✵²⁴

3.9K 259 1K
                                    


we are not an ordinary family

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

we are not an ordinary family

Lisa işaret parmağını gülümsemesini bastırmaya çalıştığı dudaklarının üzerine götürüp Arin'e sessiz olmasını işaret ettiğinde Arin kahkaha atmak istiyor ama kendini çok zor tutuyordu. Küçük ellerini ağzının üzerine kapatıp kıkırtılarının dışarı çıkmasını engellemeye çalıştı.

Lisa kolunun altındaki kesme tahtasını adeta melek gibi huzurlu huzurlu uyuyan Jungkook'un alnının üstüne hizaladıktan sonra elinde tekeri patlamış bisikletinden söktükleri pembe kornayı tutan Arin'e baktı. Kahkaha atmamak için uğraşırken ikisi de patlayacaktı neredeyse. Zar zor üçten geriye doğru saydı, "3,2,1! Çal!"

Arin elindeki kornayı zavallı babasının kulağının dibine sokup şeytani bir gülümsemeyle çaldığında Jungkook ani bir şekilde yattığı yerden fırlayıp, fırladığı gibi de kafasını Lisa'nın tuttuğu sert tahtaya çarptı.

Ani çarpmanın etkisiyle kafası yastığa geri düştüğünde Jungkook şaşkınlıkla yattığı yerde öylece kalakaldı. Galiba kafası yarılmıştı ve beyni gözüküyordu.

Kendilerini gülmekten yerlere atıp ciyak ciyak kahkahalar koparan Lisa ile Arin ve acıyan kafasını ovuşturup çatık kaşlarıyla kendine gelmeyen çalışan Jungkook üçlüsü. Güzel bir sabah.

"Ben gülmüyorum," dedi Jungkook yattığı yerde doğrulup. Gerçekten de sinirli olduğu yüzünden okunuyordu ama kızların umurunda değildi.

Lisa yatak odasının zemininde oturup karnını tutarken iki büklüm olmuştu. Kahkahalarının arasından zar zor konuştu, "Kendimiz gülelim diye yaptık zaten."

"Karnım acıyo!" dedi Arin karnını tutarak. Yerde yuvarlanıp duruyordu ve gözlerinden gelen yaşlar kahkahadan mı kaynaklı yoksa gülmekten yarılan karnının acısından mı, bilmiyordu. Tıpkı Lisa gibi kahkahalarının arasından zar zor bağırdı, "CANIM YANIYO!"

Lisa yerde dizlerinin üstünde sürünerek Arin'e yaklaşıp tuttuğu karnını ovmaya başladığında hala daha gülüyordu, "Babanınki kadar yanmıyor en azından," dedi. Bu, ikilinin birbirlerine bakıp tekrardan ciyak ciyak kahkaha atmasına sebep oldu.

Jungkook hala daha kafasını ovuşturuyor, her ne kadar elini defalarca kontrol etmiş olsa da alnına dokunup dokunup kanayıp kanamadığına bakmaya devam ediyordu. Kendisine karşı böylesine bir gaddarlık örneği gösteren bu iki budalaya kızmak istiyordu, hem de tüm gün surat asarak, fırsatını her bulduğunda azar çekerek ve laf sokarak kızmak istiyordu.

Ama çok güzel gülüyorlardı.

Komodinin üzerinden gözlüğünü alırken ikisinin gülüşlerine gülümsememek için kendini tuttu ama başarılı olamadı. Belli belirsiz bir şekilde tebessüm ediyordu ve kafasının acısı da yavaş yavaş geçmeye başlamıştı. Üzerindeki ince yorganı atıp ayaklandı, "Siz şimdi görürsünüz."

oak ridge, st.23 | liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin