Hayatım boyunca bu kadar iyi bir uyku çektiğimi hatırlamıyorum. Soykan ahtapot gibi kollarını bana sarmış kıpırdama mı engelliyordu. Uyurken bile o kadar yakışıklı olmakta showdu yani artık. Çok huzurlu görünüyordu çatık kaşları yumuşamış saçları anlına düşmüştü. Sanat eseri gibi bir şeydi saatlerce onu seyredebilirdim. Bacaklarımın arası sızlıyordu sıcak bir duş iyi gelirdi. Ama Soykan'ın kollarından çıkmak için bir survivor mücadelesi vermem gerekiyordu.
Gerçi onun koynunda olmaktan şikayetçiyim desem taş olurdum.Üstüne bir şey almadan direk banyo geçtim aynanın karşısında kendime baktım gözlerime inanmadım. Boynum olmak üzere her yerim morluk ve çürük içindeydi. Sanki sevişmemiş de dayak yemiş gibiydim. O puştun dediği gibi ayakta durmakta zorlanıyordum. Bu banyo benim yatak odam kadardı resmen içinde kocaman bir küvet birde duşa kabin vardı.
Saatlerce suyun altında kalmak istiyordum ama kısa bir duş işimi görürdü.Suyun altına girmiş rahatlamaya başlamıştım ki Soykan'ın dokunuşuyla irkildim.
"Korkma güzelim benden başka kimse sana dokunamaz. Ayrıca yatağımdan bir daha bana haber vermeden çıkma" dedi omzumdan öperek..
"Bu ilk ve sondu bir daha olmayacak zaten"
"Sen benimsin güzelim bunu kafana sok"
"Sen kafana sok, benim seninle bir işim yok keyifli bir geceydi bitti gitti" dedim duştan çıkmaya çalışırken.
Beni belimden tutum kendine bastırdı. Dudaklarımı nazik nazik öpmeye başladı o kadar baştan çıkartıcıydı ki ona karşı koymak imkansızdı. Kendimle savaş vermeye başlamıştım. Soykan öpmekle kalmıyor dokunuşlarıyla beynimi uyuşturuyordu. Allah kahretsin benim yumuşak karnım da bu piç herifti. Arzuyla onun öpüşüne karşılık verdim. Boynumdan öpüyor göğüslerimi emiyor beni zevkten zevke sürüklüyordu.
Göğüslerimden karnıma yavaş yavaş inmeye başladı hiç acele etmiyor her saniyenin tadını çıkarıyordu. Kasıklarıma inmiş bacaklarımın arasına sakallarını sürtüyordu. Öyle haz alıyordum ki ağzımdan çıkan inlemelere hakim olamıyordum.
Ağzıyla kadınlığımı sömürürken daha fazla dayanamayacaktım. Yalıyor, emiyor, ısırıyordu. Dilini içime sokuyor zevk sularımı emiyordu.
"Hadi güzelim benim için gel"
"Ah evet daha hızlı geliyorum"
"Bırak kendini güzelim gel benim için hadi"
Dayanamayıp kendimi bırakmış Soykan'ın adını haykırarak çığlık atarak zirveye ulaştım. Bu konuda tecrübeli değildim ama bu piçin bu işte iyi olduğu belliydi.
" Ne diyordun canım ilk ve son muydu" dedi bana göz kırparak.
"Senden nefret ettiğimi söylemiş miydim?"
"Birçok kez hem de" dudağıma küçük bir öpücük kondurmuştu.
"Hadi seni temizleyelim güzelim" dedi elindeki keseye duş jeli dökerken.
Beni güzelce yıkamış üstüme siyah bir bornoz giydirmişti. Bornoz o kadar büyüktü ki içinde kayboldum.
"Sen geç güzelim bende bir duş alıp geliyorum" dedi. Bu bende alışkanlık olsun istemiyordum ama onun dokunuşlarından flörtöz tavrından hoşlanıyordum.
Odaya geçmiş yatağın üstünde oturmuş ne yapacağımı düşünüyordum. Elbisem leş gibi olmuştu zaten, iç çamaşırımda giyilmeyecek gibi yatağın yanında duruyordu. Eve nasıl gidecektim bu kıyafetleri tekrar giyemezdim. En iyisi Leyla'yı arayıp bana bir şeyler göndermesini istemekti. Ben telefonumu ararken içeriye Soykan girmişti. Hiç utanmadan muhteşem vücudunu baştan aşağı süzmeye başlamıştım. Gece aklım başımda olmadığı için çıplak haline çok dikkat etmemiştim ama bu bambaşka bir şeydi. Giyinik haliyle kaslı bir vücudu olduğu belli oluyordu. Soykan Karahan yontulmuş bir heykel gibiydi. Islak kara saçları anlına düşüşmüş su damlıyordu. Adamın adonisleri ağız sulandırıyordu. Kalçalarından neredeyse düşecek bir havlu vardı. Uzun adaleli bacaklarını söylemiyorum bile. Farkında olmanda sesli yutkunmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karam +18
Fiksi RemajaKimseye eyvallah etmeyen başaralı mimar Hanzede Çelik. Yeraltı ve iş dünyasının korkulu rüyası Soykan Karahan namı diğer Kara panter. Kader ikisini bir araya getirdiğinde aşktan kaça bilecekler mi yoksa bu uğurda herkesi karşılarına alıp birlikte mi...