- Sare hadi kızım kahvaltı hazır - geliyorum annee
Hemen hazirlanmaliydim çünkü kahvaltıdan sonra Beril ile alışverişe gidecektik. Beril benim kardeşim gibiydi. Kuzenimdi. Giyeceğim şeyleri secemeyince pijamalarımla kahvaltıya indim. Annem kardeşim uras'a kızıyordu. Çünkü yine bardak kırmıştı. Gidip kırık parçaları toplamalarina yardım ettim. Daha sonra kahvaltımızı yaptık. Ve urası kolundan tutup odama götürdüm. Giyecegim şeyleri seçmesi için. Kendisi çok güzel kombin yapıyordu çünkü. Yaptığı kombin yine ağzımı açık bırakmıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sare'nin kombini
Daha önce hiç bu pantolon ile bu gömleği kombinlememistim ve bu çok güzel olmuştu. Hemen uras'a tesekkur amacı ile annemden uras için izin almaya gittim. Annem uras'ın bilgisayardan oyun oynamasına izin vermiyordu çünkü uras neredeyse 9 saat bilgisayarın başından kalkmiyordu. Bende uras için annemden izin alıyordum sürekli. Annem izin verince hemen odama çıkıp uras'a haber verdim ardından çantamı alıp berillerin evine doğru yola çıktım. Beril bi arkadaşı ile ev tutmuştu. Birlikte kalıyorlardi. Gittiğimde kapıyı Arzu açtı. Beril çoktan çıkmış ve bizim eve geliyormuş. Aslında yolda karsilasmamistik çünkü ben su almak için markete girmiştim. Berili aradım o da suan bizim evin onundeymis. Orta nokta olan parkta buluşmaya karar verdik ve parka doğru yürümeye başladım. O sırada babam aradı. Babam iş için yurt dışına gitmişti. Hemen telefonu cevapladım
+ alo Sare'm nasılsın kızım -iyiyim babacım sen nasılsın +iyiyim bende kızım saol. Akşam için dönüş bileti aldım. Geliyorum - Ne! Bu çok güzel bi haber. Annem biliyor mu? + hayır annene supriz yapmak istiyorum. Yarın onu bi şekilde moon Cafe ye götürmen lazım. Ben sabah 12 gibi orda olurum. - tamam babacım o iş bende. + tesekkur ederim güzel kızım şimdi kapatmam lazım yarın görüşürüz - görüşürüz babacım
Çoktan parka gelmiştim. Bi bankta oturup Beril i bekliyordum. O sırada parkta bi çocuk koşarken düştü. Hemen onun yanına gittim. Dizi kaniyordu. Onu banka oturttum ve yanımdaki suyla dizini yıkadım. Sonra da ayıcıklı yara bandı yapıştırdım. Çantamda her zaman bulundururdum. Bu sırada çocukla biraz sohbet etmiştik. İsmi oya ve yaşı 8 miş. Çok tatlı bi kızdı. Kız arkama baktı ve abi diye cırladı. Arkami döndüğüm anda yeşil gözlerini gördüm. Ve kumral saçları. Şok olmuştum o da şok olmuş gibi görünüyordu. Çünkü bu iki yıl önce yazlıkta beni havuzda boğulmaktan kurtaran çocuktu. Oya' nın sözleriyle kendime geldim. + Abi bak Sare abla. Benim dizime yara bandı yapıştırdı. Çok güzel değil mi. - evet çok güzelmiş dedi gözlerime bakarak. Yara bandına demişti değil mi güzel diye. O sırada Beril geldi ve oya ya görüşürüz diyip alışverişe gittik. Ama hiç hevesim kalmamıştı. Bu çocukla bi daha karşı karşıya gelmemeyi düşünüyordum ve iki yıl sonra bugün tekrar karşılaşmıştık
