Türkiye! Dönüş...
Azad Kaplan!
Yeniden Türkiye'ye gelmek, havasını içine çekmek güzeldi. En iyisi bizim ülkeydi, burayı hiçbir yere değişmezdim. Kendi ülkem, döndüğümde kendimi bulmuş gibi olmuştum. Yüzümde bile gülümsemem vardı, herşey eskisi gibi güzeldi. Bana verdiği his hâlâ aynıydı. Işte o anda birisiyle çarpışmıştım, allah'ım bu nasıl koku? Tüm algılarım bu koku üstüne mi kuruldu, bir insan gül gibi kokar mı? Gözlerim niçin açılmıyor, bu hoş kokulu narin beden yıllarca neredeydi?
#- Özür dilerim bayım.
Sesi nefesi kadar, kokusu kadar etkiliydi. Ilk defa tüm algım bir beden üstüne kurulmuştu. Aşk mıydı bu? Peki bu hoş sesli kız kimdi? Ben sana değil varlığına, kokuna, sesine aşık oldum gülüm. Ömrünü bana ver ne olur, gel benli senli günlere götür. Geleceğim ol!
# - Tekrar özür dilerim.
Dedi geri çekilerek, sonunda yüzünü de görebilmiştim. Aşk, Allah'ım yardım et kalbim yerinden çıkacak! Bu kız bir melek mi yoksa efsunlu mu? Kalbime ne oluyor, yoksa kalp krizi mi geçiyorum? Gitme be prenses, geri dön!
Yazardan...
Barboros B - Azad, iyi misin oğlum?
Azad - Aşık oldum.
Dedi giden kızın arkasından bakarak, resmen Türkiye'ye döner dönmez bir kıza vurulmuştu. Bu Dilber gibi değildi, bu kızda başka birşey vardı. Bu kız bir melek gibi masum duruyordu, onun kalbini tamda 12'den vurmuştu.
Barboros B - Belli, gel eve gidelim.
Azad - Onu istiyorum.
Barboros B - Tamam eve gidelim, söz sana o kızı araştırıp bulacağım.
Azad - Melek gibiydi, efsunlu!
Dedi aptal bir gülümseyle, ciddi manada aşık olmuştu. Hâlâ giden kızın ardından bakıyordu, kalbi deli gibi atıyordu. Ilk defa gerçekten aşık olmuştu. Kalbi ilk defa bu denli atıyor, gözleri az önce ki kızı arıyordu.
Kaplan Malikhanesi...
Kapıyı onlara Koza açmıştı, ilk fark ettiğiyse Azad'ın yüzünde ki aptal gülümsemeydi. Aklına gelen şeyle de direk şunu söylemişti.
Koza - Aşık mı oldun la?
Barboros B - Hem de ilk görüşte, ilk bakışta...Saatlerdir böyle aşık aşık etrafa bakıyor.
Koza - Sonunda seni de kaybettik.
Dedi ona takılarak ama Azad onu takmıyordu. Hâlâ aklında havalimanında ki kız vardı, unutabilecek gibi de değildi. Koza ise kıvrılan dudağıyla yeniden konuşmuştu.
Koza - Ooo sen uçmuşsun kardeşim, yakındır düğünde olur. Bu arada misafirlerin var, Balamir ve Vurgun geldi.
Vurgun - Biri aşk mı dedi? Kim evleniyormuş?
Dedi Balamir ile gelirken, Azad ise sessizce iki dostunu incelemişti. Onlarsa ne olduğunu fark etmişti, zaten gözleri bile belli ediyordu ya...Vurgun sevinip ona sarılmış sonra da gülerek şunu söylemişti.
Vurgun - Hayırlı olsun, cenaze ne zaman?
Azad - Sus be oğlum, zaten hayatında ilk defa böyle birşey yaşıyorum. Kız melek gibi, bir bakışıyla kalbimi ateşe verdi.
Dedi çocuk gibi şikayet ederek, bunu fark eden Vurgun ise kıvrılan dudağıyla yeniden konuşmuştu.
Vurgun - Barboros amca bu ciddi ha, hayırlı olsun evine gelin geliyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ!
Genç Kurgu$ - Sen bakma! # - Dur oğlum ya, en heycanlı yerinde reklam gibi girme! $ - Büyüyünce izlersin. # - Babam gibi başlama Azad, hem biz aynı yaştayız.
