Yeni bölümümüze hoşşş geldinizzzz canlar.
Geçen bölüm Uzay'ın kaybolması ve arkasında kanlı bir kurdele bırakmasıyla bitti. Uzay'ı vr Güneş'i bulabilecekler mi? Uzay yaşıyor mu?
Umarım beğenirsiniz, iyi okumalar dilerim.
Hadi0zaman gururla sunar.
Temmuz: H-hayır... Hayır ya! Hayır ya hayır! Gidemezsin Uzay!
Temmuz çığlık çığlığa bağırırken Ildız ve İlkay onu tutmakta zorlanıyordu. Ebru kurdeleyi alıp ekiplere teslim ettikten sonra tayfanın yanına geldi.
Altuğ: Uzay! Neredesin ortak!? Abim neredesin!? Ebru... Onun kanı değildir o. Bir şey olmadı benim kardeşime. Söylesene sen de.
Ebru: Altuğ... Kurdeleyi incelemeye alacağız, o zaman ortaya çıkacak o kanın kimin olduğu.
Temmuz: Abla onun kanı olmasın ya... Olmaz... Onu da benden alamaz... UZAY!
Temmuz da sinir krizi geçiriyordu, onu kaybetme korkusu içten içe yiyordu Temmuz'u.
Ebru: Araba lastiği izleri var. Bir noktaya kadar bize yardımcı olabilir.
Temmuz: Bulalım onu... Ölemez, söz verdi bana...
Bunu demesiyle bayılması bir oldu. Efken onu arabaya taşırken hepsi ağlıyordu. Göz göre göre kaybedemezlerdi Uzay'ı.
Ebru: Siz evlere dağılın artık. Bir şey çıkarsa ben size haber veririm.
Kerem: Kalsaydık...
Ebru: Benden haber bekleyin. Yapabileceğiniz tek şey Zeynep hanım ile konuşup onu ikna etmek. Onun konuşması bize çok yardımcı olacaktır.
Altuğ: Ebru... Bulun kardeşimi. Bak, onun bizden başka kimsesi yok, annesi bile sırtını dönmüş. Bul onu. Yalvarırım sana...
Ebru: Elimizden geleni yapacağız sevgilim.
Ebru, Altuğ'a sarıldığında Altuğ hâlâ kabullenemiyordu. O kanın Uzay'a ait olma ihtimalinden kaçıyordu. Uzay onun öz kardeşi gibiydi ve onu kaybetmeyi kaldıramazdı.
Ebru: Güçlü olacağız. Tamam mı? O seni bu halde görse çok üzülürdü. Üzme kardeşini.
---
Ildız: Delirmek üzereyim artık. Göz göre göre gitti çocuk. Ya o kan onunsa cidden?
Ildız ağlayarak Kerem'e sarıldığında Kerem de kollarını ona sardı. O gece tayfa Ildız'ın evinde kalmıştı. Altuğ da hastaneye, işine gitmek zorunda kalmıştı.
Kerem: İyi düşünelim iyi olsun çiçeğim. Tamam mı?
Ildız: Alaz da yine ortadan kayboldu zaten, ne yapmaya çalıştığını anlamıyorum.
Kerem: Çıkar onun da kokusu. Hangi deliğe girdiyse orada kalabilir.
Ildız: Yaşıyordur değil mi Uzay?
Ildız'ın söylediğiyle Kerem titrek bir nefes verdi. Onun yaşıyor olması için dua etmekten başka yapacak bir şeyleri yoktu.
Kerem: Yaşıyordur...
Ildız: Herkes dağıldı... Özellikle de Temmuz... Uzay'ı seviyor bence. Sence de öyle değil mi?
Kerem: Ben de öyle düşünüyorum. Kemal Güray'ın Uzay'ı tehdit etme amacı buydu belki de.
Ildız: Adı batasıca... Bir sürü kişiyi canından etti şerefsiz. Sima'yı kopardı bizden.
Salona girdiklerinde Efken ve İlkay da bu konuyu konuşuyorlardı zaten. Onların yanına oturdular.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalp Kırıkları (TAMAMLANDI)
Novela Juvenil"Kalp kırılırsa kaynamaz." Eğer her kalp kırıldığında kaynasaydı kalp kırıklığının ayağı takılıp düşmekten farkı kalır mıydı? Vicdan gerçekten herkes de var mı? Ya da biz vicdansız ve 'insan olmayan' şahısların yaptıklarına ne ara göz yumar olduk? A...