1: Gümüş Kolye

472 79 51
                                    

Evet neredeyse 7-8 aydır üzerine kafa yorduğum ama bir türlü yazmaya cesaret edemediğim kurguyu nihayet yazdım. Aslında biraz endişeliyim umarım planladığım gibi gider. Dilerim ki okudukça okuyasınız gelir asla sıkılmadan keyif alırsınız

Uyarı: Bu kurguda hassas sahneler mevcuttur. Hazırsanız kaydırabilirsiniz.
Keyifli okumalar dilerim.

 Keyifli okumalar dilerim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

12 Ocak 2019

"Otuz beş yaşında kadın, ismi Lim Sujin. Boğazında derin kesikler var, bir tür ısırık izleri gibi. Katil tarafından hırpalanmış. Vücudunun alt kısmında çizikler var, kaçarken düşüp kendini yaralamış olmalı. Üzerinde bir başkasına ait DNA'ya rastlamadık. Bir de..."

"Bir de ne?"

"Efendim, kalbi yerinden sökülmüş. Tıpkı diğer kurbanlar gibi. Etrafa baktık fakat bulamadık."

Ayaklarımın ucunda yatan cesede doğru eğildim. Donuk ten rengi ve dehşet içinde kasılan yüzü içimi ürpertecek kadar rahatsız ediciydi.
Sol göğsünde derin bir çukur vardı. Bir zamanlar onun için kan pompalayan organı katili tarafından çalınmıştı. Bir ilk değildi, onun gibi bir sürü kurban benzer vaka dosyalarıyla önüme sunuluyordu.

Tam şah damarının geçtiği yerde bir ısırık izi vardı. "Zavallı kadının boğazını parçalarcasına ısırmış." diye geçirdim içimden. Bu tarz vakalara son iki haftadır epey rastlar olmuştum. Tamı tamına iki haftadır cehennem kaçağı bir yamyam ile uğraşıyordum.
Daha öncesine kadar şahit olmadığım kadar mide bulandıran cinsten cinayet yöntemleri ile tanışmıştım. Hangi manyak kurbanının boğazını parçalayarak onu öldürürdü? Üstelik onların kalbini yerinden söküp bütün o kayıp organlarla birlikte ortalıktan kayboluyordu.

Katiller insani duygularını yitirmiş tamamen merhamet duygusundan yoksunlaşmış kişilerdi. Bir canlıyı öldürecek kadar ileri gidebilen birinden bahsederken yaptığı kan dondurucu cinsten şeylere şaşırmak ahmaklık olurdu fakat ben yalnızca bazı şeylere anlam vermeye çalışıyordum. Kafamda haftalardır yer edinen "Neden?" sorusu bir türlü peşimi bırakmıyordu.

Son bir aydır artan cinayet vakaları sonucu önlem alınamaz bir felaketin pis kokuları burnuma geliyordu. Dışarıda insanlara işkence etmekten zevk alan bir seri katil vardı. Bu demek oluyordu ki kimse güvende değildi. Kimse huzurla başını yastığa yaslayamazdı.

Hayatımda tanık ettiğim en mide bulandırıcı vaka ile uğraşıyordum. Bu serüven boyunca neredeyse çoğu dedektif pes etmiş, bu tiksinç vaka ile ilgilenmeyi reddetmişti. Hükümet kırmızı alarm verdiğinden dolayı işin ciddiyeti göz korkutuyordu.

Çoğu kendi başının belaya girmesinden endişelenmiş, dizleri titreye titreye bırakmıştı. Bir diğer kısım ise şiddetli mide bulantıları ve bozulmak üzere olan psikolojilerini korumak için bırakmıştı fakat ben kabul etmiştim. Hükümetin son çare olarak bana sunduğu bu mühim vaka meslek hayatımın belki de en zorlayıcı meselesiydi.

The Hunter | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin