ÇAKIR (Tamamlandı)

Aile Yemeği

Ortaya bir bomba atmıştım ve her yer toz duman olmuştu. Masadaki herkes oturduğu yerde donup kalmıştı. Kimi ağzına yiyecek dolu çatalı götürdüğü anda donmuş, kimisi de çay bardağını dudağına değdirdiği anda. İlk tepki şaşkınlığından en önce sıyrılan Güney abimden geldi.

"Nerede o şerefsiz? Onun yeni ameliyat olduğuna bakmayacağım, yüzünü gözünü dağıtacağım.” Elindeki çatalı masaya fırlatıp öfkeyle ayağa kalktı. Birisi ona şu anda engel olmasa eminim dediğini de yapardı, suratı öfkeden kıpkırmızı olmuştu.

Babam bağırdı."Otur oğlum yerine, bu işi aramızda etraflıca konuşup hep birlikte karara bağlayacağız. Herkes sakin olsun. Yoksa hepinizi alırım ayağımın altına."

Güney abim bana sert bir bakış atıp yerine oturdu. Ben artık yirmi dört yaşında, kendi kararlarını alabilecek bir yaştaydım. Bu yaştan sonra benim turşumu kurmayı düşünmüyorlardı ya.

Annem bana ben biliyordum der gibi bakıyordu. Babam ise kaşlarını çatarak. "Kızım siz ne zaman sevgili oldunuz? Daha düne kadar aranızda hiçbir şey yoktu."

Sandalyeye oturdum. Ve ellerimi göğsümde kavuşturarak savunma pozisyonu aldım. Onların sorduğu tüm soruların cevaplarını verecek ve bunu yaparken de hiç kimsenin lafının altında ezilmeyecektim. "Baba daha önceden bana benden hoşlandığını söylemişti zaten. Dün akşam da resmi olarak teklif etti, ben de kabul ettim."

Gediz abim, Güney abim kadar sinirli görünmüyordu."Yani sende ondan hoşlanıyorsun, tek taraflı değil bu hoşlanma olayı."

"Evet abi. Yoksa teklifini neden kabul edeyim?"

"Abla sana daha yeni kavuştuk. Hemen evlenip gidecek misin bu evden?" Bunu soran Giray'dı.

"Yok kardeşim ne evlenmesi. Önce birbirimizi yakından bir tanıyacağız. Evlenme kararı almak o kadar kolay değil."

Güney abim Giray'a "Aklına bir de evlilik olayını sokmasana. Belki Kürşat'ı yakından tanıyınca ondan hoşlanmadığına karar verir. Böylece kısa sürede birbirlerinden ayrılırlar," dedi sinirle.

Annem "O iş o kadar kolay değil. Kürşat oğlum kızıma aşık olmuş. Ben yakın zamanda evlenirler diye düşünüyorum," dedi.

Bu sefer babam anneme kötü bir bakış attı. "Ne evlenmesinden bahsediyorsun Gülnur, benim kızım daha çok küçük. Otuzuna gelince belki düşünürüz."

Annem sinirli bir ifadeyle "Şimdi benim ağzımı açtırma Çetin, ikimizin kaç yaşında evlendiğini unutmuş olamazsın," dedi.

Babam "Çocukların yanında karıştırma oraları hanım," dedi. Bıyıkları olsa nerdeyse anneme bakarak uçlarını bükecekti.

Güney abim "Hem bu evde önce Gediz abim, sonra ben evleneceğim. Kız kardeşimize gelene kadar daha çok zaman var. Kürşat ciddi bile düşünüyor olsa önce bizim evlenmemizi bekleyecek ki ben zaten hiç evlenmeyi düşünmüyorum," dedi.

Gediz abim ayağa kalktı. "Ben sıramı kız kardeşime verebilirim. Kürşat'ın kardeşimi canı pahasına koruyacağına inanıyorum. Gözüm arkada kalmaz böylece,” dedi.

Güney abim suratını astı.

Ben de ayağa kalktım."Gidiyor musun abi?”

Gediz abim başını salladı.

"O zaman seni geçireyim." Sırf bunu yapmak için eve erkenden gelmiştim. Gediz abimi arkasından dualar okuyarak uğurlamak istiyordum.

Gediz abim şapkasını eline alırken bana gülümseyerek baktı. "Gel kardeşim geçir, buna çok mutlu olurum."