Yaralı

50 5 0
                                    

Bazen kendini koca bir evrende kaybolmuş gibi , aynı noktada debelenip durduğunu hissedersin. Nedensiz yaşamak ve herhangi aynı güne uyanıp , aynı gecede uyumak.Bugün de bir şey yapamadığını farketmek. Yorgunluk hem bedenini, hem düşüncelerini sarar. Cevabını bulamadığın soru kafanda dönüp durur .Ben neden yaşıyorum? Devamında gelense ben bu dünyada nasıl yaşıyorum?

Dui ,Toyan'ın Berdia ile tanıştığını öğrenip , Berdia'nın Toyan'ı kendisine anlattığı zamanları hatırlayınca birden bir girdabın içine düşmüş gibi hissetti.İlk defa geçmişin içinde kaybolduğunu farketti.Yok , Dui Berdia'yı kaybettikten sonra hiç yaşamamıştı.Sadece bu evin içine kendisini gömmüştü .Parasını bile daha ödemediği evinde bir hayaletle yaşıyordu.Kızı büyüyordu , o her gün işe gidiyordu,hepsi bu kadar.Geleceği neredeydi ? Berdia giderken geleceğini de mi almıştı? Bu kadar güçlü durmak neyine yarayacaktı?
Tek yaptığı her günü tüketip durmaktı.İçini acıtan farkındalıkla benim yaşamak için bir nedenim yok sonucuna ulaşmak zor olmadı.

Arabasını üniversitenin otoparkına park ederken pazar gününden kalma karamsarlığı halen devam ediyordu.
Mühendislik bölümündeki işini hallettikten sonra aklına gelen tek şeyi yaptı , Toyan'ı görmek.
Toyan kendisini karşısında gördüğünde dersten yeni çıkıyordu.İlk önce adımları yavaşladı , bedenine binen heyecanla kendini onun karşısında buldu.

"Hoşgeldin "

Bu hoşgeldin burada ne arıyorsun vurgusundaydı.
Karşısındaki onun aklındakini cevapladı.

"Mühendislikte işim vardı. Tam öğle vaktine denk geldiği için beraber bir yemek yeriz öyle giderim diye düşündüm."

Toyan'ın kafasında düşünceler saliselerden hızlı ilerliyordu.
Dui benimle yemek mi yemek istiyor ?Ayakları Dui'yi takip etti.

"Bizim zamanımızda devamlı gittiğimiz bir yerdi.Bakalım hala orada duruyor mu ? Evet tam düşündüğüm gibi dört sene boyunca aynı yere keyifle gittik."

Dediği anda durdu.Anılarında canlanan Berdia ,Melinda ve Seryo ile bu kapıdan içeri girdikleri günleri hatırlayınca aynı mekana Toyan'ı getirdiğini acıyla farkedip kendisine lanetler okudu.En azından her zaman oturdukları masaya oturmadı.
Toyan Dui ile olmanın şaşkınlığıyla oldukça ölçülü davranıyordu.Yemeklerini sipariş verip de bekleme aşamasında ikisinin suskunluğunuToyan'ın çalan telefonu bozdu.
Dui ilgisiz gözükse de ne konuştuğunu pür dikkat dinliyordu.Toyan açıklama gereği duydu.

"Hondalla ders çıkışı aynı kafede buluşuyoruz da beni bulamayınca merak etmiş."

Hondal adını duymasıyla Dui günlerdir aklını meşgul eden soruyu pat diye soruverdi.

" Sen Hondal'la çıkıyor musun?"

Toyan duyduğu soruyla panikledi

"Ne ! Hayır , neden böyle bir şey düşündün? Hondal benim arkadaşım !"

Dui gözlerini gözlerine dikip bedenini masaya yaklaştırdı.İlk verdiği cevap rahatlatsa da yeterli değildi.

"Nasıl düşünmeyim Toyan pazar gününden beri tek duyduğum Hondal. Sence de ona herkesten farklı davranmıyor musun ?"

Hayır! Bütün arkadaşlarımı seviyorum.Sadece Hondalla birbirimizi yeni tanımaya başladık.Onun sohbeti hoşuma gidiyor.

"Dahası olabilir yani ?"

"Hayır, bir kere o eşcinsel değil!"

"Hıı eşcinsel olsa açık kapı var yani."

DönüşümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin