Selamm, okuyacaginiz kurguda ERKEK HAMİLELİGİ var,,ltfn bu kadin mi ki, bebegi nerden cikaricaz, iyyy hamile erkek dusunemiom, sacma, omegaverse de deil ki🤢 gibi söylemlerde bulunacaksaniz okumayiinnnnn😽BU 1 KURGU UNUTMAYİN, HER SEY MUMKUN🩷
Ufak bişi daha söylemek istiyorum,,pek royal bilgim yok her sey tamamen benim uydurmam ona gore jfkdjfkejwl
iyi okumalar✨
✨Kocaman karnını ovuşturarak odasının içinde gezinirken bu hale nasıl geldiğini düşünüyordu. Sekiz ay önce hayatı gayet normaldi fakat şimdi yürürken ayaklarını bile göremeyecek durumda oluşu biraz da olsa hüzünlendiriyordu onu.
Aslında işler sekiz ay önce karışmamıştı. Bir yıldan biraz daha fazla bir süredir aklı bir karış havadaydı onun. Açıkçası gayet de memnundu ama ayaklarını göremiyor oluşu yine de üzüyordu Jisung'u.
"Prensim, nişanlınız, Dük Lee Minho geldiler."
Yardımcı kız nazikçe Jisung'un önünde eğilip göz temasından kaçınırken Jisung'u korkutmayacak şekilde alçak bir sesle haber verdi ona. Çünkü hamileliğinin son aylarında olan bu adam artık yüksek sesten öyle korkuyordu ki kapısı açılsa bile çığlık atıyordu bir anda ve yardımcı kız da onu ve bebeği korkutmamak için olabildiğince küçük adımlar atıp sessiz konuşuyordu. Zaten Jisung'un kulakları bir şahininki kadar keskin olduğundan en ufak gıcırtıyı bile işitebiliyordu.
"Tamam Burbi, gelsin hemen!"
Gülümsememeye çalışarak ve heyecanını bastırmaya zorlayayarak kendini arkasını döndü kapıya. Hatta biraz da uzaklaştı kapıdan. Minho içeriye girdiğinde ona ulaşmak için biraz yürüsün ve sarılmak için biraz daha heveslensin istiyordu işin açığı ama buna gerek yoktu çünkü Minho zaten buraya gelene kadar aklından bir saniye bile çıkarmamıştı Jisung'u.
Kapı kapanmadan yardımcı kız çıktı ve Minho, gözleri yalnızca nişanlısını arayarak içeriye girdi. Ardından kapanan kapıyı duyduğunda penceresinin kenarında dışarıyı izleyen güzelliği görünce o da saklayamadı gülümsemesini ve neredeyse koşar adımlarla pencerenin önünde duran adama gitti.
Odaya girer girmez kokusunu almıştı fakat bu kadar yakınındayken onun kokusunun sarhoş edici bir yanı olduğunu biliyordu artık. Çünkü bayılmak üzereydi ama yine de o güzel, ince boynuna yüzünü gömmeden durmayacaktı.
Dudakları arasından bir fısıltı dökülmeden önce uzun, kırık beyaz geceliğinin açıkta bıraktığı ensesini öptü.
"Hâlâ giyinmemişsiniz prensim?" Derken Jisung'un artık kolay kolay üzerinde bulunan elbiseleri değiştirmek istemediğini biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
you're my heart, minsung✓
Fanfiction!mpreg Prens, odasındayken verdiği kararın doğru olduğuna emin olduktan sonra dükün hayran bakışları eşliğinde ona doğru çok küçük bir adım atıp yemekte olduğu gibi ama tamamen planlı bir şekilde parmak uçlarını karşısındaki eriyip biten adamın elin...