Bu bölüm YANG'ın final bölümden önceki bölümdü. Final bölümünde görüşmek üzere.
Teya Dora, Dzanum
İyi okumalar!
Bir insanın dibe düşmesiyle dibi içinde hissetmesi bambaşka şeylerdi. Belki de hep dipteydik ama o dibi ilk defa içimde bu kadar derin hissediyordum.
Geçmiş yaşanmışlıklardan çok yaşanmamışlıklarla doluydu. Sevdiğiniz bir insanı kaybettiğinizde en çok onunla yaşayamadıklarınız ve onunla bir daha hiç yaşayamayacaklarınız sizi yaralıyordu.
Amcam ölmüştü. Artık istese de bana yaptıklarını telafi edemeyecekti. Her ihtiyacım olduğunda yanımda olabilirdi ama olmamıştı. Artık istese de olamayacaktı.
Herman ölmüştü. Onunla bir sürü güzel anımız olabilirdi ama artık olmayacaktı. Beraber daha çok gülüp eğlenebilirdik ama artık bu mümkün değildi. Yaşayabileceğimiz bütün anılar onun ölümüyle yok olmuştu.
Herman'ın cansız bedenine bakarken Ateş'in gözümün önünde elindeki silahın tetiğine basıp kendini vurduğu anı hatırladım. Kanlar içinde yere düşmüştü. Kolunu Okşan'ın arabasının camına geçirdiği anı hatırladım. Koluna cam parçası saplanmıştı ve kolu kan içinde kalmıştı. Duhan'ın ona silah doğrulttuğu anı hatırladım. Ölmek umurunda bile olmamıştı.
Belki de bu hayatta en az korktuğu şey ölümdü. Benimse bu hayatta en çok korktuğum şey onun ölümüydü.
Birden ondan uzaklaşarak, "Benden uzak dur." dedim.
Bana tekrar yaklaşmaya çalışarak, "Mavi." dedi.
Ondan daha da uzaklaşarak başımı iki yana salladım. Beni hiç düşünmeden kendine zarar verebilmesini, kendini bir silahın önüne bu kadar kolay atabilmesini kaldıramıyordum.
"Gözümün önünde kendini vurdun Ateş. Gözümün önünde kolunu arabanın camına geçirdin. Duhan sana silah doğrulttuğunda hiç düşünmeden ona tetiğe basmasını söyledin. Sen öldüğünde bana ne olacağını hiç düşünmüyorsun. Benden vazgeçmek senin için bu kadar kolay. Ya sen ölseydin? Artık nefes almayan sen olsaydın ben nefes alabilecek miydim? Senin bedenin toprağın altındayken benim bedenimin toprağın üstünde olmasının ne anlamı var? Sen ölünce yaşayabileceğime inanıyorsan tamam, öl o zaman."
Sesimdeki çaresizliğin yansıması bakışlarındaydı. Ona tekrar sarılıp acımızı dindirmek istiyordum ama yapamıyordum. Birbirimizin zaafıydık ve acı da çaresizlik de bundan doğuyordu.
"Ben artık her gün ölmek isteyen bir adamı sevmek istemiyorum." dedim. "Her gün sen ölecek misin diye korkmak istemiyorum. Her gün polisler seni yakalayacak mı diye korkmak istemiyorum. Ben artık korkmak istemiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ VE MAVİ
Ficción General+18 yetişkin okurlar için uygundur. O bu dünyanın en güzeli. O gri gözlü bir seri katil. O çocukların kahramanı. O bir kimsesiz, herkesin aradığı bir kimliksiz. O Gri. O Ateş Atakanlı. Ve o karanlık gecede her şey değişti. Aşk ise bu denklemde en y...