ikili koşturarak insanların arasından geçti. chan köşede içkiyi elden ele gezdiren kalabalığı görünce gülümseyip sevgilisinin elini tutup oraya çekti, seungmin ne olduğunu daha anlayamadan chan'ın eline geçen içkiyi kafasına dikti seungmin ona da vereceğini sanarak elini uzattı fakat içkinin diğer adama geçtiğini görünce somurttu fakat chan dolu ağzıyla gülümsediğini görünce içinin titrediğini hissetti. chan, sevgilisinin belini sıkıp kendine çekti ve dudaklarını birleştirdi. seungmin hem içkinin tadıyla hem de bu yaptıkları şeyler kendini kaybetti, chan'ın dudaklarına asıldı. içki ikisinin dudakları arasından çenelerine doğru aktı, ordan boyunlarına ve kıyafetlerine fakat ikisininde umrunda değildi şu an sadece birbirinin dudaklarını umursuyorlardı. seungmin, dudaklarını ayırdı ve yavaşça chan'ın tişörtünün yakasına kadar olan ince sıvı çizgisinin üstünden diliyle geçti. chan boynunda hareket eden dille kasıldı, ellerini seungmin'in beline atıp sıktı. seungmin gülerek geriye çekildi ve bu sefer o sürükledi ikisini herhangi bir yere.
ikili ortalıkta birbirini sürekli öperek dolaştı, sürekli içki içtiler. en sonunda bir bara girdi seungmin. etrafta dans eden insanları gördüğünde gülümseyip elini sevgilisinin ensesine attı, vücudunu yavaşça onunkine sürterek eğildi bunu yaparken aynı zamanda elini chan'ın tüm vücudunda gezdirdi ardından aynı şeyleri tekrarlayarak yavaşça yüz yüze gelmelerini sağladı. yüz yüze geldikleri gibi sevgilisinin dudaklarını kendi dudaklarında hissetti aynı zamanda beline sarılan el onu sıkı sıkı tutmuş bir yere sürüklüyordu. seungmin dişlerine değen dili hissettiğinde ağzını aralayıp tüm odağını ağzını keşfe çıkan dile verdi, aynı zamanda hissettiği bir yere çarpmayla da belini dikleştirdi. ikili barın herhangi bir masasına yaslanıp dakikalar boyunca öpüştüler. en sonunda seungmin nefesinin kesildiğini hissedip durdu ve gülümseyerek sevgilisine baktı. karşısındaki şehvet ve aşk dolu bakışları görünce kalbi tekledi.
gözlerini zorla ayırdı, yavaşça masa ve chan'ın arasından kayıp masalarda duran bir içkiyi kafasına dikti. ardından kendini müziğe verip masanın üzerine çıktı, chan'a karşı dönüp yapabildiği tüm etkileyici hareketleri yaptı. chan gülümseyerek onu izledi, ardından seungmin'in yanına çıkıp arkasına geçti. elinden geldiğince eşlik etti ona fakat daha çok vücudunu okşayıp öptü. müzik değiştiğinde chan masadan atlayıp seungmin'i kucağına çekti ve çekiştirerek bardan çıkarttı.
çıktıkları barın bitişiğinde duran diğer bara geçtiler. içerisi karanlıktı, sadece insanların vücudunda olan boyalar parlıyordu. ikili gülerek birbirine bakıp kenarda duran boya kutularına ellerini batırdılar ve birbirlerine dokunarak bıraktıkları her izle güldüler. chan boyayı dudağına sürdü ve dudaklarını seungmin'in boynunda gezdirdi, geri çekilip bıraktığı boya izlerine bakıp kıkırdadı. seungmin'de onun yaptıklarını yaptı fakat farkli bir rengi daha dudağına sürüp, dudaklarını birleştirdi. chan bu hareketle gülümseyip kendini öpücüğün içine bıraktı. bu sefer nefesi kesilen chan olduğu için yavaşça ayırdı dudaklarını. gülümseyerek uzun uzun birbirlerine baktılar. bakışmalarını bölen bir anda önlerine tutulan içki bardakları oldu, ikili içkileri alıp kafalarına diktiler. ilk bardakların ardından gelen ve ikiliyi shot yarışmasına sürükleyen çift sayesinde artık yeterince sarhoşlardı, ne yaptıkları hakkında hiçbir fikirleri yoktu.
birbirine ve etrafa tutunarak kendilerini zorla dışarıya attılar. chan aklının son kırıntılarıyla sevgilisinin elini tutup diz çöktü, seungmin onun düştüğünü sanıp kaldırmaya çalışıyordu.
"chan, kalk benim seni kaldıracak gücüm yok."
"kalkmayacağım bekle biraz."
"yer pis ezecekler kalk."
