Cenaze
"Ivy. Neden yaptın bunu sevgiline?"
"Ne sevgilisi? Saçmalamayı kes ve beni rahat bıraz Natasha."
Cenazede bayağı kişi vardı. Bucky'nin en yakınlarından biriydim ama en arkada oturuyordum.
Onun ölmesi umrumda değildi. Hatta sevinmiştim.
Ben öldürmüştüm ama beni tutuklamamışlardı. Delilleri yoktu. Hatta katili kız kardeşim, Natasha'yı düşünüyorlardı.
"Bucky seni aldatmıyordu."
"Bana bak, senin saçını başını yolarım. Şimdi ya bu cenazeden gidersin, yada seni de öldürürüm. Anladın mı?" dedim.
"Sanki bir şey dedik be."
Natasha yürümeye başladıktan sonra yanıma birinin geçtiğini farkettim, o kişi Sam di.
Yanımdan geçti ve Natasha'nın kolundan tutup kendine doğru çekti.
Tabii bu şahesere dayanamayıp cenazeden gittim. Benimle birlikte çıkan biri daha vardı, Steve.
O da Sam ve Natasha şaheserine dayanamayıp cenazeden kaçmıştı, fakat yanlış anlamıştı.
Natasha'nın Sam'den hoşlandığını sanıyordu ama yanılıyordu, Natasha Bucky'den hoşlanıyordu.
Onca şey boşuna değil heralde, bi zahmet Bucky'den hoşlansın.
"Steve?"
Steve'e seslendiğimde bana baktı ve yüzünde küçük bir gülümseme oluşup benim yanıma geldi.
"Selam."
"Neden bu kadar üzgün görünüyorsun. Tamam, bucky'nin ölümü yüzünden üzülmüş olabilirsin ama bu kadar değil heralde, değil mi?"
"Bucky'nin ölümüne üzüldüm, ama sevgilimin beni aldatması da beni daha çok üzdü."
"Nasıl yani? Kim senin sevgilin?"
"Natasha"
Hem Bucky'nin sevgilisi olan Natasha, aynı zamanda Steve'in sevgilisiydi.
"Senin adına üzüldüm mü desem bilemedim. Neyse, cenaze benim için bitmiştir. Ben gidiyorum, bay bay." dedim ve arabama doğru yöneldim.
Evime doğru giderken yolda polis arabaları gördüm ama aldırış etmedim.
Evde
Mutfakta kendime bir şeyler hazırlarken bir yandan da televizyondaki haberleri dinliyordum.
Tam koltuklara geçicekken kapı çaldı.
Tabağı yeniden tezgaha kpydum ve kapı açtım; gelenler polislerdi. Evimin önüne 4 polis arabası vardı ve birkaçı evden beni çıkarmak için kapının önüne gelmişti.
Kapıyı açar açmaz bir polis silahını bana doğrulttu ve cebinden bir kelepçe çıkarım ellerimi arkadan bağladı.
Diğer polisler evimin içini kontrol etmeye başladı.
Beni tutuklayan polis bir arabaya götürürken birkaç polis de etrafımı sarmıştı.
"Sadece Natasha cinayeti için ifadenizi alacağız."
"Bir dakika ne? Natasha mı?"
"Evet, Natasha Romanoff. Aldığımız bilgiler sizin onun kardeşiniz olduğunu gösteriyor, bu yüzden cinayete bir parmağınız olabilme ihtimaline karşı ifadenizi alacağız ve 1 yada 2 gün gözaltına alınacaksınız."
Polis arabasının kapısını açtı ve kafama bastırarak beni içeri soktu.
Evimi kontrol eden polisler 5 dakika sonra diğer araçlara bindiler ve yola çıktık.
Karakolda
Karakola geldiğimozde birkaç polis bizi karşıladi ve beni ifade odasına götürdüler.
Beni Bucky cinayeti için buraya getirdiklerini sanıyordum ama Natasha cinayeti icin gelmiştim.
Kardeşim ne zaman öldü onu bile bilmiyordum, belki de çok önceden ölmüştü ve Bucky'nin beni Natasha ile aldatmasını kafamın içinde kurmuş olabilir miydim?
Hayır bu olamazdı, herşeyi gözlerimle görmüştüm.
Ama kardeşim ne zaman ve nasıl ölmüştü? Tam bunları düşünürken içeri bir polis geldi ve karşıma oturdu.
"İsmin Ivy, değil mi? Natasha Romanoff'un kız kardeşisin. Natasha, dün James Buchanan Barnes'ın cenazesinden sonra şehirden uzak bir evde ölü bulunmuş. Cesetin üzerinde sizin saç teliniz var."
"Ne? Ben cenazeye bile doğru düzgün katılmadım, direk evime gittim."
"Yalan söylemeyin lütfen."
"Eğer bana inanmıyacaksanız neden benim ifademi alıyorsunuz?" derken oçeriye bir polis geldi ve benim ifademi alan polisin kulağına bir şeyler söyledi.
Ne söyledi bilmiyorum ama benim ifademi alan polisin yüzündeki ifade değişti ve iki polis de odadan çıkıp başka bir yere gittiler.
Ben masada tek başıma otururken içeriye bir memur geldi ve beni alıp küçük bir hapishaneye götürdü. Birazdan çıkaracağını söyledi ama inanmadım.
Bulunduğum hapishanede tek bir cam yoktu, etrafı tek bir ışık aydınlatıyordu.
Koridora boşboş bakarken görüş açıma birileri girdi, birkaç polis ve Steve.Steve'i en köşedeki çok korunaklı hapise attılar ve beni çıkardılar. Daha sonra bana herşeyi anlattılar.
Olay şu ki; Steve cenazeden sonra Natasha'yı arabasına almış ve ıssız bir yere götürmüş. Evde büyük bir tartışma yaşamışlar ve Steve dayanamayıp Natasha'ya bıçak fırlatmış. Natasha yere yığılırken yanından geçmiş ve tam o sırada Steve'in ceketinde benim saç telim varmış ve Natasha'nın üzerine düşmüş...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Bu bölümü yazarken öyle eğlendim ki anlatamam.
Umarım bonus bölümü sevmişsinizdir.
Bir sonraki kurgumda görüşmek üzere!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Love || Bucky Barnes
FanfictionBen her şeyi gördüm Bucky. O konuşmalarınızı, o gülümsemelerinizi, o öpücüklerinizi. Ona bir söz verdin. 10 gün ile nasıl yetinebilirim sence? 10 günümü mutlu geçirmek istedim seninle. • • • not: Lütfen Bucky'i normal bir insan gibi düşünün. Normal...