XV ~

262 32 71
                                    

⚠️w: panik atak

5 ay önce

Rin'in ağzından

Annem ile son telefon konuşmamın ardından sadece 1 saat geçmişti. Ve soruma neredeyse bir aydır verdiği cevabın aynısını vermişti.

Gram gelişme yoktu.

Hâlâ vücudu yaşamaya devam eden ama ruhu derinliklere hapsolmuş, tepki veremeyen bir bedenden ibaretti.

Nasıl görünüyordu acaba? Saçları uzamış mıydı? Ten rengi solgunlaşmış mıydı?

Bu soruların cevaplarını kendi gözlerimin şahitliği ile de alabilirdim ama cesaretim yoktu işte. Korkaktım.

Sebep olduğum şeye gözlerimin şahit olmasından korkuyordum. Oysaki en çok benim bakmam gerekiyordu, oysaki en çok benim izlemem gerekiyordu.

Onunla en çok benim konuşmam gerekiyordu.

"Rin." diyen abimin sesini duyduğumda irkilerek bakışlarımı tavandan ayırdım ve kapının olduğu tarafa baktığımda abimin elini pervaza koymuş bir vaziyette beni izlediğini gördüm. Ben bir şey demeden "Fakülteye gidiyorum, seni de bırakmamı ister misin?" diye devam etti.

Sadece başımı "hayır" anlamında sallamakla yetindim ve bakışlarımı ondan ayırıp tekrardan tavana baktım. Üniversite falan umurumda değildi bu sıralar. Abim de bunu biliyordu ama yine de şansını denemek istemişti anlaşılan. Sonrasında derin bir iç çekiş sesi de kulaklarıma ulaştı zaten.

"Sonsuza kadar kaçamazsın." dedi sadece. Ardından odamın kapısını kapatarak gitti.

Dişlerim birbirine sürtündü ve ellerim istemsizce yumruk halini aldı.

Ne diye sinirleniyordum ki? Onun dediği gibi, kaçıyordum. Ve bunu sonsuza kadar devam ettiremeyeceğimi ben de biliyordum. Bir an gelecekti ve artık dayanamayacaktım, gidecektim yanına. Hareketsiz bedeninin yanına oturacaktım, belki de ona anılarımızdan bahsedecektim. Uyanacağı güne kadar başında duracaktım.

Gerçi bahsedilecek ne kadar anımız vardı ki, sadece ikimizin olduğu?

Bir an gelecekti ve ona yalan söyleyecektim.

Ondan şimdi olduğu gibi yine kaçacaktım.

Sırf kendim için.

Sadece onunla bir tanecik an geçirebilmek için ona yalan söyleyecek, beni hatırlamasın diye adımı bile söylemeyecektim.

Belki acı çekecekti. Ama ben buna rağmen yalana devam edecektim.

Onun acısına göz yuma yuma sırf mutlu olabileceğim, sadece ikimizin olduğu bir tanecik güzel an için ona gerçekleri sunmayacaktım.

Ona sahte bir ben sunacaktım.

Çünkü gerçek beni sevmezdi. Bundan emindim.

Belki kanacaktı yalanlarıma, hatta güvenecekti bana. Belki aşık bile edebilecektim onu kendime ama aşık olacağı kişi sahte tarafım olacaktı. İnandıkları yalandan ibaret olacaktı.

Ona gerçek tarafımı zerre göstermeyecektim.

Peki ya her şeyi öğrendiğinde?

Canı çok yanar mıydı?

Ve ben buna rağmen yaptığımdan zerre pişmanlık duymamaya devam eder miydim?

Bencildim.

Bunu biliyordum.

Ve bunu bile bile aklıma koyduğumu yapacağıma dair kararlılığımı sürdürüyordum.

Onun canını yakacak olmaya göz yumuyordum.

𝑬𝒓𝒂𝒔𝒆𝒅 𝑴𝒆𝒎𝒐𝒓𝒊𝒆𝒔 | RinsagiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin