Ben seni çok sevdim..

1.9K 116 261
                                    

"Çünkü o sıralar sana rastlamamıştım daha. Sonra sen çıktın geldin, ortalığı güzelledin. Beni ben ettin."
'Cemal Süreyya'

Herkes için belki de dünyanın en basit olayı olan kız isteme töreni Sadi ve Songül için hayatlarının dönüm noktası olacak bir olay haline gelmişti.

Sadi; karısına verdiği sözü tutabilmiş olmanın Songül ise tatmak için can attığı bu tatlı heyecanları yaşıyor olmanın mutluluğunu yaşıyordu.

Zor zamanlar ikisi içinde geri de kalmıştı. Şimdi mutlu ve umut dolu günler karşılayacaktı onları. Sahte evlilikleri ikisinin de azmi ve özverisiyle gerçek bir evliliğe dönüşecek belki de minik bir mucize ile taçlanacaktı.

Kız isteme merasiminden sonra Sadi'nin daha önceden ayarladığı restorana geldiklerinde ayrı parıldıyordu Songül'ün gözleri.

Sevdiği adam ile hayalini kurduğu anları en güzel şekilde yaşarken ailem dediği bütün dostları etrafındaydı.

Bu gece; masadaki kadehlerin hepsi onların mutluluğu için kalkıyor, herkes bu şahane çiftin mutluluğuna ortak olabilmek için çabalıyordu.

Masanın etrafında güle, eğlene sohbet eden insanlara tek tek baktığında gözleri buğulanmıştı Songül'ün. Eksik kalan yanlarının acısını ilk defa bugün hissetmemiş, dostlarının ve en önemlisi Sadi'nin gözlerindeki pırıltı ile daha güçlü hissetmişti kendini.

Hayatının en önemli değerini, mesleğini kaybetmiş olmanın acısı ince ince yüreğini sızlatsa da bu geceye gölge düşürmek istemedi Songül. Derin bir nefes çekti ciğerlerine, içinden "şimdi sırası değil, düşünme mesleğini" diye kendi kendine telkinde bulunurken belinde hissettiği elle farkında olmadan kapatmış olduğu gözlerini araladı.

Sadi ile göz göze geldiğinde saklamaya çalıştı gözlerinde biriken buğuları Songül.Belki şu an göz göze olduğu başka biri olsaydı başarılı olabilirdi ama karşısında duran Sadi'ydi. Ve Sadi onun içini görebilen tek kişiydi.

Songül'ün gözlerindeki buğunun sebebini çok iyi biliyordu Sadi ama tekrar hatırlatıp kadının canını sıkmak istemedi. Kolunu yavaşça sıvazlarken yumuşak kıvamlı ses tonuyla seslendi karısına.

"İyi misin güzel karıcım?"

"Evet" dedi Songül gülümseyerek. Buğulu  gözlerinin ardında barındırdığı hüznü anında silmiş Sadi'nin umut dolu maviliklerinde yeninden yeşermeye başlamıştı.

Songül'ün saklamaya çalıştığı hüzünlü yanı canını yakmıştı Sadi'nin. Ellerini sevdiği kadının güzel yüzünde gezdirdi bir süre. Acının yer ettiği çizgileri takip etti narin parmakları. Gülümsedi usulca. Etraflarında olan insanlara aldırmadan başını yasladı karısının omzuna. Küçük bir öpücük bırakıp mırıldandı.

"Mutlu musun karıcım?"

Cümlesini bitirdikten sonra başını kaldırıp meraklı gözlerle Songül'ün gözlerine bakmaya başladı Sadi. Songül'ün vereceği cevap her şeyden daha önemliydi şuan onun için. Çünkü her zaman Songül'ü mutlu etmeyi kendine görev bilmişti.

Songül ışıldayan gözlerini Sadi'nin gözlerinden ayırmazken "çok mutluyum hem de" dedi neşe saçan bir ses tonuyla. Sonra Sadi'ye biraz daha yanaşıp sadece ikisinin duyabileceğini bir ses tonuyla devam etti konuşmasına.

"İstersen ne kadar mutlu olduğumu gece gösterebilirim sana."

Songül'den aldığı cevap gülümsemesini derinleştirirken, kalp ritmini de hızlandırmıştı Sadi'nin. Kadının belinde olan ellerini sıkılaştırıp sıcak nefesini kulağına doğru üfleyerek verdi cevabını.

Bir küçük sadgül meselesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin