Mafia Husband | Taekook

10

Selammm xX

Yep yeni bir bölüme daha hoş geldiniz. Umarım bölümü seversiniz. Yazım yanlışları varsa affedin lütfen.

Keyifli okumalar dilerimm♡♡

Sınır: 50 Oy 200 Yorum

***

"Ben oğlumun o yurda dönmesini istemiyorum Jungkook... Lütfen bizimle beraber gelsin.". Jungkook'un büyük eli bebeğinin yanağını bulduğunda, kusursuz teni yavaş yavaş okşamıştı.

"Güzelim. Henüz hiç hazırlık yapmadık. Kendine ait bir odası bile yok. Zaten bir kaç güne alacağız oğlumuzu. O zamana kadar eksiklerini tamamlarız hem.". Jungkook bebeğini teselli etmek ve verdiği bu karardan vazgeçirmek adına mırıldandığında Taehyung küçük bir bebek gibi başını olumsuz bir şekilde sallamıştı.

"Bugün bizimle uyur. Yarına kadar da tüm eşyalarını tamamlarız...Jungkook lütfen. Bak, oğlumuzun haline bak. Gece ateşlendiğini söyledi müdür ancak bizim bundan yeni haberimiz oluyor. Kim bilir şu iki günde daha neler yaşar da bizim haberimiz olmaz.". Taehyung ne kadar duygusal yaklaşıyorsa Jungkook da onun aksine mantığı ile hareket etmeye çalışıyordu.

Ancak Jungkook'un duygusuda mantığıda Taehyung olduğu için başını olumlu bir şekilde sallayıp, güzelinin kucağında bitap halde olan oğlunun alnını öpüp, saçlarını okşamıştı.

"Tamam güzelim.". Jungkook bebeğini onayladığı an Taehyung genişçe gülümseyip, boşta kalan kolunu kocasına sarmıştı. Kocasının da ona karşılık vereceği sırada yanı başlarında duydukları ses ile toparlanıp sesi işittikleri yöne dönmüşlerdi.

"Taehyung?". Taehyung tandık gelen yüz ile karşılaştığı an ağzı kulaklarına varana dek gülümsemişti. "Bogum-ie hyung!". Taehyung hızla kucağında duran oğlunu kocasının kucağına verdiği gibi dönüp kuzenine sıkıca sarılmıştı. Ancak tüm bu olanları Jungkook öyle korkunç bakışlarla izliyordu ki şu an da bebeğinin sarıldığı lavuğu parçalara ayırıp, kemiklerini köpeklere yedirmek istiyordu.

"Senin burda ne işin var hm?". Birbirlerinden ayrıldıkları an Bogum usulca kuzeninin minik burnu sıkmıştı. "Lan senin elini ayağını sike-". Taehyung, kocasının sarf ettiği sözler üzerine büyük bir utanç yaşarken hızla arkasını döndüğü gibi avcunu Jungkook'un dudakları üzerine bastırarak susturmuştu.

"Aşkııım! Kuzenim o benim kuzenim. Sana bahsetmiştim ya hani unuttun mu?". Taehyung kocasına, dişlerinin arasından tıslarcasına sitem ettiğinde, Jungkook dudakları üzerindeki nahif eli aşağı indirmiş ve uzanıp hızla bebeğinin dudaklarını öpmüştü. "Ne yapıyorsun kocişim yaa?". Taehyung büyük bir utançla fısıldadığında bu defa aynen onun gibi Jungkook da fısıldamıştı. "Kime ait olduğunu öğrensin. Öğrensin ki topuklarına sıkmayayım.". Onlar tüm bu sözleri söylerken, yanı başlarında şaşkın bakışları ile onları izleyen Bogum'u unutmuşlardı. Ta'ki o kendisini hatırlatana dek.

"Sen Jungkook olmalısın. Ah merhaba ben Bogum...". Jungkook'un bakışları bebeğinin bedeni arkasında duran lavuğa kaydığında gözü seğirmeye başlamıştı. Bogum ise bu durum karşısında sertçe yutkunup, şirince sırıtmıştı.

"Adını sormadım.". Jungkook dişlerinin arasından tısladığı an Taehyung'un bakışları kocası ve kuzeni arasında mekik dokumuştu. "Ah evet haklısın.". Bogum şirin bir şekilde ensesindeki saçları kaşıyarak mırıldandığı an Jungkook yanlarından ayrılmak adına adımlamaya başladığında Taehyung onu durdurmuştu.

"Nereye aşkım?". Taehyung şu an kuzenin karşısında öyle mahçup durumdaydı ki gerçekten ne yapacağını şaşırmıştı. Hiç bir şey olmamış gibi gülümsemeye ve tatlı tatlı konuşmaya devam ediyordu. "Çıkış işlemlerini yaptıracağım. Oğlumuzun, ikimizin çocuğunun! Burada kalmasını istemiyorum artık yavrum.".