Çocukken sürprizlere bayılırdım ve annem ile babam bana sık sık küçük sürprizler yapardı. Aslında hangi çocuk sürprizlerden hoşlanmazdı ki? Sürprizler genelde insanı heyecanlandıran ve mutlu eden şeyler olurdu. Ama şu an benim muhatabı olduğum sürpriz sadece canımı sıkacağa benziyordu. Hayatımı mahvettikten sadece bir gün sonra gelip bana sürpriz yapacağını söylüyordu. Ne tatlı!
Nereye geleceğimi söyle, beni almanı istemiyorum.
İtiraz etmeyi bir kenara bırakmıştım çünkü bir faydası olmuyordu. Ne sürpriz yapacaksa yapsın ve mümkünse beni bir an önce rahat bıraksın istiyordum.
Sana ne istediğini sormadım.
Sorsan şaşırırdım zaten!
Evden seninle çıkamam ablam evde.
Bir de ona açıklama yapıyordum! Şimdi ben evden nasıl çıkacaktım? Ablam salonda televizyon izliyordu ve ben genelde akşamları dışarı çıkmayan biriydim. Hangi bahaneyle çıkacaktım?
Ablanla tanışmış olurum fena mı?
Saçmalamakta üstüne yoktu gerçekten! Bir ablamla tanışması eksik kalmıştı!
Karan adresi atarsan gelirim daha fazla zorlama istersen!
Ne güzel kitabımı okuyup dinlenecektim evimde nereden çıkarmıştı bu sürprizi başıma!
Tamam nasıl istiyorsan öyle olsun güzelim.
Eğer bana güzelim diye hitap eden kişi Arel olsaydı bu heyecanlanmama sebep olabilirdi ama bunu Karan deyince sadece midem bulanıyordu. Bir süre sonra beni sahilde bekleyeceğine dair yeni bir mesaj göndermişti. Mecburen gidecektim ama nasıl? Umarım ablamı ikna edebilirdim.
Telefonumdan saati kontrol ettiğimde saat altı olmuştu. Sanırım hazırlansam iyi olurdu ama öncesinde ablamla konuşmalıydım. İsteksizce yatağımdan kalkıp salona geçtim. Ablam heyecanlı bir şekilde dizi izliyordu. Gidip yanına oturduğumda bakışlarını bana çevirdi.
"Ne oldu, yoksa benimle dizi mi izleyeceksin?" dedi gülerek. Dizi izlemekten pek hoşlanmazdım. Onun yerine ders çalışmayı tercih ediyordum.
Başımı olumsuzca salladım. "Abla ben biraz dışarı çıksam olur mu? Biraz hava alayım, çok geç kalmam." dediğimde kararsızca suratıma bakıyordu.
"Nereden çıktı bu sen pek çıkmazsın bu saatlerde?"
"Canım sıkıldı biraz yürüyüp geleceğim abla."
Biraz düşündükten sonra "Seninle gelmemi ister misin?" diye sordu. Başımı olumsuzca salladım. İzin aldığıma göre artık gidip hazırlanabilirdim.
"Ben gidip hazırlanayım o zaman." deyip ayaklandım. Odama geldiğimde kapıyı kapatıp derin bir nefes aldım. İstemeye istemeye dolabımdan kıyafetlerimi çıkarıp hazırlandım. Onunla buluşacağım için süslenecek değildim. Sıradan bir şekilde pantolon ve tişört giymiştim. Kendimi rahat hissetmem yeterliydi.
Telefonumu çantama attıktan sonra odamdan çıktım. Salondan geçerken ablamın "Geç kalma!" diyen sesini duymuştum. "Tamam abla." deyip evden çıktım. Zaten Karan'ın yanında fazla kalmaya meraklı değildim. Adımlarım yavaş, içim huzursuzdu. Gidiyordum ama varmak istediğim yer Karan'ın yanı değildi. Keşke bu adımların sonu Arel'e çıksaydı. Yine onu düşünmeye başlamıştım işte! Sanki aklımdan çıkıyordu da! Ona kocaman bir haksızlık yapmıştım. Acaba şimdi o da beni düşünüyor mudur? Üzülüyor mudur?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇARESİZ
Novela Juvenil"Öp beni" "Ne! " Başını bana çevirdi. "Duydun, öp beni. " Dediklerini yapıyordum evet ama bu fazlaydı. Ben bunu yapamazdım. Başıma karşıya çevirdiğimde ne yapmaya çalıştığını anlamıştım. Tam karşıda Arel oturuyordu. Öfkeli gözlerini üzerimize dikmi...