Merhaba!!! Hikaye bundan sonra karışmaya başlayacak. Asıl olaylar şimdi başlıyor diyebiliriz. İyi okumalar.
Tam video başlayacakken babam kaydı durdurdu.
"İşte bu kadar!" dedi.
"Çok teşekkür ederim babacığım, üstümden büyük bir yük kalktı." dedim rahatlayarak.
Babam "Tamam o zaman bir sorun falan olursa haber verirsin ben aşağıdayım." Deyip çıktı.
Babam çıktıktan sonra telefonumdan artarda mesaj sesleri geldi.
*2 yeni mesaj
Özgür: Ben çardaktayım.
Seni bekliyorum.
Güneş: Hemen geliyorum!!!
Mesajı cevapladıktan sonra bütün belgeleri çantama koydum. Üstümü hızlıca değiştirip çıktım. Belki biraz da makyaj yapmış olabilirim. Çardağa yaklaştığımda Özgür'ün yanında iki kişi daha gördüm.
Özgür beni görüp seslendi. "Güneş, buradayız." bunu derken bir yandan da eliyle 'gel' işareti yapıyordu. Yanlarına gittim.
"Merhaba, ben Güneş" dedim elimi uzatarak. Tanımadığım bu kız ve erkekten kız olan heyecanla elini uzattı.
"Selam, ben de Melisa." Dedi.
Kızın sarı bukleli saçlarının arasında yeşil tutamlar vardı. Mavi kocamam gözleri ve heyecanlı gülümsemesiyle o kadar samimi duruyor ki elini uzatmak yerine sarılsa garipsemezdim.
"Biz bu siteye yeni taşındık da abimle etrafı geziyorduk. Gezerken de Özgür'le tanıştık." Diye ekledi.
Kafamı diğer tarafa çevirdiğimde abisinin bana baktığını fark ettim. Elimi ona da uzattım.
"Merhaba."
Kızın aksine çocuğun çok daha donuk bir yüzü var. Fiziksel olarak da tam tersi. Kardeşinin aksine uzun boylu. Saçları ve gözleri ise neredeyse siyah denecek kadar koyu. Karşılık olarak o da elini uzattı.
"Kerem." Dedi tok ve soğuk ses tonuyla.
Gözlerini bir süre üstümden çekmeyince, Özgür boğazını temizleyip sessizliği bozdu.
"Tanışma faslı bittiğine göre oturalım mı?" deyip çardağı gösterdi.
Ben ve Özgür yan yana oturduk, onlar da tam karşımıza oturdular. Oturur oturmaz Melisa konuşmaya başladı.
"Bende sizin liseye kaydoldum hem de aynı sınıftayız. Çok iyi tesadüf olmadı mı ya? Bende dönem sonu geldiğim için yalnız kalmaktan korkuyordum. Bide proje falan bir şeyler varmış. Özgür bize katılabilirsin dedi ama ben sana sormadan cevap vermek istemedim. Senin için sorun olur mu?" dedi. Konuşurken neredeyse hiç nefes almıyordu.
"Ben yokken baya konuşmuşsunuz anlaşılan." Dedim Özgür'e bakarak. Kısa sürede bu kadar samimiyet kurmaları beni biraz şaşırttı. Melisa'nın heyecanla cevap beklemesine dayanamadım.
"Benim açımdan bir sorun yok hatta işime de gelir ancak müdür benden tek yapmamı istemişti. Önce ondan onay almamız gerecek." Dedim.
"Anladım. Umarım onaylar çünkü sizin enerjinize bayıldım. Çok iyi arkadaş olacağımıza eminim." Lafına hüzünle başlayıp, gülerek bitirmişti. Enerjiye inanan biri olduğu taktığı doğal taşlardan belliydi. İlk başta Özgür'le samimiyetlerini kıskansam da gereksiz olduğunu anladım. Genel olarak herkesle samimi biri gibi duruyor.
Uzun süredir arkadaşsızlığın yalnızlığını yaşıyorum. Özgür'le de artık sadece arkadaş kalamıyorum. Belki de Melisa'nın dediği gibi arkadaş olabiliriz.
"Kardeş olduğunuza emin misiniz, pek benzemiyorsunuz birbirinize?" dedim gülerek.
