~Murderer~ [Taekook]

3.Gizemli zarf

Oy ve yorumu unutmayalım!
___________________________________________

Jungkookdan...

O notu gördüğümden 3 gün geçmişti.

Aklım almıyordu nasıl benim odama
gire bilmişti?

İlk önce bunun bir şaka olduğunu düşünmüştüm.Kamera kayıtlarına baktığımda o gün için bütün kayıtlar silinmişti.Bu bir şakaysa neden silsinler ki? Ayrıca emin olmak için burada olan herkesin el yazısını almıştım.

Hiçbiri uyuşmuyordu.3 gündür o katille bağlı her şeyi araştırıyordum.Ama ne ismini biliyoruz ne de başka birşeyini.

Bu durum artık canımı sıkıyordu.Tabi bu benim görevim bir görev verilirse canım pahasına yapardım.Bunu kendim istemiştim.Küçüklüğümden beri araştırmayı seven bir çocuktum zaten.

Ama şimdiye kadar kimliğimi çok iyi saklamıştım.Beni bulduğuna göre çok yakınımda olmalı.

Bu notdan kimseye bahs etmedim.Bu işi kendim çözmeliydim.Diğerlerini tehlikeye atamazdım.

Hem de eğer herkesin bilmesini isteseydi
herkesin göre bileceği bir yere koyardı.

Bu bitirdiğim kaçıncı kahveydi bilmiyorum ama sadece o katili bulmak istiyordum.

Kapının tıklatılmasıyla başımı kaldırdım.'Gel' komutu verip beklemeye başladım.

Aradan 1-2 dakika geçmişti.Kapı açılmamıştı.Ayağa kalkıp kapıya doğru adımladım.Kapıyı açtığımda kimse yoktu hözlerim yerde duran siyah zarfa
kaydı.

Götürmek için eğildiğimde üzerimde bir ağırlık his etdim.

"Ayyy" tiz çığlık kulaklarımı kanatırken
üzerimde bir kadın görmemle hemen onu üstümden atıp ayağa kalktım.

"İyimisiniz bayan?"

"Ah iyiyim genç adam kusura bakmayın sizi de görmedim aa bi dakika siz şu meşhur dedektif değilmisiniz?"

Kafamı sallayıp devam ettim.

"Evet benim siz?"

"Memnun oldum bende gazateciyim.Adım Poly."

"Bende bayan Poly"

"Eğer isterseniz sizinle bir röpörtaj yapmak isterim."

Tabi ki kabul etmeyecektim.Tanrı aşkına
kim kimliğini ele verir ki?
Birde bu kadın benim kimliğimi nereden biliyordu?

"Ah üzgünüm bayan Poly ama kabul edemem kimliğim gizli kalmalı bir de siz beni nereden tanıyorsunuz acaba?"

Kadının gülüşü solup yerini ciddi bir hal aldı.Ellerini ovalıyor ayaklarını hareket etdiriyordu.Klasik insan psikolojisi.

Bu işte bir iş vardı.Bu da bir oyundu.

"Bunun için üzgünüm küçük Jeon"

Ben düşüncelere daldığımda kadın ayağıyla karnıma tekme ayıp kaçmaya başladı.

Canım acısada ayaklanıp ardından koşmaya başladım.Bende çok ilerideydi.
Lanet olsun izini kaybetdim.

Burada yeni olduğum için etrafı pek tanımıyordum.Hemde bura cidden çok büyüktü!

Küfürler saydırarak odama doğru gittim.
Ama 25 dakikaya.Kaltak nasıl vurduysa,
ikibülüm olmuştum.Kendimi koltuğa atıp gözlerimi kapattım.

Ne gündü arkadaş

Bu kadının onunla kesinlikle alakası vardı... O ...

Bi dakika zarf... ZARF NEREDEYDİ?

Kapının arkasında olduğundan emindim.Karnımın hala acımasına bakmayarak ayağa fırladım ve kapıya koştum.Açtığım kapıyla yerdeki zarfı
götüren Bogumu gördüm.

"Oh dedektif bey mesaiye mi kaldınız?"

Sorusunu es geçip elindeki zarfı hızla aldım.O ise hafif güldü.

"Sakin olun lütfen sorun yok iyimisiniz?"

Kafamı sallamakla yetinmiştim.
Öylece birbirimize baktım.
Sonra Bogum gülmeye başladı.
Ne yaptığımın farkına vardığımda elimi enseme atdım.Mahçup bakışlarla bakarken daha da gülümsedi.

"Heralde çok yoğunsunuz ben sizi daha fazla meşgul etmeyeyim görüşürüz"

Bir kaç dakika öyle bekledikten sonra kapıyı kilitleyip sandalyeye oturdum.

Zarfı açtığımda içinin boş olmasıyla küfür savurdum.Sanırım eve gitmekte fayda vardı.Zaten kafam doluydu.

Masamın üzerindeki dosyalarıda alıp kapıyı çarpıp çıktım.

Gece uzun olucaktı.
___________________________________________

•Naber? Yazarınız geri döndüü
Diğer kurguları da idare etmeyi düşünüyom sizce hepsine mi bölüm yazmalıyım yoksaa sadece birine mi odaklanmalıyım?

Hadi öpüyom iyi gecelerr♡

(Yorum ve oy plss)