3. bölüm

18 3 0
                                    

"Sana söylemem gereken bazı şeyler var..." presns yüzünü bana taraf döndü, işte o zaman bişeyler olduğunu anladım. Prensin gözleri dolmuştu ve çok sinirli görünüyordu. "Evet prensim." Dedim, ama sesim kısık çıkmıştı. "Bildiğin üzere Melina babam ihtiyar bir adam. Yani ölmeye yakın, bu aralar çok hasta oluyor ve hipokrat babam hakkında iyi şeyler söylemiyor... Babam bunun farkında, ve bildiğin üzere onun yerine ben geçeceğim Melina." Bunları bana neden anlatıyor bilmiyorum ama bu sözlerin altında kesin bir şey vardı. Bunu hissediyorum. Söyleyecek bişey yoktu, sadece kafa sallamak ile yetindim. "Bunu bildiğine göre şunu da biliyorsundur, bir eşim olmadan kral olamam, bu yüzden babam bana Astrlend krallığındanın prensesi olan prenses Sarah ile evlenmemi istiyor. Yarın buraya gelecek, ne kadar inkar etsem bile babam kararından emin. Aşkımızı ona söylemeliyim Melina..." İşte o an nutkum tutulmuştu. Ne yani o prenses ile mi evlenecekti? Bu berbat durumda nasıl çıkacağız ve ya çıkabilecek miyiz bilmiyordum. Sanırım buraya kadardı zaten biz imkansızdık, imkansızın aşkından başka bir beklentim yoktu: "Hayır prensim, babanıza bunu söyleyemezsiniz, aksi takdirde hayatınızdan olacaksınız... Bu benim bu hayattan isteyeceğim son şey bile değil." Bana baktı, gözleri çok derine bakıyordu ve ayrıca dolmuştu. Elleri ile yüzümü avuçları arasına aldı, bu şuan o kadar güzel bir histi ki... " Melina, güzelim söyleyelim babama yoksa o prenses ile evleneceğim. Bunu istiyor musun?" Bir an duraksadım. Gözlerinden gelen yaşlara baktım . Bu beni de duygulandırmıştı. Onun canının yanması benimde canımı yakıyordu. "Asla böyle bişey istemem prensim, ancak ölmenizi istemiyorum..." dedim. Yüzüme baktı ve hâlâ avuçlarında olan yüzümü öptü. " Artık kral ben olacağım Melina. Kimse karışamaz. Ne babam ne de o prenses. Sana karşı hissettiğim duyguları başkalarına besleyemem. Seninle kurduğum hayalleri başkaları ile yaşayamam... Bunu yapamam Melina..." Bu sözleri beni derinden etkilemişti... Birbirimizi gerçekten seviyorduk ama Kral Joe buna asla izin vermeyecekti. Bundan adım gibi emindim. " Özür dilerim prensim... ama bu asla olamaz, Kral Joe buna asla izin vermez, bundan eminim... O prensesi sevmeye çalışın prensim, belki de onu benden daha çok seveceksiniz." Yüzünü artık sanki öfke kaplamıştı: "Bunu nasıl söylersin Melina! Senden başkasını seveceğimi nasıl düşünürsün! Asla böyle birşey olmayacak... Onu asla sevmeyeceğim." Ve ardından bana sımsıkı sarıldı. Kollarında nedensizce güvende hissediyordum, o bana iyi geliyordu.O benim yaşama sebebim, aşkım, umudumdu... Bu anın bitmesini asla istemiyordum, ancak büyük çan çalmıştı. Bunun anlamı gece yarısı olmuştu. Cariyelerin kaldığı yer çan çaldıktan on dakika sonra çalıyordu. "Sanırım artık gitmeliyim prensim." Benden ayrıldı ve yüzüme baktı. Büyük bir tebessüm etti: "Unutma ki Melina gökkuşağını istiyorsan, yağmura katlanmalısın:) Seni seviyorum güzelim. İyi geceler." "İyi geceler prensim"  Tam etek selamı verecektim ki, prens omzundan tutarak buna engel oldu. " Eğilme Melina. Lütfen." Tebessüm etmemi sağlamıştı bu cümlesi. O her haliyle mükemmeldi, ona aşık olmamak imkansızdı...

YILDIZLARA UZANAN BEYAZ KÖPRÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin