17: Anne ?

2 1 0
                                    

Jeongguk kendini gökyüzünün kırmızı olduğu bir yerde buldu. Gözleri Aida'yı arasa da bulamayınca sadece beklemeyi seçmişti. Çok geçmeden bir bağrışma duydu ve aniden çevresindeki her şey değişti.

Yanardağının içini andıran bir yerde, üç kişi vardı. Aida da oradaydı! Yoongi hyungu da oradaydı!?

Yoongi baygın gibiydi. Gözleri açık değildi ve uyuyan birinin yapacağı şekilde düzenli nefesler alıyordu.

Jeongguk kendi sağına baktığında, Taehyung'a çok benzeyen bir adam gördü. Bir akrabalığı mı vardı acaba diye düşündü istemsizce. Sonra gözleri zincirlere takıldı. Uzanıp dpkunmak istedi, tek dokunuşu zinciri kuma dönüştürebilirdi.

"Aşkım.. Aida, onu yok etmenin bir yolunu bulmalıyız. Biz bulamasak bile buraya bir şey bırakmalıyız. Oğlumuz, oğlumuz dışarıda bu böyle olmaz- Yoongi-"

"Hayatım, sakin ol. Şuan hiçbir şey yapamayız. Eğer elimizde bükme yeteneğimiz olsaydı şuan kaçmıştık. Büyücüler çok güçlüydü. Bunu anca Yoongi'ye söyleyebiliriz. Bir yolu var."

Kral merakla dinlemeye başladığında, Jeongguk da kimden bahsettiklerini anlayarak merakla dinlemeye başlamıştı.

"Onu bikücülüklerimiz ya da usta bir bükücü sadece bülerek hayatına son veremez. Büyücüler her şeyi bedel ile yaparlar, hatırla."

Aida sakin sakin açıklarken, Jeongguk o yaratığı durdurdabilmelerinin tek yolunu duyduğunda, şoktan bir şey de diyemiyordu.

Basit ama büyüktü.

Kolay ama zordu.

Çok ağır bir seçimdi.

"Taehyung... O kurtuldu ama bunu Yoongi'ye borçluyuz. Onun için bir şeyler yapabilmek isterdim."

"Seni çok iyi anlıyorum güzelim. Kendini kötü hissetme, kısacık zamanda Taehyung'a çok şey öğrettik. Moralini bozmamaya çalış."

Aida ağlamaya başlamıştı.

Jeongguk kısa bir şoka girmişti. Kral, kraliçe karşısında duruyordu. Gece giysileri fazla kirlenmişti, ikisinin de saçları tanrıya emanet gibiydi, Jeongguk gözlerini kısarak baktığında ruhlarındaki parıltıları gördü. Onlar gerçekten kral ve kraliçeydi. Aynı zamanda Taehyung'un ebeveynleriydiler!

"Onu en kötü dünyada, ailesinin krallığı çökükken yapayalnız bırakıyoruz!! Elimizden bir şey gelmiyor ama nasıl yapacak ? Kime sarılacak, kime anlatacak. Endişeleniyorum Se-jong. Hem de çok."

Sessizlik...

"Sakin ol hayatım, o bizim oğlumuz. Krallığı kendi elleriyle tuğlalarla kale inşa etmek zorunda kalarak kurmak zorunda bile kalsa o buna direnecektir. O bir kral. Oğlumuza inan. Ki o da bize, ona güvendiğime dair inansın."

Buruk gülümsemelerle birbirlerine baktılar.

"Bu kadardı." Aida'nın sesini Jeongguk uzun bir aradan sonra ilk defa duyduğunda tekrar çevresi kayık kayık gözükmüştü.

Yine okyanusun üstünde, ikisi yalnızdı. Déjà vu yaşadı bir an.

Jeongguk hafifçe öne itti kendini "Bu yüzden kendini suçluyordun. Taehyung için iyi bir anne olamadığını düşünüyorsun."

"Zaten olamadım Jeongguk. Beni boşver, git ve ona iyi bak. O her zaman seni destekledi, ben de buradan destekleyeceğim."

Custodiae 🌊 🔥✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin