MARRIAGE GAME ( taekook )

Yolculuk

helloooo

hafta bitmeden atmayı unuttuğum bu yb yi de yayımlayıp gidiyorummm hemen 🫣

oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın ki yeni bölüm hızlıca gelsin 😌🩷

🍷

" Yeter " diye mırıldandı Taehyung üstünden çekilen çarşafla. Tek istediği hiçbir şey yapmadan - özellikle de sevişmeden - yatağında uzanabilmekti. Ancak çarşaf ayak bileklerine kadar çekilip çıplak kalçasının hemen üstünde ıslak bir öpüş hissetmesiyle lafının önemsiz olduğunu anladı.

Gerçi bunu, geçtiğimiz bir hafta boyunca kocasının onu kendine çektiği, öptüğü ve altın alıp saatlerce siktiği an anlaması gerekiyor gibiydi.

" Dur. "
" Yeter. "
" Ara verelim lütfen. "
" Sadece birazcık dinleneyim. "

Bu sözlerin hepsi boşunaydı. Jungkook her halükarda işine devam ediyor ve onu göklere çıkarıyordu. Zevkten ayaklarının yerden kesilmesi pekala gizeldi ancak sorun şuydu ki artık bacakları tutmuyor, vücudu sızlıyor ve kocası sağ olsun durmadan ağlamaktan gözlerindeki kızarıklık yerleştiği yeri terk etmiyordu.

Dışarıdan bakan biri Taehyung'un şiddet gördüğünü düşünebilirdi çünkü bunca şeyin üstüne birde vücudu izlerle doluydu. Kalçası boyunca sıralanan el ve vücudunun her yerini kaplayan öpücük izleri zamanla geçecek gibi değildi, çünkü zamanla yenileri ekleniyordu!

Taehyung canına tak etmiş bir halde homurdandı.

" Seks falan istemiyorum ben artık, rahat bırak beni adam! "

Jungkook sesini çıkarmadan kalçasını öpmeye devam ettiğinde Taehyung derin bir iç çekti. Bu Jungkook'un sessiz bir hayır deme şekliydi, umursamıyordu. Yani neyi yapmaya istekliyse olacak demekti.

" Tanrıçalar aşkına! " diye sesini yükselterek inledi oğlan, yüz üstü uzanmış olan bedenini zorlayarak yan döndü ve kocasına omzu üzerinden bir bakış attı. " Jungkook sağır mısın? İstemiyorum diyorum. "

Jungkook başını kaldırıp gözlerini kaşları çatık olan eşine çevirdi.

" Duydum tüy yumağı " derken oğlanın kalçasına sulu bir öpücük bıraktı. " Ancak istemediğin şey seks, sevişme değil. "

Taehyung az daha gözlerini deviriyordu. Ancak bunu yapmadı. Geçtiğimiz günlerde seks sonrası kocasının bir sözüne göz devirdiğinde sonuç ağlayarak yalvarana dek sikilmek olmuştu. Ve kendisinin yalvarma raddesine gelene dek saatlerce inat ettiği düşünüldüğünde... Ah, evet, kocası sikini saatlerce içinden çıkarmamıştı ve bunu hatırlamak bile deliğini sızlatmaya yetmişti.

Jungkook, eşi laf atamadan ya da itiraz edemeden uzanıp tekrar öptüğü yere geri döndü ve dolgun kalçayı emmeye başladı. Taehyung kocasının bu konudaki vurdumduymazlığına sinir oluyordu ancak kalçasındaki hissin verdiği zevkle boğazında yükselen inlemeleri zorlukla bastırırken listenin başını kesinlikle başka bir şey çekiyordu.

Jungkook dudaklarını hafifçe geri çektiğinde eşini belinden tutup tamamen kendine çevirdi. Hala daha altta durmaya devam ederken oğlana sırıttı.

" Bu sabah çok huysuzsun bebeğim. "

Oğlan cevap vermek yerine ona öldürecek gibi bakan gözlerini dikip kaşlarını çatmakla yetindi.

Acaba niye kızgındı???

" Hadi sinirlerini gevşetelim. "

Taehyung duyduğu cümleden değil cümleyi kurarken kocasının sahip olduğu ses tonundan korktu. O kadar kirli, o kadar yaramazdı ki...