçuk aydır hiçbir şey olmadı ayrıca bu rüyalar şu korku filmini izledikten sonra olmaya başladı kesin onun etkisinde kaldin" diyerek birazda olsun içini rahatlatığını düşünerek yüzünü kendi yüzüme çevirdim göz yaşlarını sildim ve gülümsedim. Bengi "sanırım haklisin biraz fazla abarttim" dedi ve gülümsedi. Ortamı yumusatmak için "hadi bakalım söyle şu ölüm tarihinide helvani yetiştiriyim" dedim. Bengi kahkaha atarak ama gözleri dolu bi şekilde "13.08.2011" dedi. Güldüm ve " Daha iki günümüz var rahat rahat yetişir" dedim ve ikimizde kahkaha attık. "Hadi bakalım bengi hanım yemekler hazır sofrayı kurmak sana düşüyor" dedim. Bengi " off bu gecedemi ben hazirliycam" diye mırıldanarak mutfağa doğru yol aldi.
Yaklaşık bi saat gectikten sonra yemeklerimizi yemiş ve koltukta yayılmış bi şekilde yatarken bengiye dönüp " ne gördün tam olarak rüyanda" diye sordum normalde merak etmezdim ama bi garip olmuştum bu yüzden sorma ihtiyacı hissettim. Bengi bana dönüp " Yine ayni üstümde beyaz bi elbise vardı saçlarım dağılmış ve yamuk yumuk kesilmiş yatağımın yanındaki hamağın ipiyle asılmış şekilde gördüm kendimi o yaşlı kadin yanımdaydı yüzü ruh gibi bembeyaz saçları benim gibi yamuk yumuk kesilmiş bi elinde kefen vardi ve diğer eliyle duvara tarihin son rakamını yazıyordu son olarak üstüme doğru koşmaya başladı delirmiş bi şekilde kendimi öyle görünce çok korktum uzaktan sanki ölüşümü gördüm" dedi. Şaşırmış bi şekilde " bu hep rüyanda gördüğün beyaz saçlı sarımsı gözlü olan kadın mi?" Diye sordum. Cevap olarak kafasini salladı ve elindeki papatya çayından bir yudum aldı. Çayın sıcaklığı ağzını yakmis olucak ki yüzünü buruşturup " Neyse ya alt üstü Bir rüya ayrıca yarın cok isimiz var alışverişe gidicez uyusak iyi olucak" diyerek yanımdan kalkıp odasina doğru ilerlemeye başladı. Bense arkasından bağırarak "iyi rüyalar güzelim" dedim ve ekledim "ölüm rüyası görmeyi unutma" cümlemi bitirdiğimde benginin arkasını dönüp göz devirdiğini gördüm ve gülerek odama doğru ilerledim.
Sonunda bi gün daha bitmişti yarın bengiyle alışverişe gidicektik o yüzden güzel bir uyku çekemem şarttı. Benginin gördüğü rüyalar artık aklımı karıştırmaya başlamıştı normalde böyle şeylere takılmazdim bunada takılmıycaktim fakat birşeyler beni çekiyordu. Kötü birşey olmayacağını düşünerek düşüncelerimin arasına dalıp uyumaya karar verdim ve kendimi yatağın sarmalayan kollarına bıraktım...
12.08.2011
Benginin bağırışıyla gözlerimi araladim. Bengi ne zaman alışverişe gidecek olsak beni erkenden bağırarak uyandırmayı çok sever ben ne kadar nefret etsemde. Gözlerimi ovalarken bengiye seslendim "nefret ediyorum beni uyandırmadan bengi" asla umrunda olmayan bi ifadeyle elindeki kıyafetleri göstererek "hangisini giyiyim siyah mı? beyaz mı?" Gülerek cevapladım "Siyah" en sevdiğim renklerin arasında siyahta vardı. Aslında tüm renkleri seviyorum ama şu bi aydır siyah beni çok çekiyor. Neyse boş bilgileri verdiğime göre bengiye dönüp "hadi giyinde çıkalım. Bu arada saat kaç?" Bana dönerek "geç kaldık saat tam 15.36 uykucu kalkta giyin çıkalım" dedi şok içinde hemen elimi komidinin üzerinde bulunan telefona attım. Telefonu açtım ve saate baktım. Saat daha 11.36'di. şuan benginin üstüne atlamamak için kendimi çok zor tutuyordum ama ona güzel bir saka yapmak istedim. Aklıma gelen fikirle sırıttım. Hemen banyoya doğru koştum elimi yüzümü yıkadıktan sonra benginin sürekli saçlarını kestiği ara kat makasını daha keskin olan makasla değiştirip güldüm ve sesizce olay mahalinden ayrıldım. Hemen üzerimi değiştirmeye başladım. Üstüme siyah bir t-shirt altıma bir kot pantolon giydikten sonra saçlarımı taradım ve kremledim malûm kıvırcık saç problemi. İşlerim bittikten sonra koltuğa yayılıp benginin çığlığını beklemeye başladım. Bi yarım saat geçti geçmedi o çığlığı duydum. "AYZA" Kahkaha atarak banyoya doğru ilerledim. Kapıyı araladığımda benginin saçlarının yamuk yumuk kesilmiş ve heryerin saç olduğunu gördüm. Bu kadar yamuk olucagini tahmin etmemiştim. Yüzümdeki sırıttış ifadesiyle bengiye "artık beni bağırarak uyandırmasın heralde" dedim. Bengi sinir dolu ifayle " Ayza yarın benim doğum günüm ben napıcam şimdi? Bu halde asla dışarı çıkamam kuaförümü aramam lazim önümden çekil" dedi. Beni ittirip koşarak telefonuna sarıldı. Sanırsam kuaförünü aradı ve ağlak bir ifadeyle yanima geldi. "Ayza kuaförümün tüm randevuları dolu napıcam ben şimdi?" Dedi ve ekledi "elbisemi sen alirsin yarında kuaförüm eve gelir ve halletmeye çalışır bu saçlarımı." Aşırı şaşkındım normalde benginin benim üstüme atlayıp saçlarımı kesmesi gerekiyordu. Bu sakinliği beni korkutsada dediğini onaylamaktan başka şansım yoktu. Kafamı sallayıp evden çıktım. Benginin son zamanlarda hareketleri aşırı değişmişti. Bu arada söylemeyi unuttum bengilerin soyu Babil büyücülerine dayanıyor. Bu durumdan biraz tırssamda pek belli etmiyorum. Gezerken bi mağaza gördüm ve tam bengilik olduğunu düşünüp içeriye girdim. İçerisi çok güzel ve şıktı. Hemen gözüme kestirdiğim elbise reyonuna doğru ilerledim. Bir sürü elbise vardı ama ben seçimimi beyaz elbiseden yana kullanmayi tercih edicektim. Beyaz hem bengiye çok yakışıyor hemde göz rengini ortaya çıkartıyordu. Kısa bi alışveriş sonrası evin yolunu tutmuştum. Yavaş yavaş yürürken telefonuma bir bildirim geldi.
