2 Gün Sonra
Moire gözünü tıklatılan kapıları ile araladı lakin duymazdan gelmek istiyordu. Öğlene dek uyuma alışkanlığını kocasına da empoze etmiş olmalıydı ki Caelan da ona sarılıp "Bırak çalsın sevgilim" diye mırıldandı. Genç kız uykuya fazlasıyla hazır olan gözlerini kapatıp yeniden teslim olmaya çalıştıysa da kapı yeniden çalındığı vakit yastığı kafasına çekti.
"Rahat yok..." Genç adam doğrulup kenara attığı iç gömleği başından geçirdi ve yastığı kadının kafasından çekip dağılmış haline gülümsedi. "Sanada rahat yok Moire! Kalk kahvaltıyı hazır ettir... Yoksa akşam yemeği mi yiyeceğiz... Beni de kendine benzettin kadın... İnsanlar haklı."
"Tamam... Bir keyif de yapmayalım mı?"
"Yapmayalım. Bey ve hanımı olarak örnek olmak icap eder." Caelan yataktan kalkan karısının üzerindeki geceliği yere atıp paravanın ardına geçişini izledi. "Ya da yapalım..." dedi kendince. Bir an kapıya doğru baktı ve ses gelmemesi üzerine karısının peşine gitmek istedi lakin kapı bu defa yumruklandığında yerinde sıçrayarak hızla o yöne ilerledi.
"Caelan!"
Moire ağabeyinin gürleyen sesi üzerine iç gömleğini geçirip sade tek parça pamuklu elbisesinin içine girmeye çalıştı.
"Ne oluyor... Aloin? " Caelan yüzü kızarmış eli ayağı titreyen adama gözlerini kırpıştırarak baktı.
"Aloin? Sorun nedir?" Moire elbisenin kuşağı ile boğuşurken arkadan bağırdı. "İyi misin ağabey?"
"Aşağı inin... Derhal!" Aloin ikisinin de pek müsait olmadığını farkettiğinde arkasını dönüp hızla merdivenlerden indi.
"Birşey mi oldu?" Moire üzerini düzeltmeyi bırakarak paravandan çıkıp komedinin üzerindeki kurdele ile hızla saçını bağlamaya koyuldu
"Bilmiyorum güzelim... Kızgın görünüyor" Caelan da adamın gitmesi üzerine dolaptan bir pantolon ve yelek çekerek giyindi.
"Sheila ile mi ilgili?" Moire çoraplarını bağlarken kendi kendine küfretti. Bu kadar teferruatla giyinmek zorundalar mıydı...
"Gidip öğrenelim" Caelan odadan çıkıp hızla merdivenlere yöneldi ve aşağıda volta atmakta olan Aloin Laia ve Aodh'u gördüğünde gözlerini kırpıştırdı. "Hoşgeldiniz"
"Umarım hoş olur..." Aodh başını iki yana salladı.
"Ne oluyor burada?" Moire kuzenlerine baktı. Ardından toparlanmaya çalıştı. "Ah, gelin derhal size birşeyler hazır ettireyim... Hoşgeldiniz."
"Moire..." Aloin kız kardeşini tuttu.
"Ağabey?" Moire yüksek sesle yutkundu.
"Delireceğim Aloin yeter ne var!"
"Annem ve babam..." Aloin dudaklarını kemirdi.
"Ne oldu kaptana!" Caelan gürledi.
"Yoklar..." Laia bakışlarını yere indirdi. "Biz düşündük ki belki buraya gelmişlerdir" dedi yavaşça.
"A-adadalardır A-aodh..." Moire elini göğsüne götürdü. "A-annemin de olmadığını söyledin... Yani ada pek geniş belki onlar biraz yürümek istemişlerdir..." Genç kız kocasıyla göz göze geldiğinde aynı korku Caelanın da gözlerindeydi.
"Aloin gemin?" Caelan korku ile adama baktı.
"Onunla geldik..." Aodh kafa salladı. "Bende Moire ile aynı düşüncedeyim lakin diğerleri adaya yayılırken bizi de vakit kaybı olmaması adına buraya gönderdiler"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖRDÜĞÜM
Historical Fiction.Moire Mcleod, o gün en güzel günaydın ile gözlerini açtı ki gün onun için babasının gülen gözlerini görerek başlardı, en güzel yemekten yedi ki onu lezzetli yapan babasının elleriydi, en güzel şarkıları dinledi ki herkesin karga diye tabir ettiği o...