Araf tam konuşacakken Carly nefes nefese adama doğru koşarak kolundan tuttu:
"Beni götürecekler Araf, lütfen yardım et. Bir şeyler yap!""Ne oluyor, sakin ol Carly."
"Araf şunları geri gönder lütfen!"
Araf bir süre konuşmayınca Alisa söze atıldı:"Ee Carly, hani senin mutfakta karnın ağırıyor, miden bulanıyordu? Banyodan saatlerce çıkmadın birden ayaklandın bakıyorum."
Carly, Alisa'yı umursamadan yine Araf'tan ümit bekler gibiydi. "İyileştim ben, ambulansa gerek yok! Mide bulantım da geçti."
"Hazır sağlık ekipleri buradayken baksınlar işte Carly. Sabah çok kötüydün." dedim. Bana attığı iftira ortaya çıkacak diye korkuyordu ama bu işten vazgeçmeyeceğim.
"Sen ne laf anlamaz birisin, istemiyorum diyorum anlamıyor musun?" Diye bağırmaya başladı.
Kadın o kadar sinirliydi ki her ân ağzından bir şeyler kaçırabilirdi. Alisa'nın sinsi planı tıkır tıkır işliyordu. Masum tavrını takınarak konuşmaya devam etti: "Seni düşündüğümden öyle söylüyorum, yoksa umrumda olmazdı."
Carly cevap vermekte gecikmedi: "Araf, şunu kovmak için neyi bekliyorsun, evini yakmasını mı?!"
Araf: "Yaktı bile.." diyince sanki bilerek yapmışım gibi konuşmasına sinirden gülesim gelmişti.
Carly: "Ben, bu kadını artık bu evde görmek istemiyorum. Seninle aynı ortamı solumasını bile istemiyorum!" Diye söylenmeye devam etti.
Alisa Araf'a, şu kadına bir şey söylesene der gibi baktı.
"Carly geleli daha bir gün olmadı hemen olay çıkarıyorsun. Lütfen sakin ol."
"Ben yine kötü oluyorum Araf. Başım dönüyor, midem bulanmaya başladı. Beni lütfen sen doktora götür!"
"Merak etme iyileşeceksin."
"Araf Bey, gerçekten görmüyor musunuz, koşa koşa geldi yanınıza, hani karnı ağırıyordu, midesi bulanıyordu? Hiçbir şeyi yok. Turp gibi maşallah!"
Carly turp gibi lafından bir şey anlamayınca hakaret edilmiş gibi bağırarak konuşmaya başladı:
"Benim turpa benzer bir yanım yok, bu kız ne saçma laflar ediyor Araf!"Araf konuya açıklık getirmek adına konuştu: "Turp gibisin derken sebze olarak demedi, sağlıklısın demek istedi."
Carly başını anlamamış gibi sağa sola çevirdi: "Çok saçma, Araf, gönder şu kızı sinirleniyorum!"
Alisa sinirlendi. Ses tonunu yükselterek konuştu: "Çok saçmaysa sen neden buradasın!" Diyince Araf'ın gözleri kızın söyledikleriyle açıldı.
Carly, kızın bu söylediklerine daha çok sinirlendi: "Kendine gel, laflarına dikkat et, kim olduğunu bilmiyorsan sana hatırlatmasını iyi bilirim, zaten seni hiç sevmedim. Geldiğimden beri bir rahat vermedin. Bu kız bana karşı kötü niyetli Araf. Bakışları her şeyi belli ediyor!"
"Ne varmış bakışlarımda merak ettim?"
"Kıskanç bakışlarınla bizi huzursuz ediyorsun. Her yere girip çıkıyorsun. Araf benim sevgilim!"
Bu sefer Alisa'nın zaten tahmin ettiği şeyi bir ânda Carly'den duyunca şaşırmadı. "Sevgilin mi?" Dedi mırıldanarak.
Araf nedense açıklama gereği duydu: "Carly benim eski sevgilim. İki yıl önce ayrıldık ama o bunu kabullenmek istemiyor." Yüz tavrında söylediklerine pişman olmuş bir ifade vardı.
Kendini savunmaya geçen Carly "Her şeyi eskisi gibi olması için elimden geleni yapacağım Araf. Buna Gökay bile engel olamayacak." Alisa'ya dönüp "Hele bu kız asla!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölgene Bile Acıma
Ficção AdolescenteAlisa'nın duygusuz ve titiz bir adamla yaşadıklarını anlatıyor. [Eğlence amaçlı yazılmıştır. Hikaye tamamlanınca yazımlar düzeltilecektir.]