Glowing in the Dark | Kokonui.

Çok Benziyor

Ken! ne yapıyorsun tanrı aşkına!? bu neydi şimdi?

Hajime gözden kaybolana kadar orada öylece duran adamın yanına gittim. Ken gibi birinin, Hajime'yle durduk yere kavga etmesinin tek bir mantıklı açıklaması yoktu. daha demin söylediği şeyle mi ilgiliydi yoksa başka bir şey mi vardı bilmiyorum ama bunun sonucunun iyi olmayacağına dair bir his vardı içimde.

"durumu kontrol altına almaya çalışıyorum sadece."

yoktan bir şeyden kavga çıkartarak mı? eğer Sanzu'ya cidden giderse–

"gidemez. gitmeyecek."

"nasıl bu kadar eminsin? daha da önemlisi.. durduk yere bu liste meselesi nereden çıktı?"

"eminim çünkü bundan bahsederse kendisi de suçlanacak. sıra ona gelmemesi için bu olanı söyleyemez."

yeterince risk almadık mı? bir anda bu kadarı..

"inui. bana biraz güven. hadi, toparlanın depoya gidelim. kalanını orada konusuruz."

depoya tekrar geldiğimizde hepimiz kendimizi boş bulduğumuz bir yere çöp torbası gibi atmıştık. kavganın yorgunluğu üzerinden zaman geçtikçe daha da artıyordu ve sanki 5 gün ard arda nöbetteymişim gibi bir yorgunluk vardı üzerimde. ayrıca her ne kadar kazanmış gibi görünsek de kavga Bonten araya girdiği için sonuçsuz kalmıştı ve bu da elimizde olan sorunlardan başka biriydi.

"toplanın geldiler!! bayağı dağılmışsınız. neler oldu?" (yuzu)

yine sarpa sardı. kavga ettiğimizle kaldık, sonuç yok.

"toplantıda anlatacağım. Yoshizu–san bugünkü yardımlarınız için teşekkür ederiz. yaralıların tedavi ücreti–"

"bizim için endişelenmeyin Ryuguji-san, tüm bunlara alışkınız. sizi işinizden alıkoymamak için şimdi ayrılsak iyi olacak. gözlemlerimizi merkeze bildireceğiz, o yüzden ne zaman ihtiyacınız olursa çağırmaktan çekinmeyin."

"elbette. teşkkür ederiz."

hepimiz selam verdikten sonra kalabalık dağılmıştı. hepimiz kısa bir süre kendimizi toparlayacak kadar dinlendikten sonra toplantı odasına geldik. Hinata–san ve Yuzuha–san ellerindekiilk yardım çantalarıyla bir yandan pansuman yaparken bir yandan da Ken'in konuşmasını bekliyorduk.

artık böyle bir risk almamızın sebebini söyler misin Ken? bir anda ne oldu?

"Mitsuya'dan istihbarat aldık. baştan beri beklediğimiz kaçakçılığını yaptıkları kişiler getirilmiş. Moebius da işin içindeymiş."

"peki Haruchiyo için önem arz eden kişi? ismimi ısrarla istediğin?" (smiley)

"aynen neden özellikle bu?"(kaku)

"kişi olarak görmemiş ama isim listesinde tanıdık bir isim görmüş. Manjiro."

Ne?

Manjiro.. o Manjiro mu? cidden mi? Ama bu.. imkansız değil mi? yıllar önce öldü olarak bildiğimiz takım arkadaşımız.. sadece isim benzerliği olma ihtimali çok yüksek ama Ken'in kontrolünü kaybetmesine bakılırsa sadece bir isim benzerliği olmayabilir. yine de bu imkansız geliyor. neden..?

Ken–

"biliyorum bu sadece isim benzerliği de olabilir. ama her halükarda araştırmamız gerekiyor. orada bu isimle beraber kaç kişi var bilmiyoruz. önceliğimiz onları oradan bir şekilde çıkartmak."

"iyi ama o karmaşadan sonra Hajime nasıl güvenecek bize?"(chifuyu)

o konuyu bana bırakın. başarıyı garanti edemem ama aklımda bir şey var. en azından bilgi edinebilirim.