"Büyümüşsün." AlKer

10

1 saat uyumuştum galiba. Herkes havadan sudan konuşurken uyandım. Kerem başını duvara yaslamış öylece karşıyım izliyordu. Sonra elimle Kerem'i dürttüm. Önce biraz tırstı.

"Ne oldu Altay'ım?"

"Artık çıkmıyor muyuz?"

"Dur hemen hemşireyi çağırayım."

Gidip hemşireyi çağırdı. Sonra pansumanları çıkartıp yenisini yaptı. İyi günler diyip çıktı. Sonra biz de hazırlanıp çıktık.

"Ulan Maltay bir günün de olaysız geçse ya! Fener'liden ne beklersin ki?"

"Volkan abi ben işi sana bırakıyorum."

Diyip Kerem'in yanına kaçtım.

"Daha iyi misin?"

"Evet, hem de çok iyiyim! Çünkü yanımda sen varsın."

Gülümsedi.

"Yavşak."

Gülümseyip Kerem'in yanağını öptüm ve elini tuttum. Arabayı diğerlerine verdim. Biz Kerem'le yürüyecektik.

Sonra karşımıza bu gün bana çıkma teklif eden kız ve arkasında 5 tane baya baya yapılı adamlar vardı. İçimden siktiri çektim ve Kerem'in kulağına eğildim.

"Kerem sen uzaklaş ve Volkan abiyi arayıp hastanenin orada ki çıkmaz sokağa gelir misin kavga var de o zaten gelir."

Kerem hemen gitmişti. Sonra kız konuştu.

"Tekrar soruyorum, benimle çıkar mısın?"

"Milyar kere de sorsan hayır diyeceğim. Başka soru?"

"Beyler, sizin sıranız."

Adamlar üstüme gelirken biraz tırsmadım değil, sonra yavaşça onları ara sokağa çektim. Sonra Arkadan Volkan abi, Emre abi ve ekibi gelmişti.

"Hadi beyler oyun vakti. En çok adam döven kazanır."

Adamlar onları diğerlerini döverken biz üçümüz aradan sıyrılmıştık.

"Ulan Maltay. Kerem'in de dili tutulmuş zar zor konuşturduk çocuğu. Kavga var diyince ışık hızında geldik Emre abinle."

"Altay kendine dikkat et orospu çocuğu."

"Tmm."

Sonra Kerem'i arayıp iyi olduğumu söyledim, o da benim evimde tekmiş zaten. Arda'yı Mert ve İrfan'a kakalamış adam ya.

"Abi siz gidin, ben borcunuzu daha sonra öderim."

Diyip kaçtım ve hemen eve gittim. Muslera yine camdan izliyordu. Ona el hareketi çektiğimde içeri girdi. Sonra ben de eve girdim.

"KEREM'İM BEN GELDİM!!"

"Hoşgeldin."

Diyip bana sarıldı. Ben de onu kucağıma aldım.

"Hop hop! Ağır ol yavşak, evlenmeden olmaz."

Küçük bir kahkaha attım. Kerem kucağımdan inmeye çalışıyordu ama ona izin vermiyordum.

"Ya bıraksana benii!"

"Ha-yır. Bırakmayacağım."

O dudak büzünce mecburen bıraktım. Şimdi ukeye bağlıyacaktı, Kerem'in de uke halleri hiç çekilmiyor vallahi.

"Altaayy, sen duş alırken beraber yıkanalım mı?"

"Sonradan pişman olmayacaksan olur."

"Şerefsiz."