mrblarr
İyi okumala^-^
..
YOONGI
Gözlerimi açtığımda, Jimin'in yanında yatıyordum. Çoktan sabah olmuş olmalıydı. Aklıma dün gelirken, yutkunmuştum. Onunla gerçekten ayıp bir şekilde dans etmiştim! Kendimi ona bastırmış ve o da boynumu emmişti...Bir de öpmüştüm onu! Tutkuyla ve derince, bir daha görmeyeceğim insanların önünde öpüşmüştüm.
Aklıma dolan anılarla hızlıca oturur pozisyona geçmiştim. Jimin'in tek kolu belime sarılıydı ve uyuyordu. Tişörtü yoktu ve sanırım altında da baksırı dışında bir şey yoktu. Sıcakladığımı hissederken, Jimin'e bakmıştım. Ondan hoşlandığım çok açıktı ve bunu kabullenmiştim. Bir suçluya aşık olmuştum.
Aşk denir miydi? Ben derdim çünkü insanlar aşık olduğu kişiler ile böyle şeyler yaparlardı genelde. Bu yüzden bence Jimin'e aşıktım. Ona baktığımda kalbim hızlanıyor, onun yanından ayrıldığımda mızmız bir bebeğe dönüşüyordum, ilgisini istiyordum ve gülümserse ben de gülümsüyordum.
Yanaklarım utançla kızarken, Jimin'in nasıl yüzüne bakacağımı düşünmüştüm. Ah, gerçekten bu çok utanç vericiydi ama o çocuk çok fazla sinirimi bozmuştu. Jimin'e yanaşmaya çalışmıştı ve bu benim için çok sinir bozucuydu. O benimdi ve böyle aptallar gelip onu baştan çıkarmaya çalışamazdı.
Sırıtmış ve şu an yanında uzanmaya hak kazanan ben kişi olduğumu bilerek kıkırdamıştım. Sırt üstü uzanıyordu ve örtüyü üzerine almamıştı. Sanırım örtünmeyi ve üzerinde bir şey varken uyumayı pek sevmiyordu galiba. Gözlerimi saate çevirdiğimde öğlen olmak üzere olduğunu fark etmiştim. Jimin'i uyandırmalı mıyım?
En sonunda uyandırmaya karar vermiş ve Jimin'e bakmıştım. Nasıl uyandırmalıydım? Birkaç saniye düşünmüş ve sonra da bakışlarımı karnına çevirmiştim. Düşüncelerimi hızlıca aklımdan uzaklaştırmaya çalışsam da, aklıma giren şeytanlarla ile uyumaya devam eden Jimin'e bakmıştım. Utanırsam kaçardım.
Evet. Bir bacağımı diğer tarafa atmış ve Jimin'in karnının üzerine yerleşmiştim. Kalbim hızla atarken, ellerimi göğsüne koymuş ve Jimin'in yüzüne doğru eğilip dudaklarına bir öpücük bırakmıştım. Bu hareketimle, Jimin hareketlenmişti. Ben de geri çekilmiş ve ellerim göğsünde durmaya devam ederken onu izlemiştim.
Gözleri açılmış ve beni görmesi ile de gülümsemişti. İlk önce elleri ile gelişigüzel gözlerini kaşımış ve ardından da ellerini benim kalçama doğru yerleştirmişti. Yanaklarım utançla yanarken, etrafa bakınmıştım.
"Asla sinirlenemeyeceğim bir uyandırma yöntemi..."
Jimin'in dediklerinden sonra ben de kıkırdamış ve eğilerek tekrar dudaklarını öpmüştüm. Küçük bir öpücük olmasını beklerken, Jimin beni bırakmamış ve dudaklarını hareket ettirmeye başlamıştı. Yeni uyanmış olmasını hiç sorun etmeden onu öpmeye devam ettim. Geçen sefer bana yaptığını yaparak üst dudağını dudaklarım ile çekiştirmiştim.
Dudaklarından bir hırıltı çıkmış, ardından da beni belimden sıkıca kavrayarak, sırtüstü uzanacağı. şekilde yatağa yatırmıştı. Kendisi üzerimde yerini alırken beni öpmeye devam ediyordu. Sıcacık dudaklarını her hissedişimde heyecanlanmadan edemiyordum.
Jimin, yavaşça geri çekildiğinde ikimiz de nefes nefeseydik. Kalbim hızla atarken, utançla bakışlarımı kaçırmış ve Jimin'in altında uzandığım gerçeğini görmezden gelmeye çalışmıştım. Yanaklarıma çöken kırmızılıkları hissederken, Jimin bir eline bütün ağırlığını vererek, diğer eli ile yanağımı okşamıştı. Bu hareketle gülmek istesem de, çok utanıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dahlia : Yoonmin ✔️
FanficPark Jimin, Kore'nin en tehlikeli mafyalarından birisiydi. Kimseye müsamahası yoktu. Ta ki, onu dinlediğini sanarak ama her şeyden bihaber Min Yoongi'yi rehin alana kadar. Park Jimin'in artık bir zayıf noktası vardı. !ukegi !sememin yan ship: namseo...