pain relief 101

164 4 0
                                    


~

Yaralı olması, yardıma muhtaç olduğu anlamına gelmiyordu. Jason kanaması devam etmesine rağmen malikhaneye kadar olan bütün yolu gidebilmişti, ayrıca kimseye yakalanmadan bütün o güvenlik sistemlerini aşmıştı. Bu uzun bir gece olmuştu, ve şu anda gidebileceği daha güvenli bir yeri yoktu. Kuyruğunu bacaklarının arasına sıkıştırıp eve geri dönmüştü.

Tam olarak böyle sayılmasa da eve dönmek her zaman böyle hissettiriyordu.

Jason çok az bi eforla malikhanenin yan tarafına ulaştı. Yan tarafındaki ağrıyı görmezden gelmeye devam ederken ana yatak odasının penceresinden içeri girdi. Beklenildiği gibi oda karanlıktı, hemen kendini yatağa bıraktı. Yorgunluktan ölüyordu ve her şey acı veriyor gibiydi. Kısa bir şekerleme gözüne harika görünüyordu, bu yüzden hemen gözlerini kapattı.

Jason'ı tekrar uyandıran dondurucu soğuktu. Yerinden sıçradı ve tutunacak bir şey arayışıyla kollarını uzatırken suyu her tarafa sıçrattı. Küvetin kenarlarına tutunmaya devam ederken buraya nasıl ve neden geldiğini idrak etmesi bir kaç saniyesini aldı. Olanları hatırlayınca arkasına yaslanıp nefeslerini düzene sokmaya çalıştı. Kendisini incelemeye başladı.

Bütün yaraları temizlenip sarılmıştı ve kırılmış kemiği yerine oturtulmuş gibi görünüyordu. Buz banyosunda uzun süre durmadığına emindi ama bütün morluklarına çok iyi geldiğini anlayabiliyordu. Kollarını göğsüne sarıp acısını azaltmaya çalıştı. Dirseğindeki ve omzundaki çıkıklar da yerine yerleştirilmişti ama hala acıyla zonkluyordu. Yaraları sarılmış olmasına rağmen her şey hala acıtıyordu.

"Sonunda uyandın," dedi Bruce. Jason elinde bir bornoz ile banyoya girmesini izledi.

"Evet, beni boğmaya çalışmandan hemen önce," dedi Jason kaşlarını çatarak. Bruce bir şey söylemedi. Küvetin kenarına yaklaştı ve bornozu açıp tutmaya başladı. Jason ona iğneleyici bakışlarını gönderdi ama yine de yavaşça küvetten çıkmak için hareketlendi. Çıkmaya çalışmak zordu ve titrememeye çalışıyordu ama hala canı çok yanıyordu. Bruce kısmen bornozu giymesine yardımcı oldu. Yaralı kolunun dışarıda kalmasına dikkat etti ve Jason'ı lavaboya doğru yönlendirdi. Jason, Bruce koluna bir kol askısı takıp bornozunu üstüne örterken isteksizce bekledi.

En azından malikhane sıcaktı.

"Bana yardım etmek zorunda değildin," dedi Jason, Bruce kapıyı açerken.

"Yatağımda baygın yatıyordun," diye cevapladı Bruce. Jason aksayan adımlarla peşinden gidiyordu.

"Huzur içinde kestirme yapıyor olamaz mıyım?" Jason somurttu.

"Kan kaybediyordun," dedi Bruce. Jason sessizce homurdandı. "Ama huzur içinde yapıyordun, itiraf etmeliyim." Odadaki koltuklardan birine asabi bir şekilde oturdu. Jason da yanına yerleşti. Kendini tam anlamıyla koltuğa attığı için canı yansa da bunu dışarı yansıtmamak için elinden geleni yaptı. Bruce okumaya devam etmek için kenardan dosyasını aldı. Jason rahatsız olmuş bir şekilde onu izledi.

Bir süreliğine, sadece sessizlik vardı.

Jason hala devam eden ağrısı yüzünden dikkatini dağıtmak için etrafa bakıyordu. Buzlu duşun sebep olduğu uyuşukluk hissi yardımcı olmuştu ama şimdi tekrar ısınmaya başlamıştı, gerçekten de kötü durumda olduğunu anlayabiliyordu. Karnındaki dikişleri hissedebiliyordu ve bu kadar kötü yaralarla nasıl buraya kadar geldiğini merak ediyordu. Bruce ona baktı.

"Hala acıyor mu?" diye sordu.

"Tabiki de acıyor," Jason sessizce ona çıkıştı. "Birisi bağırsaklarımı çıkarmaya çalıştı." Bruce endişeli bir yüz ifadesi takındı. Jason'a ne yapıyor olduğunu sormayacaktı. İstediği anda cevabı bulabilirdi, belki de zaten biliyordu, ama bu sonuçlarının hoşuna gittiği anlamına gelmiyordu.

one shots | brujay +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin