Uzunca süren bir yolculuğun ardından Emin durdurmuştu arabayı. Songül yol boyunca soru sormuş olmanında verdiği yorgunlukla uyuyordu.
Emin gülümseyerek baktı Songül'e. Elini kadının yüzüne yerleştirip sakin bir ses tonuyla seslendi hemen.
"Güzelim"
Songül uykunun verdiği ağırlıkla kıpırdandı yerinde ama açmadı gözlerini. Emin bir süre bekledi sessizce. Songül'ün uyurken de ne kadar güzel olduğunu düşünüp bir süre izledi onu. Sonra tekrar denedi şanslısını.
"Sevgilim! Hadi uyan geldik"
Songül gözlerini araladı hafifçe. Baş ucunda Emin'i görünce tebessüm etti hemen. Ellerini geriye doğru atıp gerinirken uykulu bir ses tonuyla sordu sorusunu.
"Geldik mi?"
"Hıhı" dedi Emin başını sallayarak. "Hadi inelim"
Songül hemen doğruldu oturduğu yerde. Etrafa hızlıca göz gezdirdiğinde görüldüğü manzara ile dili tutulmuştu adeta.
Yeşil ve mavinin karıştığı şahane bir yere gelmişlerdi. Songül merak içinde sordu sorusunu.
"Neredeyiz"
Emin gülümsemekle yetinirken Songül arabadan indi hızlıca. Emin'de arabadan indiğinde Songül soru sormaya devam ediyordu.
"Nereye geldik Emin? Söylemeyecek misin?"
"Gel güzelim" diyerek elini uzattı Emin. Songül kendisine uzatılan eli tutup ilerlemeye başladı.
Bir kaç dakikalık bir yürüyüşten sonra Songül karşısında gördüğü ev ile şaşkına dönmüştü. "Emin! Burası harika" dedi bağırarak.
Songül'ün sevinçli hali Emin'ni de heyecanlandırmıştı. "Beğendin mi?" diye sorduğunda gözleri ışıldıyordu.
"Deli misin! Bayıldım" dedikten sonra kollarını Emin'nin boynuna doladı Songül. Boynuna öpücükler kondurken hiç durmadan teşekkür etmeyi ihmal etmedi.
Emin ellerini Songül'ün beline daha sıkı dolayıp dudaklarına derin bir öpücük kondurdu. Sonra kendini geri çekip evi işaret ederek konuştu.
"Hadi girelim mi artık içeriye"
"Olur" dedi Songül ve koşarak eve doğru yöneldi. Emin ağır adımlarla onu takip edip yaklaştı yanına. Cebinden anahtarı çıkarıp oyuğa yerleştirdi ve hızlıca açtı kapıyı.
Songül içeriye girdiğin de sevinç çığlıkları atmaya başlamıştı. "Ya inanmıyorum! Burası harika" dedikten sonra kendine gülümseyerek bakan adama çevirdi bakışlarını.
"Burası da mı senin yoksa" dedi meraklı bir ses tonuyla.
Emin hayır anlamında başını salladı hemen. "Bizim değil ama istersen alabiliriz. Sen çok beğendin" dedi sırıtarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansızı istemek
FanfictionBir polis biri mafya.. Güneş ve ay kadar farklıydılar birbirlerinden. Belki birbirlerine kavuşamayacaklardı ama birbirlerine karışmayı öğreneceklerdi...