Asker Sırrı[BXB]

Askeriye

Medya:Ferman

Onca yolun ardından sonunda otobüsle askeriyeye gelmiştim otobüsten inip görevlinin yardımıyla otobüsün bagajından valizimide aldım elime ve yürümeye başladım kapının dışında nöbetçiye eldeki kağıdı verdim.

Asker kağıdı eline alıp bir kaç saniye baktı sonra kafasını salladı "gel çaylak" deyip demir kapıyı açtı gülümseyerek. Bende hafif bir baş sallamayla girdim diğerleri de askeriyenin bahçesindeydi kendi aralarında kaynaşıp konuşuyorlardı.

Bende derin bir iç çekip onların yanına vardım adamlar bana bakarak konuşuyorlardı"pişt yeni gelene bak çok yakışıklı"diye bir kelimeler duyuyordum. Sonra adamlardan biri karşıma geçip elini uzattı"benim adım Gökhan bunlarda Cem, Mert, Yavuz... Ya seninki?"bende elini tutup"hepinizle memnun oldum" diğerlerine kafa sallarken.

"Benim adımda Eray"dedim ve elini bıraktım"nerelisin Eray kardeşim?"diye sordu bende hemen cevap verdim"Orduluyum"dedim bir süre daha kendi aramızda konuşurken iki kişi çıkmıştı dış kapıdan ikiside üniformalıydı.

Elleri arkasında bağlı bir şekilde geliyordu. Onlara dikkatli bir şekilde bakıyordum sert yüz çehresi vardı hafif uzamış sakalları vardı giydiği üniforması bile kaslarını kapatamıyordu biraz daha yakına geldiğinde yakından inceleme fırsatı bulmuştum.

Adam gerçekten çok yakışıklıydı diğerleride konuşmayı kesip gelen adamlara baktılar"hepiniz hoşgeldiniz aslanlar eğitimler iki gün sonra başlayacak o zamana kadar serbestsiniz"dedi Komutan.

Komutan hepsini göz ucuyla süzerken bana gelince bakışları bende biraz duraksadı biraz daha bakmaya başladı bende kendimden ödün vermeyerek ciddi bir ifadeyle bakmaya başladım hayır anlamadım niye öyle süzürek bakıyorduki klasik siyah kot pantolon ve siyah boğazlı kazağım vardı. Ama inceydi kazak.

Sonra bana bakmayı kesip"size bölük komutanınız koğuşunuzu göstersin yerleşin deyip" geldiği yere geri gitti bende onun arkasından baktım kısa bir sessizlikten sonra bölük komutanı konuştu"beni takip edin"dedi ardından yürümeye başladık hep bir.

Askeriyenin içeri girdikten sonra sağ koridora girdik arkadaşlardan bir kaç tanesi konuşuyordu onlar konuşurken bende etrafıma bakıyordum uzun bir koridordan geçerken başımı sola çevirdim sonra bahçedeki bizi selamlayan adamın odasına girdiğini gördüm.

Kapıyı kapattıktan sonra kapının yanındaki isimliğe baktım"binbaşı Ferman Bozok" yazıyordu sonra önüme geri döndüm sonra yerleşeceğimiz yere gelmiştik hepimiz içeri girdiğimizde konuştu"yarın bedenlerinizi ölçüp ona görede üniformalarınızı alırsınız anlaşıldımı" hep birlikte"emredersiniz komutanım"dedik oda gitti.

Ben hemen ta arka tarafta pencere kenarındaki duran ranzaya geçip onun ayak yanındaki dolaba kıyafetlerimi yerleştiriyordum diğer arkadaşlara baktım onlarda yerleşiyordu daha fazla onlara bakmayıp işime geri döndüm.

Bir kaç dakikada işimi hallemiştim ranzalar altlı üstlü iki kişilikti bende üstte yatamadığım için altta yatmayı tercih etmiştim yatağıma geçip uzanırken birisi gelip"selam kardeş üst boş'mu"diye sordu bende hala uzanırken "boş"dedim kısaca.

Oda kafasını sallayıp kendi dolabını yerleştirmeye gitti bende ayağa kalkıp koğuştan dışarı çıkıp bahçeye çıktım sonra da bahçeye adımladım hava almak için. Bahçeye geldiğimde karşıda duran bir çardak vardı askerler ve komutanlar konuşup gülüşüyorlardı oturmuş.

