Özgürlük Bizim Olacak

1.6K 164 52
                                    

Smut🔥

Jungkook

Uzun zamandır bu kadar iyi hissetmemiştim. Bedenimdeki değişikliğin beni tüketeceğini hissediyordum ve bu beni korkutup hırçınlaşmama sebep oluyordu. Zaman alacaktı değiştiğimi kabullenmek ama yanımda Taehyung olduğu için en büyük şansa sahiptim. Bana gerçek aşkı, gerçek dostluğun ne demek olduğunu ve farklılıklarımızın bizi biz yaptığını öğrettiği için ona minnettardım fazlasıyla. Bu sadece minnet duygusu değil, dahasıydı aynı zamanda. Onunla ben tam oluyordum , o benim diğer yarım, ruh eşimdi.

Masada Jimin afiyetle Taehyung'un hazırladığı yemekleri yerken, yeni bilinçlenen Yoongi dikkatle onu izliyordu. Gözleri sürekli onun üzerindeydi ve hayran bakışlarını farketmemek imkansızdı. Ama tuhaf olan Taehyung'un şu an bana olan bakışlarıydı. Fazla yoğundu...

İyileşmediğimi düşündüğü için onunla ne zaman ilişkiye girmek istesem benden kaçan adam şimdi bana öyle derin bakıyorduki gözlerinde yanan ateşi görmemek, o Ateşin içinde yanıp tutuşmamak imkansızdı benim için. Siyah saçlarının rengi akmış, mavi saçları yavaşça belirgenleşmeye başlamıştı. Bu haliyle bile kusursuz görünmesi beni büyülüyordu. Yemek yemeyi bırakıp bir bakışma yarışmasına girmiş gibiydik ve onun dudaklarını ısırarak bana göz kırpması benim için son nokta olmuştu.

"Jimin yemeğin bittiyse hadi dostum evine."

"Farkındaysan hala yemek yiyorum" dedi sinirli bakışlarını üzerime sabitlerken.

"Bizim Taehyung ile acil bir işimiz vardı. Ah tabi ya nasıl unuttuk değil mi sevgilim?" dedim Taehyung'dan yardım dilenircesine.

"Evet-t, tabi ya" dedi panikle. Utanmış gibiydi, gülmek istedim haline. "Nasıl unuttuk, kusura bakmayın lütfen."

"Kovuluyoruz resmen, kalk Yoongi gidelim."

Jimin sandalyesini geriye çekerek ayağa kalkarken Yoongi de gülümseyerek ona eşlik etmişti. İt herif herşeyi çakmasa olmuyordu.

Jimin trip atarak kapıdan çıkarken ona arkasından el sallayıp kapıyı kapattım. Geri doğru döndüğümde Taehyung'un orada olmadığı görerek kaşlarımı çattım. Attığı bakışlar ile beni tahrik etmenin sorumluluğunu almalıydı.

Salonda yoktu bu yüzden Üst kata odama çıkan merdivenlere yöneldim. Nabzım hızlandı, vücudum sıcaktan yanmaya başladı. Taehyung beni fazlasıyla heyecanlandırıyordu. Odamın kapısını açtığımda perdelerin çekili olduğunu gördüm. İçerisi loş bir ışığa sahipti ve Taehyung yoktu. Öfkelenmeye başlamıştım ki belime sarılan eller ile vücudumu arkamdaki bedene yasladım.

"Oyun oynuyorsun benimle" dedim sesimi incelterek. Başımı geriye atarak omzuna yasladığımda dudakları boynuma doğru yol aldı ve ıslak öpücükleri gerdanımı süsledi. Bedenim ona karşı çok fazla hassas olduğundan küçük bir öpücükle titredim.

"Jungkook'um.. Sevgilim."

Kolları arasında döndüğümde ellerimi omuzlarına koydum ama o ellerimi tutarak kendi beline yerleştirdikten sonra alnını alnıma yaslayarak gözlerini kapattı. "Seni seviyorum" diye fısıldadı. "Bende seni seviyorum aşkım."

Gözlerimin içine bakarak yavaşça dizleri üzerine çöktü. "Bugün uslu bir robot olacağım" dedi boğuk sesiyle. "Sen benim her anlamda ilkimsim Jungkookah". Pantalonumun fermuarını yavaşça aşağı indirdikten sonra iç çamaşırımla beraber ayak bileklerime düştü pantalonum. Taehyung bugün farklıydı, bana kendini teslim ediyordu. Ve bunun farkında olmak kasıklarımı sızlatıyordu.

"Ne yapıyorsun?" diye sordum aletimi yavaşça okşamaya başlamıştı. "Taehyung yapma bundan hoşlanmazsın" dedim saçlarına asılırken. Yapma diyordum ama beni ağzına alması için kendimi ona itmeden duramıyordum. O da bunun farkında olacak ki bir an da sıcacık ağzı ıslak bir şekilde aletimi sarmaladı. "Siktir!"

Robot V / taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin