6

66 7 0
                                    

Jimin

Ellerim titrediğinden zar zor açtığım soğuk suyu bir kaç kez yüzüme çarptım. Son yirmi dakikadır tuvaletteydim. Buraya kendimi nasıl attığımı hatırlamıyorum.

Sanki hayal gibiydi. Üç yıl sonra onu görmek. Hem de tam karşımda. Göz göze gelmemiz. Bunlar yıllardır kabuslarımı süsleyen şeylerdi ve hepsi bugün gerçek olmuştu. Beynim hâlâ imkansız senaryolar üretip bunun bir yanılmaca olduğuna inandırmaya çalışıyordu beni.

Son bir kez daha yüzüme su çarpıp, tuvaletten çıkmaya karar verdim. Adımlarımı ürkek ve temkinli atıyordum, onu görebilme ihtimaline karşılık. Pencerelerin birinden dışarıdaki arabalara baktım. Hiç onun bineceği kadar lüks bir araba yoktu.

Umarım yürüyerek falan gelmemiştir.

Okulda olmadığına kanaat getirerek sınıfa doğru yürümeye başladım. Devamsızlığım zaten fazlaydı ve okula geldiğim günde yok yazılmak gibi bir düşüncem yoktu. Dersin kime olduğunu düşünürken kendimi sınıfın önünde buldum. Başka şansım olmadığını bildiğimden kapıyı tıklatıp içeri girdim. Gözlerim hocadan sonra ikinci olarak Taehyung'u bulduğunda gözlerinde bir endişe gördüm. Hoca daha derse başlamamış olacak ki tahta bomboştu. İzin alıp yerime geçtim. Oturur oturmaz Taehyung'u sorguya çekecektim ki bana kalmadan o anlatmaya başlattı neler olduğunu.

"Şimdi sana iki kötü haberim var. Önce hangisini söyleyim?

Biri bile iyi olmaz mı anasını satayım.

"En az kötüsünden başla. Günüm zaten iğrenç geçiyor, bir bu eksikti."

"Birinci haber, müdür emekli olacakmış sanırım."

"Ee, bunun neresi kötü anlamadım?"

"İkinci haber." Duraksayıp derin bir nefes aldı.

Kaşlarımı hafif yukarı kaldırıp devam etmesini bekledim.

"İkinci haber, bir düşünsene amına koyayım. Müdür emekli olacaksa ve biz bugün o orospu çocuğunu okulda gördüysek??"

"Hasiktir." Böyle düşününce çok mantıklı gelmişti.

"Değildir. Tae lütfen değildir, başka bir şey için gelmiştir, tesadüftür de."

Şuan hiçbir şey düşünemeyecek bir haldeydim. Tanrım, onu bir kez görmeyle bile yıkılmışken her gün görmeyi nasıl başaracaktım?

-

Okuldan çıktığımdan beri kendimi yiyip bitirmemek için bütün günümü spora adamaya karar verdim. Bir süredir yapmadığım için kendimi ekstra yorgun hissediyordum, buna rağmen gece gözüme bir gram uyku girmemişti. Sabaha karşı biraz olsun uykuya dalmışken üç dört saat sonra aniden uyandım. Alarmdan bile yarım saat erken kalkmıştım. Ayılmak için buz gibi bir duş almama rağmen hala uykulu halimi üzerimden atamamıştım. Aynada kendimi inceledim. Kesinlikle betbat görünüyordum. Birkaç saatlik uykudan nasibini almış gözlerimde iyice şişip beni fazladan kötü göstermek dışında bir işe yaramıyordu zaten.

Gözlerimi tekrar kapatıp dünün bir rüya olmasını diledim. Dünden beri kaçıncı deneyişimdi, işe yaramadığı kesin.

Evden çıkıp okula giderken tek düşündüğüm şey keşke, keşke evde film izlemek için okulu ektiğim günlerden birini silip bu günü onun yerine kullanabilsem olmuştu. Ne yazık ki böyle bir şey mümkün olamayacağından içimden lanet okuyarak okula yürümekten başka çarem yoktu.

Bol mide bulantılı bir yarım saatin ardından işte okulun önündeydim. Buna hazır mıydım?

Tabii ki hiç değildim. Ama buna mecburdum. İçimden kendime onu ne olursa olsun görmezden geleceğime dair sözler verdim. Tutamayacağımı bildiğim halde.

Hızlı, hatta koşar adımlarla kendimi sınıfa attım. Taehyung daha gelmemişti. O gelene kadar en arka köşede saklanmaya karar verdim. İyice küçülmek için kafamı da sıraya gömdüm. Zaten uykulu olduğumdan çok geçmeden uyuyakalmışım. Yaklaşık yirmi dakika kadar. Taehyung'un sertçe dürtmesiyle(?) yerimde sıçradım.

"Yuh."

Haince sırıtıp yanıma yerleşti. Tam bugünün dünden daha kötü geçmemesini dilerken müdür yardımcısının yaptığı anons bütün moralimi sikip atmıştı.

On dakika içinde bütün öğrencilerin aşağıya inmeleri, önemli bir duyuru yapacaklarını söylemişti.

Tanrım lütfen Taehyung her zaman olduğu gibi bu seferde yanılsın. Kafamda çoktan bin tane iğrenç senaryo kurup bozuyordum. Adımlarım istemeye istemeye merdivenleri bulduğunda bulantıda mideme geri dönmüştü.

Ve, işte başlıyoruz.










20.09.23

fuck fate, jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin