Nazlının ağzından
Duru: Ne?
Tolga: Evet doğru duydun. Bizim eve gidiyoruz. Hazırlanın.
Erdem: Evet, Tolga haklı. Bu evde daha fazla kalamazsınız. Hadi Nazlı.
Nazlı: Tamam.
Erdemin yardımı ile ayağa kalktığımda kendi odama doğru yürüdüm. Duruda peşimden geldiğinde kolumu tuttu.
Duru: Nazlı, Sen iyisin dimi?
Nazlı: İyiyim. Çok korktum ama iyiyim.
Duru bana sarılınca bende ona sarıldım.
Duru: Özür dilerim...seni koruyamadım...sözümü tutamadım, Nazlı...
Duru ağladığında bende ağlamaya başladım.
Nazlı: Sakın kendini suçlama! Sen elinden geleni yaptın Duru! Asıl ben sözümü tutamadım. Ben odada kitliyken kim bilir o pislik sana neler yapacaktı.
Durudan ayrıldığımda göz yaşlarımı silip konuştum.
Nazlı: Hadi sende kıyafetlerini al.
Duru: Tamam.
İkimizde odalarımıza gittiğimizde hemen bir valiz çıkartıp kıyafet ve önemli ne varsa çoğunu koydum. Valizin fermuarını çekip odamdan çıktım. Erdem, Tolga ve Duru dış kapının önünde durmuş dik dik yerde baygın halde yatan adama bakıyorlardı. Erdemin yanına gittiğimde Erdem konuştu.
Erdem: Hadi gidelim.
Nazlı: O ne olucak?
Yerde yatan adamı gösterdiğimde Erdem sinirle konuştu.
Erdem: Ayılınca gider şerefsiz!
Erdem elimi tutup beni dışarı çıkardığında Tolga ve Duruda peşimizden geliyordu. Dışarı çıkıp Erdemin arabasına bindik ve eve doğru yola çıktık.
20 dakika sonra
Eve geldiğimizde arabadan indik ve hep beraber eve girdik. Erdem ışıkları açtığında gözlerim kamaşmıştı. Valizimi bi kenara bırakıp koltuğa oturduğumda başım çok ağrıyordu. Çok kötü bir geceydi...
Erdem, Tolga ve Duruda geldiğinde onlarda kendilerini koltuğa attı. Tolga Durunun yanına Erdem ise benim yanıma oturdu. Başımın ağrısı geçmeyince elimle ovalamaya başladım.
Erdem: Nazlı, iyimisin?
Nazlı: İyiyim, sadece başım ağrıyor. Zor bir geceydi.
Erdem: Bekle, sana ağrı kesici getireyim.
Erdem kalkıp mutfağa gittiğinde Tolga konuştu.
Tolga: Evet, şimdi her şeyi en baştan anlatın bakalım. Ne oldu gece?
Duruya baktığımda Duru konuşmaya başladı.
Duru: İkimizde uyuyorduk. Sonra birden sert bir şekilde kapı çalmaya başladı. Hemen kalktım ve odadan çıktım. Nazlıda sese uyanmıştı. Kapı deliğinden baktığımda hiç bir şey göremedim ve kapıyı açtım. Karşı komşumuz Berkay bey gelmişti. Sarhoştu.
Tolga sinirle nefesini verdiğinde kaşlarını çatmıştı. Duru devam etti.
Duru: Sonra bizimle saçma saçma konuşmaya başladı. Ona gitmesini söyledim ama gitmedi ve kapıyı zorladı. Bende hemen Nazlıya odaya gidip Erdemi aramasını söyledim. Nazlı odaya gittiğinde kapıyı daha fazla tutamamıştım. Berkay bey içeri girmişti.
Tolga: Orospu çocuğu!
Tolga biraz daha dinlerse yarım kalan işini bitirecek gibiydi.
Tolga: Eee, sonra!
Duru gözlerinden yaş akarken devam etti.
Duru: S-Sonra, üstüme yürümeye başladı. Bana iyice yaklaştığında sehpadaki bibloyu alıp kafasına geçirdim. Ama bir işe yaramadı tabi.
Tolga: Şerefsiz! Sonra ne oldu?
Duru: B-Bu kadar yeter bence. Daha fazla anlatmak istemiyorum.
Tolga tam bir şey söyleyecekken Erdem geldi. Bir elinde su bir elinde ilaç vardı. Yanıma geldiğinde elindekileri bana uzattı.
Erdem: Al bakalım, iç bunu. İyi gelir.
Nazlı: Sağol.
Erdemin elindekileri aldım ve ilacı içtim. Bardağı sehpaya koyduğumda Duru konuştu.
Duru: Biz yatalım artık. Saat baya geç oldu. Neredeyse hava aydınlanacak. Dimi Nazlı?
Nazlı: Evet, Duru haklı. Biraz dinlensek iyi olur. Size iyi geceler.
Erdem: Sizede.
Duru ile üst kattaki odamıza çıktığımızda hemen yatağa uzandım. Zaten pijamalarım hala üstümdeydi. O kadar yorgundum ki her an uyuyabilirdim. Duruda saçındaki tokayı çıkartıp yanıma uzandığında hemen uyumuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAZ ŞARKISI
Teen Fictionİki genç kız atıldıkları okuldan sonra istanbula gider ve yeni bir okula aynı zamanda da yeni bir hayata başlarlar. Fakat istanbulda onları bekleyen çok şey vardır...Hayatlarını değiştiren iki genç adam da buna dahil...