Little Kitty | MINSUNG | [Türkçe]

4. Bölüm: Lee Know

AY SELAMMM

amk girişime sicm sanki aşırı tatlı bir bölümmüş gibi.

Neyse yaw nasılsınızz

Keyifli okumalar<3

_____

Kapının kapanmasından Jisung'un geldiğini anlamıştı. Dudaklarını birbirine bastırdı. Jisung yanına geldiğinde boş bir ifade ile suratına baktı. Ardından tekrar kafasını cama çevirdi, yağan karı izliyordu.

"Güzel geçti mi?" Dedi Minho.

"Evet, güzel geçti. Tekrar görüşeceğiz." Gülümsedi ve raftan bardak aldı iki tane. "Kahve içer misin?" Minho onaylarcasına bir ses çıkarttı. Kahve makinesiyle hızlıca kahve yapmıştı.

Bir tanesini Minho'ya uzattı ve karşısına oturdu. Minho kahveyi ağzına götürerek içti bir anda. Kahve fazla sıcak olduğu için ağzı yanmıştı. Hemen bardağı masaya bıraktı ve kalkıp su aldı. "Sıcak olduğunu söylememiştin..."

"Özür dilerim, unutmuşum." Jisung ayağa kalktı pek de istekli olmayan bir şekilde. Buzluktan buz aldı ve Minho'nun çenesinden tutup yüzünü kendi yüzüne sabitledi. Baş parmağıyla alt dudağından tuttu ve ağzını açtı. Buzu ağzına tuttu bir süre. Yüzlerinin çok yakın olması Minho'yu rahatsız etmişti Jisung'un yüzünden.

O şekilde beklerken elini çekti Jisung'un. Minho arkasına döndü ve mutfaktan çıktı. Dış kapıya doğru ilerledi. Kapıyı açıp dışarı çıktı. Jisung hızla yanına koştu. "Nereye?"

"Çok mu umrunda?"

"Evet."

"Hiç sanmıyorum." Jisung arkasından geliyordu. "Heeey!!! Minho! Nereye gidiyorsun? Gelsene!" Minho'nun kolundan tutup kendine çekti. Yüzüne baktı Minho'nun.

"Bana cevap ver."

"Zorunda mıyım?" Jisung ofladı. "Evet? Neden böyle yapıyorsun? Ortada hiçbir şey yok. Sana bir şey yapmadım."

"Yaptın."

"Ne yaptım Minho?" Kolunu daha sıkı kavradı. "Cevap vermeden bırakmayacağım." Minho aniden Jisung'u itti. Jisung tekrar kendisine yaklaşmaya çalışınca geri adım attı.

"Neden kendin öğrenmeye çalışmayıp her şeyi bana soruyorsun?" Uzaklaşmıştı ondan. Jisung arkasından baktı öylece. Ofladı ve kafasını yukarı kaldırdı. "Nasıl olsa gelecek...kalacak yeri mi var?" Tekrar eve doğru yürüdü.

İçeri girdi ve kapıyı kapattı. Odasına geçti ve çalışma masasına oturdu. Birkaç kitap çıkarıp çalışmak istedi ama aklı sürekli Minho'daydı. Ona nasıl ulaşacaktı, onu bile bilmiyordu.

Sabah her şey normalmiş gibi davranmaya çalıştı fakat gece Minho'yu düşünmekten uyuyamamıştı bile. Çok yorgundu.