Bengim🫶
-Nerdesin çok merak ettim?
-geliyorum bebeğim yoldayım.
-tamam gelirken tatlı alırmısın?
-alırım bebeğim neyli istiyorsun?
- frambuazzzz
- timamdırrrr.
Ardından telefonumu cebime koyup yola devam ettim. Yolun üstündeki pastaneye uğrayıp bengiye her zamanki frambuazli cheesecake aldım. Parasını ödeyip çıktığımda karşımda beyaz saçlı kisa boylu sarımsı gözlü yaşlı bi kadın duruyordu. Kadın bana gülümseyip gitti. Şaşırmıştım kadını sanki yıllardır tanıyordum. Çokta umursamadan eve geri döndüm. Kapıyı çaldığımda bengi kapıyı açtı. Hemen bana sarılıp özlediğini söyledi. Bengi çok tatlıydı beni hep özlerdi yanımdan ayrılmak istemezdi. Zaten ailesini kaybettikten sonra beraber yasamaya karar vermiştik benim ailem farkli bi şehirde olduğu için bi sorun çıkmamıştı. Bengiye sarılıp cheesecakeni verdim. Beni öpüp içeriye doğru koştu. Gülerek kapıyı kapattım. İçeri girdiğimde bengi nerdeyse tatlının yarısını yemişti elimdeki elbise poşetini bengiye uzattım. "İyiki doğdun bebeğim hep beraber olmak dileğiyle nice yıllarımız olsun" dedim. Benginin bana afallamiş şekilde baktığını görünce yüzüm düştü. "Ne oldu beğenmedin mi elbiseyi?". "Ayza elbise çok güzel sana güvenebileceğimi biliyordumm" dedi ve bana sarıldı. Ona karşılık verdim. " Askim ben çok yoruldum yatmaya gidiyorum sende cok oylanma tamam mı?" dedim ve odaya doğru ilerlemeye koyuldum. Bengi ise arkamdan "tamam askim oyalanmam seviyorum seni iyiki varsın" dedi. Gülümseyerek yatağıma yattım. Yattığım gibi uyumuşum.
13.08.2011Gece su içmeye uyandım . Elim telefonuma gitti ve saatin 03.40 olduğunu gördüm. Garip bi koku geldi burnuma ve kokunun nerden geldiğini anlamak için kokuyu takip etmeye başladım. Koku benginin odasından geliyordu. Şaşırmıştım çünkü bengi kokusuna çok önem verirdi afallamiş şekilde benginin odasının kapısının önünde geldim. Odanın kapisini aralamaya başladığımda koku ağırlaşmıştı. Kapıyı tamamen açtığımdaysa karşımda hamağın ipiyle asılmış halde bengiyi gördüm. Şok olmuştum. Camın hızla kapandığını görünce yüzümü oraya çevirdim. Yine o kadındı. Yasli sarı gözlü kadın. Afallamiştim. Bengi herşeyi en ince detayına kadar anlatmıştı ölümünün ve ben salak gibi önemsememistim. Şuan Bengi karşımda hamağın ipiyle asılmış halde duruyordu. Üstündeki elbise özenle giydirilmiş gibiydi yere saçları dökülmüştü. Ellerim titremeye başladı ve ağlamam siddetlendi. Bengiyi asagiya indirmeye çalışıyordum fakat gücüm yetmiyordu. Komsularimizdan biri olan idris amca en sonunda kapıyı kırarak yanıma geldi. Beni hemen benginin yanindan cekip onu yere indirdi yatırdı. Benginin bembeyaz olan bi o kadarda morarmış cildine baktım. Her sabah özenle bakimini yaptığı elleri ve yüzü mosmordu. Yavaş yavaş gözlerim kapanmaya başladı ve sonunda yere yığıldım.
.
.
.
.
.
Bölüm sonuuu umarım beğenirsiniz ❤️🩹
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ölüm rüyası
Paranormalayza ve bengi iki yakin arkadaştır. benginin ailesinin ölmesi sonucu ayza benginin yanına taşınır. benginin soyu babil büyücülerine dayanmaktadır. bengiye yapılan bir büyü sonucu bengi bazı rüyalar görmektedir. gördüğü rüyalarda bazi ipuçları bulunm...