"Bende bu soruyu bekliyordum. Şimdi, benim annem ve Kerem'in babası evliler. Biyolojik olarak değiliz ama çok küçüklükten beri kardeşiz. Bu soruya da alıştık artık. Herkes merak ediyor tabi bu kadar tatlı bir kızın kardeşi neden bu kadar odun diye. Ama ne yapalım işte abim atsan atılmaz satsan..." cümlesini bitiremeden abisi sözünü kesti.
"Az konuş az. Asıl insanlar senin bu boşboğazlığına hayret ediyor, nasıl bu kadar boş olabilir diye." Dedi Kerem.
"Yok yok siz öz kardeşsiniz. Belli oluyor her halinizden." dedi Özgür.
Bana mı fazla komik geliyordu bilmiyorum ama Özgür'ün dedikleri beni çok güldürdü.
"Siz sevgili misiniz?" dedi Kerem. Bu ondan hiç beklemediğim bir soru oldu.
Cevaplayacak mı diye Özgür'e baktım. Sevgili olmadığımızı biliyorum ama aramızdaki ilişkinin adına ne denir bilmiyorum.
"Güneş benim her şeyim" Dedikleri elimin ayağımın birbirine dolanmasına sebep oldu heyecanla yüzüne baktım. Gözlerime baktı ve ekledi.
"Ama sevgili değiliz." Dedi. Kalbimin acıdığını hissettim. Aslında bir beklentim olması saçmaydı çünkü hiçbir zaman bana net bir şey söylememişti. Söyleyen taraf bendim. Yüzümde yalandan bir gülümsemeyle konuşmadan oturmaya devam ettim.
Melisa beni anlamış gibi bir ifadeyle yüzüme baktı. Kerem'in keyfi yerinde gözüküyor. Özgür'ünse yüzüne bakmak istemedim.
"Sizin de kardeş olmadığınız çok belli oluyor." Dedi Melisa ortamı yumuşatmak için.
Duygularımı belli etmemek için toparladım. Yönümü Kerem'den yana çevirdim.
"Sen okuyor musun Kerem?" diye sordum.
"Mezuna bıraktım bu sene. Geçen sene istediğim bölüm gelmedi." Dedi.
"Hangi bölümü istiyorsun peki?" dedim. Sorumu sorduktan sonra yan gözle Özgür'e baktım. Bakışlarından rahatsız olduğunu belliydi.
"Hukuk. Çocukluğumdan beri savcı olmak istedim. Sahip oldukları güç ve konum benim hayalim." Dedi.
"Bu yüzden mi istiyorsun gerçekten? Şaşırdım açıkçası. İnsanlara yardım etmek, adaleti sağlamak gibi bir şey demeni bekliyordum." Dedim.
"Adaleti ben sağlayamam veya insanların hepsine yardım edemem. Çünkü mutlaka davalarda mağdur olan bir taraf kalacak. Çünkü herkese göre kendileri mağdur. Ben bu bencil insanlara yardım etmektense, sahip olacağım güçle kendimi memnun etmeyi yeğlerim." Dedi kendinden emin bir şekilde.
"Daha önce hiç bu bakış açısıyla bakmamıştım. Haklılığın tartışılır ama en azından hayattan ne istediğini biliyorsun." Dedim.
Biz konuşurken Özgür sadece dik dik bakıyor, Melisa ise getirdiğim belgeleri inceliyordu.
"Peki sen ne istiyorsun hayattan?" dedi ve masaya kollarını koyup bana doğru yaklaştı. Cevap bekleyen gözlerle bana bakarken ne cevap vereceğimi bilemedim. Meslek olarak karar veremesem de ne yaparsam yapayım nasıl hissetmek istediğimi sanırım biliyorum.
"Mutlu olmak!"
"Mutlu olmak!"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
7.KASET
Teen FictionAna karakterimiz Güneş'e geçmişteki bir cinayeti çözerken eşlik edebileceğiniz sırlar ve yalanlarla dolu bir hikaye sizi bekliyor. Geçmiş ve şimdiki zaman arasında geçen bu hikayenin her sayfasında, aşk, nefret, arkadaşlık, hüzün ve mutluluğu hiss...