"sus." deyip elini zar zor bulduğu sevgilisinin dudaklarına bastırdı. seungmin kafasını sallayıp onayladı ve susup olacakları bekledi.
chan, cebini sonunda bulduğunda zaferle cebinden kutuyu çıkartıp açtı ve sevgilisine tuttu. seungmin kaşlarını çatıp ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
"sevgilim, benimle uzunca bir ömür geçirmek ister misin? seungmin, benimle evlenir misin?"
seungmin kafasını yüzüklere yaklaştırıp inceledi, hafifçe dokundu. garipçe baktı ve chan'a döndü.
"sen, gerçek misin?"
chan aldığı soruyla afalladı, ne olduğunu hiçbir şekilde anlamıyordu.
"sanırım."
"yok artık." dedi seungmin, ardından kocaman bir kahkaha atıp yüzükleri aldı eline. birini kendine birini chan'a taktı ve yerinde zıplayarak insanların önüne geçip heyecanını dile getirdi.
"bu adam bana evlenme teklifi etti." diye bağırıyordu sürekli.
chan yerinde zorla kalkıp onun yanına gitti ve sıkıca sarıldı. seungmin onu itekleyip hızla konuştu.
"ben sana kocam demek istiyorum, hemen evlenelim." deyip elini tutup sokak arasında koşmaya başladı.
kaç sokak gittiler ikisi de bilmiyordu fakat buldukları kilisenin önüne oturup bir süre nefeslendiler. ardından kapısına dayanıp hızlı hızlı vurmaya başladılar.
"açın kapıyı, chan'ı kocam yapacağım."
"açar mısınız şu kapıyı, seungmin beni kocası yapacak."
ikilinin bağırmaları tüm sokakta yankılanıyordu, pencereden insanlar çıkıp susmalarını söyleyince ikili onlara çemkirip tekrar devam ettiler bağırmaya. en sonunda kapı yavaşça açıldığında ikili apar topar içeriye girdiler. gördükleri beyaz kıyafetli adamın önünde diz çöküp konuşmaya başladı seungmin.
"bizi evlendirin hemen, chan'ı kocam yapacağım."
"evet hemen, seungmin beni kocası yapacak. hemen." deyip kaşlarını çatıp adama baktı chan.
adam neler olduğunu anlayıp gülümsedi ve kafasını salladı ve kitapların olduğu yere ilerledi. ikili gülümseyerek adamın peşinden gittiler, kol kola girip ilerde eline kitabı alıp onları bekleyen adamın yanına geçtiler.
"evet gençler, isimlerinizi söyleyin bakalım."
"kim seungmin."
"bang chan."
"seungmin, tüm hayatın boyunca chan'ın yanında olmaya evet diyor musun?"
"evet!" diye çığlık attı seungmin.
"chan, sen tüm hayatın boyunca seungmin'in yanında olmaya evet diyor musun?"
"evet!" diye bağırıp sevgilisinin dudaklarına atıldı chan. seungmin onu itekleyince bozulup gözlerine baktı.
"öpebilirsin demesi lazım." diye fısıldadı. chan anlamış gibi gülümseyip adama döndü.
"öpebilirsin, evlisiniz artık."
chan tekrar sevgilisininin dudaklarına atıldı, bu sefer aldığı karşılıkla sırıttı. ikili ayrılıp yakında olan bir otele kendilerini attılar. çok şey yapmak istiyorlardı fakat oldukları yerden kalkacak güçleri yoktu, bu yüzden sadece üstlerini tamamıyla çıkartıp yatağa attılar kendilerini.
sabah olduğunda seungmin başında olan ağrıyla uyanıp yerinde dikleşti. alnını ovacaktı ki kafasina değen parmağında hissettiği metalle eline baktı. yüzüğü görünce gerildi, hemen yanına döndüğünde gördüğü chan'la derin nefes aldı fakat hala yüzüğü hatırlamıyordu.
chan onun kıpırdanmasıyla uyanıp seungmin'e döndü. seungmin hiçbir şey demeden elini ona uzattı, chan'da gülerek yüzük olan kendi elini ona gösterdi. seungmin heyecanlandı.
"ne?" diyebildi sadece.
"biz sanırım biraz evlendik kocacım."
"kocacım..ben seni kocam yaptım chan." deyip gülümsedi seungmin.
"hmm, kocan yaptın beni." deyip yerinde kıpırdanarak seungmin'in beline sarıldı.
seungmin onun sarılmasına karşılık verdi tıpkı tüm hayatları boyunca onun her sarılmasına karşılık vereceği gibi.
bum gum PAT
eed arkadaslar FINAL.
umarim eglendiniz bunu okurken cerez bi fic ztn obbbtum bb
ŞİMDİ OKUDUĞUN
las vegas | chanmin
Fanfictiongünahlar şehrinde, benimle birlike tüm günahları yaşamaya var mısın güzelim? #four shot#