( Elif'in Anlatımıyla )
Yasemin ile Bulut ve Akın'ın içeriye gidişini henüz anlayamamış, tabiri caiz ise mal gibi kalmıştık.
"Sence ne oldu?" diyerek aramızdaki sessizliği kesti Yasemin.
"Yalan söylüyor." dedim sakince.
O da evet anlamında başını salladı.
Düşündüm, düşündüm, düşündüm..
"Yasemin.." dedim ayaklanırken.
O da korkuyla ayaklanıp suratıma baktı.
"Tuna'ya bir şey yapmış olamaz değil mi?"
"Sanmıyorum, Bulut sakin bir çocuk, kavga etmez pek."
Yerime geri otururken rahatlamış bir nefes aldım. Başlarına bir şey gelmesini istemiyordum. Tuna ise başlı başına felaket bir orospu çocuğuydu.
Biz mal gibi oturmaya devam ederken Sude ve Ege Abi ortama gülerek giriş yaptı. Bu halleri beni gerçekten öldürecekti.
Benim kızlarımdı onlar.
BENİM.
Konu onlar olunca kıskançlığın dozunu biraz kaçırabiliyordum.
Onlarda yanımıza geçip oturduğunda Ege Abi her zamankinden çok daha neşeliydi.
( Bulut'un Anlatımıyla )
Akın ile içeriye geçmiş bana kıyafet vermesini bekliyordum. O ise boş bakışlarını üzerime dikmiş, öylece suratıma bakıyor ve anlatmamı bekliyordu. Salak bir adam değildi, ne olduğunun farkındaydı.
"Dökül kardeşim." dedi yeni uyandığından dolayı gözlerini ovalayarak.
Uykusunu almıştı tabi paşa.
Ne olurdu yani ben de şu an sevgilimin göğsünde uyusaydım?
Olmaz mıydı?
"Tuna'yla biraz kapıştık."
Tek kaşını kaldırarak suratıma bakmaya devam etti.
"Biraz mı?" dedi bu kez yakamdaki kanı işaret ederek.
"Göğsünde sigara söndürebileceğim bir süre kadar."
Akın gözlerini sıkıca kapattı bu kez.
"Beni neden çağırmadınız?"
Dalgaya vuruyordu ama suratı ve sesi son derece ciddiydi.
"Kusura bakma kardeşim, bir dahakine."
Sözlerimin ardından dolaba döndü ve bana kıyafet çıkarmaya başladı. Çıkardığı kıyafetleri yatağa fırlattıktan sonra yanıma oturdu ve konuşmaya başladı.
"Bulut, Elif'e inanıyorsun değil mi?"
Bu ne biçim bir soruydu?
Ona inanmamak nasıl mümkün olabilirdi?
"İnanmamak ihtimal bile değil benim için Akın, ağzından çıkan her cümleye şüphe etmeden inanırım."
Derin bir nefes aldım.
"Sen söyle asıl, göğsünde sigara söndürülen bir kız çocuğunun içi yanarken, ben ona nasıl inanmayabilirim?"
"Seviyor musun onu?"
Gülümsedim.
"Seviyorum."
"Beni yanlış anlama, eğer bir gün bir sorun olur da Elif''in hayatından çıkman gerekirse, veya şu an böyle bir düşüncen varsa hemen yap."