1. bölüm: Hazırlan asistan iş gezisine çıkıyoruz..

224 4 3
                                    

Taehyung'dan.. (şarkı ile okumanızı tavsiye ederim)
~ Bu adam benim sınırlarımla oynuyordu adeta! Ne demek kahvenin rengi iştahını açmıyordu,hasbam! Sabahtan beridir sevgili patronum bay Jeon'a kahve yapmaya çalışıyorum,beyefendi sürekli bir bahane uydurarak kahveyi beğenmediğini ve tekrardan yapmam gerektiğini söylüyor, işim gücüm vardı be adam! Kendi kendime sayıklanarak biricik yontulmamış saf odun patronumun kapısının önüne gelmiştim, kapıyı çaldıktan sonra gel komutuyla birlikte içeri girdim,sevgili patronum ise teşrif edip kafasını yavaşça önündeki tonca dosyadan kaldırdı, sırıtıyor bi de odun işte odun!

-Kahvenizi getirdim bay Jeon , umarım bu sefer memnun olursunuz ,bay Chan ile olan sözleşme evraklarını hazırlamam gerekiyor lakin sizin ağzınıza layık kahveyi yapamadık daha malum,izninizle çalışmak istiyorum!

Jungkook'tan..
~ odamın kapısı çalındıktan sonra kafamı dosyalardan kaldırmadan içeri gir komutunu verdim ,daha sonra yavaşça kafamı kaldırınca gelen kişinin biricik asistanım Taehyung olduğunu gördüm ,asi miniğim benim .. kendisiyle gün içinde uğraşmak hoşuma gidiyordu, yaklaşık bir aydır kişisel asistanım olarak çalışıyordu, geçen bu zamanda kalbimin merkezine yerleşmeyi başarmıştı,her fırsatta beni kendine olabildiğince daha fazla aşık ediyordu,her zerresine delirdiğimin farkında değildi tabii ,oysa ki hiçbir zaman ona herkes gibi davranmamıştım ,her fırsatta ona olan duygularımı davranışlarım ile haykırıyordum adeta ama benim miniğim ısrarla bunu anlamak istemiyordu ..

Trip atışı bile kalbimin aşırı bir şekilde hızlanmasına neden oluyordu,sahi trip atarken bile bu kadar ateşli görünen başka biri var mıydı ki?! Tanrım sana geliyorum, konuştukça dudakları kalk ve beni talan et diye haykırıyordu adeta! Boğazımı temizleyip kafamı iki yana salladım, yüzümdeki genişçe sırıtış ile lafa girdim:

-Kahvemi bilgisayarın sağına bırak asistan , çıkabilirsin.

Masama doğru ilerledi ,kahvemi masaya bırakırken öne doğru düşen kahverengi uzunca saçları , derin vanilya kokusu ve delicesine öpmemek için içimde binlerce savaş verdiğim dudakları aklımı başımdan almaya yetmişti bile ,yine mahvetmişti işte..
Kapıya doğru ilerler iken ayağa kalktım, seslenerek bana doğru dönmesini sağladım,her adımda daha da yaklaşarak konuşmaya başladım:

-Ayrıca hazırlanmaya başla asistan, yarın şirket arabası seni saat 9.00 gibi evinin önünden alacak, iki günlük ufak bir iş gezisine çıkacağız.

Attığım her adımda o da geriye
doğru sendeliyordu.
Son kelimemi dememle beraber kendisini kapı ve kollarım arasına almıştım, kafası eğikti ve nefes alışından anladığım kadarıyla heyecan esir almıştı bedenini. Gözlerim bembeyaz boynunda takılı kaldı,kendimi boynuna bana ait olduğunu tescillediğim izler bırakır iken hayal ettim.Tanrım dayanabilme gücü ver! İşaret ve orta parmağımı yavaşça çenesine attım, kafasını irisleri irislerime bakacak şekilde kaldırdım,bu gözler için sahip olduğum her şeyi vermeye hazırdım, değerdi hem de fazlasıyla..kafam benden bağımsız bir şekilde boynuna doğru yol aldı, eşsiz vanilya kokusunu solur iken nefesim boynuna değecek şekilde konuşmaya başladım,

-Nefes al asistan...

Titrek bir şekilde nefes aldı, şu an ne kadar baştan çıkarıcı göründüğünün farkında mıydı acaba ,ya da beni nasıl zor durumda bıraktığının? Kapıyı açtı ve kendini dışarı attı, kapı kapandıktan sonra yüzümdeki sırıtışa engel olamadan masama doğru ilerledim..






WİTH YOU FOREVER | TAEKOOK .. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin