İyi okumalar:)
...
( Alice) " a-ama Leydim bu..."
" Peki hâlâ bu konuşmayı sonraya bırakalım kızlar. Hadi giyinmeme yardım edin."
Siyah saçlı:
" Ah elbette Leydim. Bu taraftan..."
Peşlerine düştüm. Odamla bitişik bir kapıdan geçerek dar bir koridordan ilerleyerek büyük beyaz bir odaya, ay pardon bildiğiniz bir mağazaya girdik içeride yüzlerce kıyafet, ayakkabı ve takı vardı. Ama sorun şu ki, bunlar tamamen çöp!!!!
Çok abatrılı, kabarık ve pastel renkler yoğunluklu kıyafetler. Hiçbiri giyilmeye uygun değil!! Bu kadının iğrenç bir zevki varmış...
" Bu kıyafetlerin tamamını satın!!"
İçlerinden en sade olanını seçip üzerime geçirdim. Saçlarımı ise at kuyruğu yaptım. Ardından elbisemle aynı renk olan beyaz düz sandalet ayakkabılar giydim:
" İşte böyle daha iyi. Siz ne düşünüyorsunuz hanımlar?"
( Alice) " her zamanki gibi çok güjelsiniz Leydim."
Siyah saçlı kadın Alice'i dürterek " Güzel demelisin!"
Alice kolunu kendine çekerken cevap verdi:
" Ben de öyle dedim zaten Mirette!"
...
Ben onları izlerken, hepsi canla başla çalışmaya başladı.
İsminin Mirette olduğunu öğrendiğim siyah saçlı, zümrütü andıran yeşil gözleri ile oldukça zarif bir görünüme sahip olan hizmetçim, diğer üçünün başı olmalıydı.
İsmini Ambar olduğunu öğrendiğim Kestane rengi saçları ve mavi gözlü olan hizmetçim ise tüm ağır işleri üstleniyor gibi görünüyordu.
Ve son olarak, İsminin Mogan olduğunu öğrendiğim kız, oldukça sessiz olan, uzun boylu gözlüklü, kahverengi saçlı kahverengi gözlü bir kadındı, muhasebeden sorumlu gibi görünüyordu.
...
Onları gözlemlemeyi bitirdikten sonra kahvaltı için aşağıya indim. Masada benden başka kimse yoktu. Bunun üzerine sevgili babam Marki James Weifal ve ağabeyim Lucas'ın gelmesini bekledim.
Bir süre sonra derin bir konuşma içerisinde olan abim ve babam beni görmezden gelerek masaya oturdular. Ve hararetli konuşmalarına devam ettiler. Dikkatlerini çekmek adına elimdeki cam bardağı sertçe yere fırlattım. Sonunda konuşmayı kesip yüzüme bakmışlardı:
( James) " Tanrı Aşkına Mira!! Bu ne saygısızlık!!"
Markinin öfkeli bakışlarına karşın ben gülümseyerek oldukça samimi bir ifade takındım:
" Af edersin babacığım, dikkatinizi çekmek istedim sadece."
Derin bir iç çeken marki bıkkın bir ifadeyle elini anlına koydu:
" Yine ne istiyorsun?"
İfademi hiç bozmadan cevap verdim:
" Sarayda ki balodan sonra Kontluğumuzda küçük bir kutlama düzenlemek istiyorum."
( Lucas) " Ölümden dönünce biraz akıllanırsın sanmıştım ama anlaşılan yanılmışım."
Saçları ve gözleri benimki gibi olan abime bakmak aynaya bakmak gibi hissettiriyordu. Sanki erkek olsaydım aynen böyle görünürdüm. Bunun şokunu hemen atlatarak abime karşılık verdim:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anti Fan, Kötü Kadın Olursa?!!
FantasyGenç ve yetenekli Sıla , dâhi denilebilecek bir zekaya sahip bir Matematikçidir. Bir gün bir trafik kazasında hayatını kaybeder ve uyandığında kendini nefret ettiği novel dünyasında bulur. ... Kurgu bana aittir iyi okumalar:)