"Hadi ama buraya gelmiş olmalısın"
Hayır, ben buraya kendi başıma hiç gelmemiştim.
"Sadece ortaokulda sinema için bir de annemle alışveriş için gelmiştim"
Jake beni avm'nin girişinde kolumdan içeriye sürüklerken biraz fazla heyecanlıydı. Cumartesi sabahtan buluşup buraya gelmiştik.
"Ahhh şaka yapıyor olmalısın ben bile kaç kere geldim"
"O zaman beni gezdir"
Beni tekrardan çekti ve beraber bir teknoloji mağazasına girdik. Bir sürü oyun kaseti ve bilgisayar ekipmanları vardı.
"Bilgisayar alırken işlemcisine bakmalısın, eğer düşük işlemcin varsa ne kadar yerin olursa olsun doğru düzgün hiç bir şey yapamazsın"
Benim bilgisayarım çokta fena değildi aslında.
"Şurdaki modelin bir altında bende vardı"
Jake ona gösterdiğim bilgisayara bakmak için eğildi.
"Bu gayet güçlü bir bilgisayar, demek ki başından kalkmamana şaşmamalı"
Karşıda oynadığım oyunun serilerini gördüğümde büyük bir sevinç sesi çıkarıp koştum.
"Ah bunlar ne ara çıkmış! Ben en son ikinci bölümünü oynamıştım."
Kesinlikle bu mağaza ilgimi çekmişti, baktığım bölümde oynadığım serilerin yeni kasetleri duruyordu ve bende hızlı hızlı tüm kasetlere bakıyordum.
"Sanırım buraya gelmemeliydik. Sana video oyunu oynamak yasak. Annenin bilgisayarını almasına hak vermeye başladım"
Hayır annem haksızdı.
"Yakın arkadaşının annene hak veremezsin Jake. Ben haklıyım. O benim bilgisayarımdı istediğim zaman oynarım"
Yanımda duruyordu, ben elimde oyunlarla cebelleşirken saçımı okşadı.
"Bunlar hep ergenlikten Jungwon"
"Tanrım, reşitim ben Jake. Önce kendine bak, daha geçen annen kek değil de brownie yaptığı için inatla annene kek yaptırmaya çalışmıyor muydun"
"Tamam Jungwon sssshh, sakin ol biraz"
Gerçekten sinirlenmemiştim sadece birbirimizle uğraşıyorduk, elimdeki kasetleri bıraktım ve saçımı okşayan Jake'i sırtından iterek mağazadan çıktım.
"Jungwon hiç de reşit gibi durmuyorsun boyun uzun olmasa bebek gibi bir şeysin"
Sinirli yüzümü yaptım ona.
"BİR DE KOCAMANIM BEN DİYORSUN. KENDİNE BAK JUNGWON. İNCECİK KÜÇÜCÜK BİŞEYSİN"
"Body shamming yapma. Sanki senin aygır gibi vücudun var, sende benim gibisin ama sadece ben daha zayıfım"
Kolları belimi sardığında kocaman avmnin içinde, onlarca insanın ortasında beni sırtına aldı.
"Sen beni böyle taşıyamazsın, ben yapılıyım. Şimdi minik Jungwon nereye gitmek ister?"
Çok utanmıştım! Diğer insanlardan iki kat daha yukarıdaydım ve kenarıdaki çocuklar bize bakarak gülüyordu.
"Yavaş ol düşürme beni! Ah çok utandım Jake beni yere indirmelisin herkes bize bakıyor"
Jaeyun'un umrunda bile değildi, o her ortamda eğlenmesini bilen bir insandı ve kolay kolay utanmaz veya başkalarının bakışlarından çekinmezdi.
"Ne olacak benim ne kadar güçlü olduğuma bakıyorlardır. Bak karşıda Collins var, hadi güzel bir şeylere bakalım"
Ne kadar bakarsam da göremiyordum, sanırım kördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2 (Jaywon)/Tamamlandı
Fanfictionhayat bazen size hiçbir şey mana etmeyebilir, ona da etmiyordu zaten. ama basit bir edebiyat öğretmenini gözünde çok büyütmüştü. (angst)
