1. GİRİŞ

12 4 1
                                    

Kimseye benzemeye çalışma. Eğer ki sen sen olamıyorsan, kendini bırak bari zaman senin kimliğini oluştursun.

Soğuk demir parmaklıklardan uzaklaşınca kafamı hücreye çevirdim. Hücrede zamanın durduğu ve dışarıyla bağlantımızın koptuğu ömrümüzün bir günü daha. Hücrede geçirdiğim 2 saat fazla soğuktu çünkü kış aylarındaydık ve ısıtıcı, koğuşlardaki gibi hücrede bulunmazdı.

Koğuş şato'nun bodrumunda yani penceresiz ve en alt katta yer alır. Orası fazla kirliydi. Beyaz duvarlarda rahatça görünen kan lekeleri vardı. Bunların bazıları kurumuş ama bazıları her dövüşte yenilenirdi. Evet, koğuşta dövüşülüyordu. Orada kimseye güvenilmezdi. Yani, güçlü olanlara güvenilmezdi.

Şato'nun giriş kapısı 1'inci katta yer alırdı ve hücrelerde 2'inci katta oluyordu. Ceza yiyenler orada 6 ila 24

Geçici cezamın dolmasına daha 4 saat vardı ve yanımda kimsenin olmaması fazla sıkıcıydı. İki duvar arasında yurüyerek zaman kaybetmek istedim.

Yürürken incelediğim hücrenin bir duvarında boydan ve duvarın solundan sağına kadar olan siyah kitaplık vardı. Yerde, açık yer bulunmayacak şekilde döşenmiş gri bir halı vardı. Birbirine bakan duvarlarda kapılar monte edilmişti. Biri çıkış için ve diğeri özel ihtiyaçlar içindi. Duvarların rengi ise siyahtı. Bu odanın huzur verici yanı kitap kokmasıydı.

Durup kitaplara doğru yürüdüm ve elime bir kitap aldım. Ne zaman temizlenmiş bilinmez ama kitaplar ve kitaplık tozluydu. Ayrıca birçok kitap yıpranmıştı. Aynı şekilde kitaplığın da bazı yerleri hasar almış. Tahta kitaplıģın uçları kalkmıştı ve çiviler de iyi çakılmamıştı.

Kitabı alıp ilk sayfayı açtım. Aslında direk 15'inci sayfasını açtım çünkü ondan önceki sayfalar koparılmış ve kopuk sayfaların izi kalmıştı.

*****
(3 saat sonra)

Oturduğum yerden kalkarak sinirle yumruk yaptığım ellerimi açıp kitabı kapattım. Kitabın sonunda 6 arkadaş kendilerini ormanda aynı ağaca asmışlardı. Sırf birbirlerini kaybetmemek için aynı anda ölmüşlerdi.

Saçmalık bu.

İnsan yaşayacağı kadar yaşamalıydı. Kimse acı çekmesin diye öldürülemezdi veya intihar edemezdi.

Umut seni yürüdüğün yoldan hayalini kurduğun yola iten, hayal ettiğin ve edebileceğin herşeyi içinde barındıran yaşam hislerinden biridir. Umut duyulmaz, umut hissedilir.

Kapım ilk önce çalındı sonrada açıldı. İçeriye şişko bir görevli elinde yemek ile geldi ve elime verip çıktı.

Aç hissetmediğim için yemeği bir kenara bıraktım. Ben genelde pek aç hissetmem o yüzden zayıfımdır ve giydiklerim bol gelir.

Nedendir bilinmez ama içimde tuhaf bir his oluştu. Sanki herşey yanlış gidiyordu ve benim elimde değildi.

Tam içimi kemiren şeyi unutmak için yerde uyuyacaktım ki büyük ve fazlasıyla güçlü bir sesle yerimde sıçradım. Bu her neyin sesiyse hiç hoş şey değildi.

Ardından hemen, sanki deprem oluyormuşcasına sallandı yer. Ve aynı güçlü ses daha oldu.

Neyin nesiydi?

MAVİ RUH TUZAĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin