Bölüm 1

3 0 0
                                    

Günün yorgunluğuyla yatağımda uyuya kalmak üzereydim ki mesaj sesiyle telefonumu elime aldım. Bu durum garibime gitmişti çünkü mesaj atacak kimsem yoktu benim. Bulunduğum tüm gruplar da sessizdeydi.

Kimdendi ki bu mesaj? Büyük ihtimalle telefon operatöründendi diye düşünürken öyle olmadığını görmüştüm. 

0537*******: Selam. Rahatsız ettiğim için özür dilerim.

Gerçekten rahatsız etmişti. Uykum kaçmıştı iyice. Kaşlarım çatılırken cevap yazdım.

çevrimiçi...
yazıyor...

Siz: Evet, rahatsız ettin.

0537*******:
Bir şey demek istesem de uğraşmak istemiyorum.

0537*******:
Siyah kapüşonlu ceketini okulda unutmuşsun. Genelde onu giydiğini gördüğüm için haber vermek istedim.

Düşününce haklı olabileceği ihtimaliyle oturur hale geldim. Ranzadan inip dolabımın önüne gelirken ağrıyan gözlerimi ovuşturuyordum.
Dolabıma bakınca gerçekten de kapüşonlumun burada olmamasıyla cevap yazdım.

Siz: Sende mi?

0537*******: Evet.

Siz: Hangi dersimiz ortak

0537*******: Çoğu dersimiz ortak. (görüldü.)

Cevap yazmadan geri ranzaya çıkıp uykuma kaldığım yerden devam ettim.

...
Sabah olduğunda alarmımın sesiyle uyanmıştım. Hızlıca hazırlanıp kulaklığımı takmış ve okula gitmek için yola koyulmuştum. Sabahın ıssızlığında okula yürürken dün bana mesaj atan kişinin kim olduğuna baktım. Profil fotoğrafından kim olduğunu anladığımda göz devirmiştim. Ekranı kapatıp okulun kampüs kapısından içeriye girdiğimde otobüs bekleyenlerin arasında o kızın olduğunu fark etmiştim. Bandanaları ile hemen göze çarpıyordu.

Otobüse bindikten sonra gözlerimi zemine dikip fakülte binasına varmayı bekledim. Kimse ile ne göz göze gelmek ne de iletişimde bulunmak istiyordum. İnsan sevmiyordum.

Otobüs yavaş yavaş boşalırken başımı kaldırıp nerede olduğumuza baktığımda bir saniyeliğine o kız ile göz göze gelmiştim. Anında bakışlarımı çekip ilk durakta indim. Neyse ki bir durak kalmıştı.

Yürüyerek binaya vardığımda etrafın duman altı olduğunu fark etmiş ve adımlarımı hızlandırmıştım. Kendime zarar vermemek için bundan olabildiğince kaçınırdım. Sadece bundan değil beni hasta edecek çoğu şeyden çünkü benimle ilgilenecek kimsem yoktu. O yüzden hasta olamazdım.

Dersliğe varınca ortalardan bir sıraya geçip oturduğumda daha yarım saat olduğunu görüp kolumu sıraya yasladım. Başımı üstüne koyup gözlerimi kapattım. Biraz gözlerimi dinlendirmek istiyordum. 

Sesler ile başımı kaldırıp saate baktığımda 5 dakika sonra dersin başlayacağını fark edince defterimi çıkarıp kalemimi elime aldım. Onu sallarken gözlerimi defterime dikmiştim. Neredeyse ezberlediğim satırlarda dolandı gözlerim.

Hoca gelir gelmez imza kağıdını verip derse başlamıştı. Dikkatli bir şekilde dersi dinlerken hocanın göz ucuyla önde yatan birisine baktığını görmüştüm. O kişiyi uyaracağını düşünürken görmemiş gibi tahtaya geri dönmüştü. Bu beni şaşırtırken dikkatimi toplayıp derse dönmüştüm.

Ders bitince ağır ağır eşyalarımı toparlayıp diğer insanların çıkmasını beklerken önüme uzatılan ceket ile o kişinin yüzüne bakmıştım. Ceketi sıranın üstüne bırakıp yerine döndüğünde yatan kişinin o olduğunu fark etmiştim.

Ceketimi alıp derslikten çıkmadan hemen önce yanından geçerken "Teşekkür ederim." demiştim sessizce. Duymadığını düşünüyordum ki "Önemli değil." demişti arkamdan.

Kendimi diğer dersliğe atar atmaz kulaklığımı takmış ve başımı sıraya koyup ders zamanının gelmesini beklemeye başlamıştım. İnsanlar sohbet ederken sesleri müziğin sesini bastırınca şarkıyı kapatmıştım. Kafamı sıraya geri koyarken konuşmalar artık daha netti.

*Hadi ama Menekşe bu sefer gel bari.

+Üzgünüm. işim var. İnan meşgul olmasam gelirim.

*Demir sen de bir şey söylesene. Gelin siz de.

-Üsteleme, sanki tanımıyorsun onu. Gerçekten meşgul olmasa gelirdik.

Nedense bana konuyu kapatmak istiyor gibi gelmişti.

#O zaman bir sonraki sefer için müsait zamanını söyle ona göre plan yapalım. Okul başladı başlayalı hiç çıkamadık.

•Aynen öyle.

Kızın ilgi odağı olma isteği göz devirmeme sebep olmuştu.

Konuşma devam etmeyince hocanın geldiğini anlayıp başımı kaldırdığımda o kıza kaydı bakışlarım. Dalgınca sıraya bakıyor ve elleriyle oynuyordu. Birkaç saniye ona bakıp derse dönsem de aklımda o ifadesi kalmıştı. Az önceki düşüncemi sildirecek gibiydi.

Ders bittikten sonra çıkacakken kızın ellerini yüzüne kapatıp oturduğunu görmüştüm. Demir denilen çocuk da yanında diz çökmüş bir şekilde endişeyle ona bakıyordu.

Daha fazla onlara bakmadan çıkacakken Demir'in "Hadi geç kalmayalım." dediğini duymuştum.

Kulaklığımı takıp şarkıyı başlattıktan sonra yurda doğru yürümeye başlamıştım. Genelde yürüyerek dönerdim. Dakikalar sonra yurda vardığımda aklımdaki kızla kendimi tutamayıp mesaj yazdım.

Siz: Doktora git istersen.

Bandanalı kız: Neden?

Siz: Bugün kötü duruyordun. Sınıfımda hasta birisinin olmasını istemem.
(görüldü)

Yediğim görüldü ile birkaç saniye bakakalmıştım ekrana.

Yatağıma çıkıp uzanırken aklım o mesajdaydı. Neden hiçbir şey söylememişti ki diye düşünmeden edemiyorum ki mesaj sesiyle irkilip telefonuma baktığımda yazdığını görmüştüm.

Bandanalı kız: Peki. Giderim.

Siz: Dakikalardır bu mesajı mı düşünüyordun?

Bandanalı kız: ?

Siz: Görüldü atmıştın. Mesaj yazmana gerek yoktu bu kadar zaman geçince

Bandanalı kız: Meşguldüm.

Bir şey yazmadan sohbetten çıktım.

Bir Ceket MeselesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin