********************
3.Bölüm
"Tokyo Manji Çetesi"
********************
Ben Yuna, Yuna Sakai. Küçüklüğümden beri Kaji-san'dan insanlara acımamayı öğrendim. Yere düşeni kaldır, tekme atmaya çalışanın ayağını kır derdi abim. Bu yüzden küçüklüğümden beri yanımda oldu, beni eğitti, kısacası benim ailem olmuştu.
Odama taş atıldığı an aklıma bunlar gelmişti. Bir de evime izinsiz girenlere saldırdığımda aklımda sadece Kaji-san'ın bana öğrettikleri vardı.
Ama başaramadım. Önce bacağıma sonra sırtıma yediğim odun darbesi yüzünden yere düşmüştüm. Üstelik yüzüme atılan tekmeyle iyice hareketsiz kalmıştım. Çok geçmeden iki kişi beni kaldırıp evden çıkarıp birinin önüne attılar.
Saçım tutulup çekilince başımı kaldırmak zorunda kaldım. Karşımda Masataka Kiyomizu'yu görmemle kaşlarımı çattım. Bana sert bir şekilde bakıyordu. "Bak senn her boka burnunu sokan kızımız burada yaşıyormuş."
"Kaji-san buradayken gelmeye götün yemedi değil mi?", tükürürcesine söylendiğimde yüzüme yumruk atmasıyla yüzüm yan tarafa döndü. Tekrardan ona döndüm. "Mikey yaptıklarını yanına bırakmayacak."
Tekrardan bir yumruk yedim ve tekrar, ve tekrar. "Liderin adını ağzına alıyorsun, işlerimize karışıyorsun seni küçük orospu!"
"Ne oluyor burada?", onun sesi! Başımı kaldırıp Masataka'nın arkasına baktığımda Yoko'yu, Draken'i, Mitsuya'yı ve onu gördüm. Gözlerinden ölüm saçan Mikey'i.
Beni tutanlar hızla beni bırakıp diğerleriyle aynı anda Mikey'in önünde eğildiler. Mikey birkaç adım öne atıp bize yaklaştı. Yoko ise bana doğru koştu. "Yuna! İyi misin?!", hızla beni kontrol edip aldığım yaralara baktıktan sonra bana sarıldı. Bende ona karşılık verirken bir yandan da Mikey'i izlemeye koyuldum.
"Önce hırsızlık sonra da 'işlerinize' karışan kızın evini basma hmm.", Draken'e döndü. "Bundan hoşlanmadım Ken-chin."
Draken kısık gözleriyle onlara baktı. "Cezalarını akşam mı verelim şimdi mi?"
Mikey gülümsedi. "Neden ikisinide yapmıyoruz?", diye sorduğu anda Draken hızla önce Masataka'yı sonra diğetlerini acımasızca dövdü. Öyle ki Masataka'dan çıkan kan Mikey'in suratına sıçramıştı. Umursamadan gülümseye devam ederek bana döndü
"Yine karşılaştık Aimi."
(Y/N: Japonca da 'güzellik' anlamına gelen bir isim. 😌)
Gözlerimi şaşkınlıkla birkaç kez kırptım. "Adım Yuna."