Bebek Palyaçolar!

778 81 29
                                    

🤡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🤡

Uzun zaman olmuştu..

Hepsinin birbirinden başka kafası olan hâlâ tam anlamıyla ne iş yaptıklarını çözemediği bu palyaçolar arasına düşeli çok uzun zaman olmuştu Deniz için.

Bu süre boyunca inişli çıkışlı sayamadığı tonla şey yaşanmıştı.

Gıyas'la tanıştıkları her andan beri süren evlilik teklifi grubun 'Daha çok erken! ' nidaları eşliğinde bir başka güne kalırken yaklaşık altı yüz yetmiş sekiz teklifin sonunda Deniz yaptığı ilk ve son evlilik teklifiyle noktayı koymuştu.

Evlendikten sonra Maldivlerler'de iki hafta sevişmeli, öpüşmeli ve bolca yüzmeli bir şekilde geçen balayının sonunda eve döndükleri andan itibaren hayat sıradanlaşmaya(!) başlamıştı.

Gıyas ve gürültücü grup işe gidiyor bazen birkaçı geri dönüyor ya da hiçbiri dönmüyor veya hepsi dönebilirken bir kişi eksik şekilde döndükleri de oluyordu bu garip çalışma düzeni, gizli saklı konuşulan şeyler, evin içinde bulduğu silah benzeri şeyler ve daha nicesi artık sinirlerini bozmaya; eşi hakkında korkmasına sebep olurken bazı geceler adamla aynı yatağa bile girmeyi bırakmıştı.. Hatta yetmemiş hep beraber oturmalara, gezmelere katılmayı bırakmıştı.

Onun bu kaçmalı hallerini anlayamayan empatiden yoksun grupta en çok da halini hatrını doğru düzgün sormayan ge her şeyi bir oyun sanan eşi, Gıyas, üzüyordu onu.

Bazı geceler çocuk şarkıları eşliğinde ellerini yüzünü yıkayıp üstünü temizledikten sonra yanına geldiğinde 'Nasılsın aşkım? Bugün seninle görüşemedik. ' diye sorduğunda yumuşuyordu. Flört ve aşk dolu konuşmalar eşliğinde yorganın içinde iri cüsseli adamın altında kısık, zevk dolu inlemelerle geçirdiği gecenin sabahında eşi hiçbir şey demeden ortalıktan yok oluyordu.

İki gün sonra eve elindeki rengarenk çiçekler ve hediyelerle gelip gönlünü alıyor, tekrar öpüşüyor ve sevişiyorlardı..

Gıyas'ın onu sevdiğini ve her geçen gün olgunlaştığını hissediyordu. Korunuyor, seviliyordu ama sevgi yeterli değildi. Bunu da en çok koca evde yalnız başına yemek sofrasına oturup ağzına bir gram yemek atamazken yüzüğüyle oynarken düşünüyordu ya da eşinin 'Bu gece de gelemeyeceğim. ' yazılı mesajları karşında bok varmış gibi kocaman yatakta sessiz sessiz ağlarken hissediyordu.

Yalnızlığına da bıçak bir yerlere dayanmış haldeyken eve güle oynaya gelen palyaço grubunu elindeki bavullarla karşılayıp,şaşkın halde kalakalmış eşinin avuç içine yüzüğü bırakıp gitmesiyle ayrıca bir güzel 'O benim kalbimi kırdı ben de onunkini kıracağım ' dürtüsüyle olmadık şeyler söyleyerek cevap vermişti..

Tabii tamamen bu grupla iletişimi kesmesi imkânsızdı zaten onların koruması altından çıkması büyük bir tehlikeye atmasıydı kendisini.

İşte kendi başına tuttuğunu sandığı evden, rahat ama yalnızlığın ve sevdiği adamdan ayrılmanın getirdiği üzüntüyle yaşadığı evine bir gün gelen Nefi'yle yanıldığını öğrenmiş olduğu yetmedi eşinin kim olduğuna kadar da öğrenme fırsatı yakaladı.

SÜVEYDA (BxB + ONESHOT)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin