********************
5.Bölüm
"Mikey'in kızı"
********************
Hatırlıyorumda küçüklüğümde Kaji-san'ın bir kız arkadaşı vardı. Mahallede ona 'Kaji'nin kızı' diye seslenirlerdi. Küçüklük aklıyla Kaji-san'ı o kızın babası sanırdım ama olay bambaşkaymış.
"Sen Nilüfer-san'ın babası mısın Kaji-san?", Kaji-san o sıralar Türk bir kızla çıkıyordu. Kız çok güzeldi üstelik adı farklı olduğu için ona hayran kalmıştım.
Kaji-san o an dediğime güldü. "O benim kız arkadaşım. Babası olduğum nereden çıktı?"
"Herkes Nilüfer-san'ın senin kızın olduğunu söylüyor."
Kaji-san daha çok gülerek saçlarımı karıştırmıştı. "Onun sahibiyim anlamına geliyor. O da benim sahibim. Benim içinde onun adamı diyenler var."
Tabii bu ben 5 yaşındayken olmuştu. 5 yaşındaki çocuk aklımla saçma sapan şeyler sorardım her zaman.
Mikey'in beni kurtardığı gece aklıma bunlar gelmişti. Bende herkesin çekindiği Yenilmez Mikey'in kızı olacaktım. O küçük aklımla kendime söz vermiştim.
Nilüfer-san, Kaji-san'ın ceketini izinsiz alınca Kaji-san hiç kızmamış hatta gülümsemişti. Sevgililer birbirlerinin eşyalarını kullanabiliyordu yani.O gün öğle vakti Mikey'in evine gitmiştim. Çocukluk arkadaşım Yoko'yu takip etmiş ve Mikey'in evini öğrenmiştim.
Yoko, Mikey ve Baji dışarıda oynamaya çıkınca bende bunu fırsat bilip Mikey'lerin evinin önüne gitmiştim. Tanımadığım bir kadın bahçede çamaşır asıp içeriye girince askılıkta daha önce Mikey'in üzerinde gördüğüm hırkayı görmüştüm. Gizlice bahçeye girdim ve hızla hırkayı alıp kaçtım.
Fazlasıyla korkmuştum ama sonunda Mikey'in bir eşyası bendeydi. Eve gittiğimde onu kimse görmesin diye sakladım. Ara sıra yanına gittim, sarıldım, kokusunu içime çektim ama asla giymedim.
Şimdi o ceketi evi temizlerken bulunca gülümsedim. Cekete sarılıp koklayınca artık Mikey kokmadığını fark ettim. Yıllar onun kokusunu benim kokumla değiştirmişti. Hırkanın kolunda, 'Sano Manjiro'ya aittir', yazıyordu.
Ayağa kalktım ve hırkayı belime bağladım. Hırka belime bağlanacak ve kalçamı kapatacak kadar büyüktü. Üstelik 'Sano Manjiro'ya aittir' yazısıda görünüyordu.
Gülümseyerek ayağa kalktım ve hırkayı çıkarıp katladıktan sonra yatağımın üzerine koydum. Yatağım Hanma yüzünden dağılmıştı. İç çekerek hırkayı masamın üzerine koyup yatağımı düzeltmeye başladım. O sırada da aklıma Hanma ile tanışmamız geldi. Onunla da o gece tanışmıştık.
********************
Tarih: 07/01/2000
********************
Elimdeki bıçaktan akan kan damlaları bıçağın ucuna geldiğinde yere damlıyordu. Aynı gözlerimden akan yaşlar gibi. Vücudum tir tir titriyordu. Az önce anne ve babayı öldürmüştüm.