Bende sigara içebileceğim yere geçtim kimsenin olmadığı yer bulup cebimdeki sigara paketini çıkarıp bir dalını dudaklarımın arasına götürdüm çakmağımıda çıkarıp yaktım.

Paketi ve çakmağı cebime geri koyup sigarayı içime çektim zehri içimde dolaşmasına izin verdim bir süre sonra başımı yukarıya tutup nefesimi vererek dumanı saldım havaya.

Gitmeden önce mahalledekilerle vedalaşmıştım biriktirdiğim parayıda bankaya yatırıp bir tane kart çıkartmıştım askeriyede en güvenli yol buydu. Çünkü büyüklerimizden dinlediğimize görede çok hırsızlık vakası olabiliyordu.

Sigaramı içmeye devam ederken beni izleyen adamdan bir haberdim sonra arkamdan adım seslerini duydum arkamı döndüğümde önce heybetli vücudu göründü görüş açıma sonra ise yüzüne baktım hemen sigarayı bir kenara attım.

"Sigara içmek yasaktır uyarısını görmedinmi? Sen"diye sordu bende rahat bir ifadeyle"kurallarla aram yoktur" deyip omuz silktim lan salak kafa ne diyorsun koskoca adama ya kendi kendime kızdım sonra.

Sonuçta adam binbaşıydı beni keserdi valla"özür dilerim komutanım bir an askeriyede olduğumuzu unutmuşum"dedim yalandan yüz ifademide gerçekten üzgün yapıyordum tabi yerse ne âlâydı.

"İlk günün olduğu için bir şey demiyorum çaylak ama dikkatli ol bir dahakine ben denk gelmeye bilirim"dedi göz kırpıp"bu arada senin adın ne?"dedi bende gözlerinin içine bakıp yutkundum ne yapacaktı adımı acaba.

"Eray"dedim ama "güzel isim Eray bundan sonra getir götür işlerimi sen yapacaksın anlaşıldımı"dedi emir vardı sözünde şuan binbaşılık oterisini değilde kendi oterisini koyuyordu ben adamın bu kadar baskın bir karakter olabileceğini sanmıyordum.

"Anlaşıldı komutanım"dedim oda dediğim kelimelerden tatmin olmuş olucakki gülümseyip"afferim çaylak"deyip benim omzumu sıktı sonrada tam gidecektiki.

"O zaman hemen başla benim odama kahve getir"dedi al işte hemen birinci günden adamın gözüne batmıştım hayır ne yapmıştım sanki"hemen getiriyorum komutanım"dedim oda gitti odasına.

Ulan ben daha yeni gelmiştim nasıl bulayım kahveyi falan burlarda gezen askerlere sordum çayhane nerde diye onlarda sağolsun hemen yerini söylediler.

Hemen oraya gidip çaycıya binbaşı için türk kahvesi yapmasını söyledim o kahveyi yaparken bende bekledim başında bir kaç dakika içinde tepsiyle verdi bana bende alıp hemen komutanın odasının yolunu tuttum sade yaptırmıştım.

Onun gibi fit bir adam kesinlikle sert ve sade türk kahvesi içerdi. Çünkü öyle tahmin etmiştim odanın kapısına geldiğimde önce kapıyı tık tıkladım "gel" sesini duyunca odaya girdim masanın başında dosyalarla ilgileniyordu.

Türk kahvesini önüne bıraktım"teşekkür ederim"dedikten sonra kahveyi eline alıp içti sonra bana baktı"benim böyle içtiğimi nerden biliyorsun?"diye sordu.

Bende muzipçe cevap verdim"karakter analizim iyidir komutanım benden başka bir şey istermisiniz?"diye sordum kafasını iki yana salladıktan sonra konuştu"hayır çıkabilirsin"dedi şaşkınlıkla. Bende ona gülümseyip çıktım kendi odama geçerken.

İstemsizce o adamı düşünmeye başlamıştım.

Yeni bölüm geldi umarım iyi olmuştur sizi seviyorum veee gidiyorum 💙💙

Yazım hatalarım varsa kusura bakmayın 🙏🙏