⛓️
NORA YILDIZI
⛓️
1967...
3 CADI EFSANESİ
"Bir varmış bir yokmuş zamanın birinde zenginlikleriyle, bereketiyle ün kazanmış bir gezegen varmış; Dünya. Üzerinde çeşit çeşit canlıların yaşamına olanak sağlayan bu Dünya sahip olduğu bereket taşının tohumları barışı, huzuru, bereketi ve zenginliği sembolize ediyormuş. Yüzyıllar boyunca Dünya herkesin kıskandığı bir gezegen olmuş." Dedi Isabella şişkin karnını okşarken. Yaklaşık 5,5 aylık hamileydi. Eşi prens Brendon ve prenses Isabella evliliğinin tohumu olan bir kız çocuğu bekliyordu. Saat gece yarısıydı fakat Isabella'nın uykusu gelmiyordu. Bundan dolayı minik kızının odasına çıkıp ona herkes tarafından bilinen bir efsaneyi anlatıyordu. Isabella henüz kızı daha doğmamış olsa bile odasını düzenlettirmiş ve kızının doğumunu heyecanla bekliyordu. Boğazını temizleyip efsaneye kaldığı yerden devam etti. " Barıştan yana olmayan 3 cadı varmış. Bu 3 cadının kalbi karanlıkla doluymuş. Bir gün bu 3 cadı birleşip hain planlar yapıp Dünya'ya insan kılığında inmişler ve gece yarısı olunca insanların kabuslarına giriyorlarmış. Kabuslarına girdiği insanlara kabuslarında korkularını yansıtıyorlarmış. Ertesi gün uyandıklarında da kabuslarındaki gibi bir güne uyanmış oluyorlarmış. Kabusu gören bir ressam, eline kağıt ve kalem alıp hemen rüyasında gördüğü cadının suratını ve başındaki tacı çizmiş. Çizimini bitirdikten sonra bunu tüm herkese anlatmış ve bazıları o adamın kabusuna giren cadıyı gördüklerini söylemiş. Bunun üzerine Dünya'da ilk kez tüm canlıların üzerine korku tohumları salınmış olmuş. Bu olay o kadar çok ünlenmiş ki efsanelere konuk olmuş." Ve son sözlerini de söyleyen Isabella uykuya dalmıştı.
...
Gelecekten kesit-
Büyünün zehiri yavaş yavaş tüm evrene yayılıyordu. Büyünün kombinasyonları komplike bir şekilde her yerde her kişide farklı kötülüğü gösteriyordu. Büyü, bu sefer de Güç Taşının gezegeni olan Nora Yıldızı'nı hedef almıştı. Yüz yılların barış noktası olan bu gezegen iyiliği, kötülükle yenemeyecek kadar zayıftı. Büyü kötülüklerle beslenen karmaşık ve zehirliydi. Zehirin, hedef aldığı kitle muhakkak kötülüğü içerisinde hapsediyordu.
"Hamlelerin bir işe yaramıyor dur artık! Anla artık beni yenemezsin. Neden bana inanmıyorsun? Neden sana kendimi açıklamama izin vermiyorsun? Sen böyle biri değildin. Bana, sevgiline, sorgusuz sualsiz inanırdın. Niye böyle yapıyorsun? Söyle, niye?!" Büyü etkisini anlaşmazlıklardan yana kullanarak etkisini gösterdi.
"Bana ihanet ettin ve hâlâ sana inanmamı mı istiyorsun? Daha çok beklersin. Seni öldürmek için elimden geleni yapacağım. Ölümüne savaşacağım. Ve başaracağım da. Senin için direnmenin anlamı yok. Vazgeç ve kendini bana teslim et." Yaşanılan sevgi yerini yaşanmış acıya, acıda yerini intikama bırakmıştı. İntikamın tohumları vücut bulduğunda artık kaybedecek hiçbir şeyiniz kalmıyordu.
"Asla, sevgilim. Sen bana inanıncaya kadar direnmeye devam edeceğim." İyilik aslında sanıldığı kadar dayanaklı değildi kötülüğün karşısında. Tüm canlıların kalplerinde kötülük vardır fakat iyilik sonradan kazanlır. Sonradan elde edilen şey her zaman bozulmaya tahrip olmaya meyilliydi. Büyü de bunu gözler önüne seriyordu.
Ve karanlık havada bir ışık belirdi. O, bunu farkettiğinde iş işten geçmişti. Işık gitgide büyüyordu.
" Dinle, gözlerime bak ve gerçeklerin perde arkasını hisset." Gerçeklerin perde arkası gerçek olamayacak kadar kötülük tohumlarına bulanmıştı. Ve gerçeklik artık kayboluyordu.
Bir patlama sesi, karanlık kısa bir anlığına yerini aydınlığa bıraktı.... Karanlık içinde histerik bir kahkaha yankılandı.
BÖLÜM SONU ~devam edecek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NORA YILDIZI (DÜZENLENİYOR)
Fantasy'Karanlıkta parlayan her ışık, umudun sessiz şarkısıdır; ve her yıldız, gökyüzünde yazılmış bir dilektir."
