*5 ay sonra*
*Yoongi'den*
Taehyung'la tanışalı tam tamına beş ay olmuştu.Arkadaşlığımız güzel gidiyor,beni güldürüyor.Bir ay'ın iki yüzü gibiyiz,ben karanlık tarafsam o aydınlık tarafı.Fakat öyle ki,güneşten aldığı o ışığı benimle de paylaşıp biraz da olsa ışığı görmemi sağlıyordu.
Şimdiyse beraber bir lokanta da jajangmyeon yiyorduk.Bu aralar biraz sessiz ve dalgındı.Kaşlarımı çatarak yüzüne baktım.
"Taehyung?neyin var?bu aralar çok dalgın ve sessizsin seni hiç böyle görmemiştim."
Bunu dediğim sırada taehyung kafasını yemeğinden kaldırıp keyifsizce bana baktı.
"Ah...demek böyle görünüyorum.Büyükannem rahatsızlanmış ve birkaç gündür yatağından da çıkamıyormuş.Eh,haliyle gidemiyorum da ama ailem hep haberdar ediyor fakat yeterli gelmiyor"
Taehyung kafasını eğdi,önüne baktı.Elleriyle oynarken elimi omuzuna attım ve omuzunu sıvazladım.
"Merak etme büyükannen iyi olacak buna eminim.Hem,büyükannen seni böyle üzgün görseydi eminim ki üzülüp daha çok hastalanabilirdi."
Kafasını kaldırıp yüzüme baktığında gözlerinin dolu olduğunu gördüm.Etrafa bakınıp taehyung'a döndüm.
"Hadi kalkalım hem hava alırız hem de kafanı dağıtırsın"
Olumlarcasına kafasını salladı,hesabı ödedim ve lokantadan çıktık.Deniz kenarı'nın iyi gelebileceğini düşündüm.Ne de olsa deniz,sakinliğiyle dertleri biraz da olsa hafifletir.Hatta öyledir ki deniz;İnsan'a iyi gelir,siz derdinizi anlatırken sakindir fakat en vurucu yerine geldiğiniz de cevap niteliğinde dalgalanır deniz.
İkimiz de sessiz sedasız ilerliyorduk.Bir an yüzüne baktım.Boş boş önüne bakarak elleri ceketinin cebinde yürüyordu.
"Büyükannen için bu kadar üzüldüğüne göre eminim ki sen de önemli ve büyük bir yere sahiptir."
Dediğim de acıyla gülümsedi,önüne bakarak konuştu.
"Daha küçük bir çocukken büyükannem bakardı bana.Annemden çok onunla vakit geçirirdim.Ve ondan birçok şey öğrendim.Biliyor musun?ben daegu'dan seoul'e gelirken de hastaymış büyükannem meğersem bana belli ettirmemiş,aklımda kalır diye.Ama ben hissetmiştim,hastaydı.
Başta gitmek istemedim,üniversite'yi daegu'da okuyacak,büyükannemin yanında kalacaktım.Ama ailem buna izin vermedi beni buraya gönderdiler."
Derin bir iç çekti,yüzüne baktım ağlamamak için kendini zor tutuyordu.O sırada sahile gelmiştik.Kumsala inip yere oturduk,dizlerimi kendime çekip kollarımı dizlerime doladım.
"Sevdiğin kişiyi kaybetme korkusu...bunu çok iyi bilirim.Bu duygu o kadar berbat ve elini kolunu bağlayan bir durumdur ki,elinden hiçbirşey gelmez.İzlersin,sadece izlersin.
Dünya'nın iyi yönlerinin olduğuna dair bir inancım yok,fakat eminim ki büyükannen iyileşecek ve eski sağlığına kavuşacaktır."
Taehyung'a baktım,o da bana bakıyordu.Gözlerinden yaşlar aktı akacaktı.Kendime çektim ve sarılıp sırtını sıvazladım.
"Ağla taehyung,zorlama kendini,dök içini.Eğer biraz daha tutarsan daha da kötü olacaksın.Pekte iyi teselli verebilen birisi değilimdir ama büyükannen iyi olacak,seninle konuşacak,gülecek."
Ben bunları derken Taehyung bana sarılmış ağlıyordu.Dedim ya,onu ilk defa böyle görüyorum ve bu benim de kalbimi acıtıyor.Çektiği acı'nın aynısını ben de çekiyormuşum gibi,en derinlerim de hissediyorum.
"Teşekkür ederim yoongi,iyiki varsın.Bana bu dediklerin bile ayağa kalkmama yetti."
Dediğinde gülümsedim,sırtını sıvazlayarak;
"Önemli değil,çünkü ben her zaman yanında olacağım.Nasıl ki sen bana bu beş ayda yol gösterici olup ışığını benimle paylaştıysan,ben de sana güç verip ayağa kaldıracağım.Çünkü,ay'ın bir tarafı daha karanlık olursa,geceleyin o güzel aydınlığıyla insanlara önder olamaz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dance of the moon(Taegi)
Fiksi Penggemar"Sana bakıyorum da,birçok zorluk atlatmana rağmen ayakta duran birisin.Bir tarafın aydınlık,diğer yanınsa karanlık.Tıpkı...tıpkı bir ay gibi.Bir parçan güneş ışığına doymuş,bir parçansa o ışıktan mahrum.Sana ışık tutabilecek daha büyük güneş,hatta k...