planimizi halledelim bakalimm
İyi okumalar^-^
..
YAZAR
Jimin, Jongin'i görmesi ile önünde duran minik bedenin kulağına fısıldamıştı.
"İçeri girdi. Aşağı insin ondan sonra inelim."
Jimin, bakışlarını ikisini izleyen Namjoon'a çevirmiş ve bakışları ile alt kata, genelde tehlikeli insanların cirit attığı yere doğru ilerlemek üzere olan Jongin'i işaret etmişti. Namjoon, hızlıca kafasını söyledikten sonra kulağındaki cihazdan herkese haber vermişti.
Jimin, Yoongi'nin belini kavramış ve insanların dans etmeye devam ettiği pistten ayrılmışlardı. Jimin, az önce oturduğu yerde duran viskiyi almış ve boğazında hissettiği yanmayı umursamadan tekte içmişti.
Başıyla Yoongi'ye 'gidelim' işareti vermişti. Jimin, Yoongi'ye uzunca ne yapılması geektiğini anlattığı için Yoongi, kendisini oldukça bilgili hissediyordu. Jimin'in onu yönlendirmesine izin verirlerken, birkaç koridor geçmişler ve insanların köşede birbirlerini yediği yerlerden geçmişti. Yoongi, gördüğü görüntülere bakmak yerine kafasını Jimin'in boynuna yaslayarak ilerlemişti.
Jimin, Yoongi'nin neden böyle yaptığını anlamış ve bu yüzden de saçlarına küçük, rahatlatıcı bir öpücük vermişti. Yoongi, hissettiği öpücükle gülümserken, en sonunda bir yere gelmişlerdi. Ortam kırmızıydı ve iki tane güvenlik duruyorlardı. İki adam da, Jimin'i görür görmez eğilmişlerdi. Jimin, önünde eğilen insanlarla keyifle sırıtmış ve duvardaki düğmeyi işaret etmişti.
Takım elbiseli adamlardan bir tanesinin düğmeye basması ile bulundukları yerin biraz önü, aşağı doğru açılmış ve Yoongi, ilk defa gördüğü bu mekanizma ile şokla kaşlarını kaldırmıştı. Aşağıdan bangır bangır sesler geliyordu. Jimin ve Yoongi önden girerlerken, koruma Namjoon, arkalarından ilerliyordu.
Yoongi, oldukça dik durmaya çalışsa da, buranın atmosferini hiç sevmemişti. Onlarca adam, kumar masaları, uyuşturucu satılan köşeler, silah ticareti, kafese kapatılıp neredeyse çıplak bir biçimde dans ettirilen kadınlar...
Yoongi, bu ortamla kendisini iğrenç hissederken, bakışlarını Jimin'e çevirmişti. O da mı böyleydi? Buralarda vakit geçirir miydi? Eğer geçiriyorsa bu Yoongi'nin Jimin'den tamamen soğumasına sebep olurdu. Yine de Jimin'in duygusuz ve stabil bakışları her şeyi de açıklıyor gibiydi. Yoongi'nin gözleri, çoktan içeride olan Yuqi'yi bulmuştu. Ah, onun işi de zordu. Umardı ki Yuqi'ye bir şey yapmazlardı.
Jimin'in, Yoongi'nin belinde duran eli tutuşunu sıkılaştırmış ve masada oturan Jongin'e doğru ilerlemişti. Yoongi, etrafa göz attığında, çoğu kişinin gözlerinin kendilerinde olduğunu fark etmişti. Çoğu kişi Jimin'e sesleniyor, selam veriyordu. Jimin, bu boş insanları umursamadan, Jongin'in karşısında duran masaya oturmuştu.
"Ah, bu da kim? Oldukça güzel gibi."
"Çeneni kapa ve kartları çıkar."
Jongin'in yüzünde pis bir sırıtma olurken çıkardığı iskambil destesini masaya koymuş ve eliyle göstermişti. Jimin, tam olarak nasıl bir oyun oynayacağı konusunda bir fikri yoktu. Jongin'in aklında hangi oyun dönüyor, bilmiyordu.
Jongin, Jimin'in kumar bilgisini de göz önüne alıp, kendisi bir oyun tasarlamıştı.
Jimin, sandalyesinin orada ayakta duran Yoongi'yi kendine çekmiş ve burada kendisine dokundu diye elini kırdığı bir çocuk gelmişti herkesin. Jimin, acımasızlığı ile bilinirdi. Görevdeyken, oldukça ciddiydi ve o zamanlar, arkadaş dediği kişilere bile tolerans göstermezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dahlia : Yoonmin ✔️
FanfictionPark Jimin, Kore'nin en tehlikeli mafyalarından birisiydi. Kimseye müsamahası yoktu. Ta ki, onu dinlediğini sanarak ama her şeyden bihaber Min Yoongi'yi rehin alana kadar. Park Jimin'in artık bir zayıf noktası vardı. !ukegi !sememin yan ship: namseo...