19(final)

33 4 6
                                    

Elimdeki hapla bakışıyordum. Bu acıya katlanabilir miyim ki.

Birkaç saat önce olanlar

Tanrısal bakış açısı

Boş boş yürüyordu Minho sokaklarda. Sadece içinde ceset olan o evden uzaklaşmak istemişti bu süre. Herşey üstüne gidiyordu oğlanın. Kalbi dayanamıyordu hayatını verdiği oğlanı kaybettiğinden. "Oh özür dilerim bayım!" Minho yürürken bir dayı çarpmıştı ona, hemen de özürünü yetiştirmişti. Dayı çarptığı oğlana baktı, yıkılmış gözüküyordu Minho. "Oğlan bu haplardan almak ister misin. Kafanı baya iyi yapar ha." Minho eğik başını kaldırıp dayının kendisine uzattığı haplara baktı. Belki iyi gelebilirdi, kim bilir belki de zehirlenecekti ama umrunda değildi. Uzattığı 7-8 hapı adamın elinden aldığı gibi cebine attı.

"Ödeme?"

"Boşver oğlan bunlar benden olsun."

"Sağolasın abi."

"Ha bak sana ne dicem. Bu haplardan kesinlikle 3'ten fazla alma ha aynı anda. Bi arkadaşım 2 tane içmişti aynı anda, maldı işte kafamı hemen yapar dedi ve cehennemi boyladı. Benden demesi ha."

Minho başıyla onayladı adamı. Kendisine büyük bir iyilik yapılmıştı aslında, bu fırsatı kaçırmayacaktı.

Minho'nun bakış açısı

Bende mi iki tane alsam önce. Kaç tane alsam giderdim ki sevgilimin yanına. Kim bilir şuan ne mutludur ailesinin yanında. Beni özlüyor mudur ki? Birazdan öğrenicem bunu..

Elimdeki haplarla mutfağa girdim ve bi bardak su alarak Jisung'un odasına geri döndüm. Dünkü cesedi banyoya koymuştum. Yerde kan izleri dursa da hiçbir anlam taşımıyordu. Jisung'un notunu önüme alarak çekmeceden yeni bir kağıt ve bir kalem çıkardım. Masanın üstüne koyup haplardan bir tanesini ağzıma attım. İçtiğim su ile bir ilacı çoktan almıştım. Vaktim çoktu, yavaş bir ölüm olacaktı.

Yazmaya başladım

*
Minho

Bu not bir ölüm notudur...
Hanginiz bu kağıdı aldı bilmiyorum ama herkes için konuşucam. Şuan aldım ağzıma bir hap, yavaş yavaş diğerlerini de alıcam. Bu notu yazarken ölmek istemiyorum çünkü. Şuan bile midem ağrıyo. Kim bilir diğer hapları alınca ne olucak.

Hyunjin, senle o olaydan sonra çok çektik be kardeşim, sen ayrı ben ayrı. Sen mutlu sonuna kavuşsan da bana nasip olmadı. Bende kavuşuyorum sonunda.

Felix, başta sana çok öfkeliydim. Ama Ryujin geldi, o da seninle konuşmuş. Onun anlattıklarıyla aydınlandım. Seninde tıpkı benim gibi öfke kaplamıştı gözlerini, köre dönmüştün. Sakın suçlama kendini. Sakın bişeye kalkışma, senden şüpheleniyorum.

Changbin, sen kardeşim gibiydin ya. Sana bi daha yemek yapamayacağım affet beni. Artık tek başına kutu ramenleri mi yaparsın bilemem. Jeongin var geçti o seni hayatta tutabilir. Dikkat et ha!

*

Bir hap daha aldım ağzıma ve suyla birlikte yuttum. Midemin yanması boğazıma da sıçramıştı. Kalemi yeniden alarak yazmaya devam ettim.

*

Jeongin, küçük kardeşim gibiydin sende ya, tilki seni. Bak bana, Changbin'i iyi besle tamam mı? Aç kalmasın bizim ayı. Ne demişler, aç ayı oynamaz. Yanaklarını özlicem senin be. Artık biri benim yerime çürütür o yanakları.

Chan, biliyorum çok zaman geçiremedik ama abim gibi gördüm seni. Bak ben özellikle Felix'ten şüpheleniyorum. Bişeye kalkışır falan, kendine zarar vermesin o. Herkesi hayal kırıklığına uğrattım biliyorum belki de sen de üzüldün ama lütfen unutun bu olanları. Herkes toparlansın.

Seungmin, senle de çok vakit geçiremedim üzgünüm ama lütfen iyi ol. Takma beni.

*

Başım dönmeye başlamıştı. İşe yarıyormuydu ki. 3. Hapı da attım ağzıma ve devam ettim.

*

Ryujin, senden önce hep Felix'i suçlamıştım. Beni konuşmalarınla öyle bi etkiledin ki kendi suçumun da farkına vardım. Tepkilerim fazla ağırdı. Kısa sürede bile olsa sana güvendim ve pişman da değilim. Lütfen kendine dikkat et.

Son olarak bişey daha demek istiyorum.

* şu katille olan olayı anlatır* (yazmaya üşendim çaktırmayın)

Suçlu olsam bile ölü olacağım.

Zamanım kalmadı arkadaşlar.

Gidiyorum ben.

Bu nota sıkıştırdığım diğer not Jisung'un bana yazdığı not haberiniz olsun.

Hepinize teşekkürler.

*
Ağzımdan kan gelmişti. Başımı yere eğerek ağzımdaki kanı yere kustum. Ölüyordum galiba, ama emin olmam lazımdı. Masanın üstünde duran 4 diğer hapı da alıp suyla yuttum. Kalbim acıyordu artık. Titriyordum. Kendimde değildim şuan. Saate baktım, sabahın 5'ine geliyordu. Tıpkı Jisung gibi, sabahın tatlı saatlerinde gözlerimi kapatıyordum.

Bi anda göğsüme saplanan acı ile yeri boyladım.

Çok özledim seni sevgilim.

Geliyorum yanına....

Tanrısal bakış açısı

Göğsündeki acı ile yere savrulmuştu oğlan.

Bu hissi tadıyordu işte.

Mor His'i

Ölüm hissini...

Çünkü ölüler hep mor rengini sevmişti Jisung'un hayatında

Minho'da Jisung'un kanat çırpmasıyla hissetmişti bunu

Sonunda kavuşuyordu sevdiğine

Yüzündeki tebessümle....

————————————————————

AĞĞĞĞĞ ÇOK MUTLUYUM ŞUAN
FİCİM BİTTİ AĞĞĞĞĞĞ
Belki de ağladınız özür dilerim
Ama size bi müjdem var
Hikaye daha bitmedi
Daha nasıl olaylar var
Bu hikaye burda bitse de Anlaşılma ficinden devam edicek
Eğer hala okumadıysanız okuyun okutturun
Profilimden bulabilirsiniz
mnsngsty bu fikrin olmasaydı bu kadar güzel bir fic ortaya çıkmazdı
Sana da teşekkür ederim
Anlaşılma'da görüşürüz ASKLARIMMM
Lütfen bu fic hakkında hissettiklerinizi yazar mısınız asklarım

 Mor his | Minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin