Merhabaaa 😀
Ehe 😀 ↓
5 ay sonra
Jungkook'tan
Okulumu dondurmuştum. Taehyung'un hamileliği baş gösterince onu evde yalnız bırakmamak adına okulumu dondurmuş ve bunu bebeğimiz doğup hiç olmazsa okula gidebilecek yaşa geldiği zamana ertelemiştim.
Taehyung'un durumu iyiydi (?). Diye tahmin ediyordum. Tamam. Bebeğim iyi olabilirdi belki ama yemin ederim ki ben hiç iyi değildim. Özellikle de Taehyung'umun Chibi olmamasını sağlamaya çalışırken kendimden bile ödünç vermiştim. Bu olaya gelirsek, sırf "marul almak için açık market bulamadım" diye sabaha kadar ağlamış ve bir kaç kere chibi formuna dönmekle beni tehdit etmişti. Bir ara cidden de dönüşürken onu durdurmak için atıldığım sırada bana tekme atmış ve duvara savrulmamı sağlamıştı.
Dolayısıyla da el ve ayak bileğim burkulmuş, 1 hafta yürüyemeyip elimi kullanamamıştım.
Ama buna rağmen Taehyung'umu yerinden kaldırmayıp her şeye ben koşmuştum. Her ne kadar canımın acımadığını - iki bebeğim de üzülmesin diye - söylemesem de acıdan ağlama raddesine geldiğim dakikalar olmuştu.
Şimdi ise o ağlama raddelerinden birisindeydim. Ama bu sefer acıdan değil, çaresizliktendi.
"Bebeğim. Hayatım. Yavrum saat 2 buçuk. Ben sana-"
"Tamam Koo. Tamam. Tamam şey yapma. Ben bebeğimle oturur ağlarım Kookie. (Hıck) z-zaten b-bebeğim d-de d-durmadan v-vuruyor..."
Elimi fazla olmasa da yine de 'buradayım!' Diyen şiş karnına atıp okşadığımda elimi itmiş ve tırnakları ile tenimi çizmişti.. daha sonrasında yüksek bir hırlama.
"GİT! BANA ÇİLEK BULMADAN GELME!"
Minik ayakları ile omuzlarıma vurup beni yatağımızdan ittiğinde kendimi kapının önünde bulmam 2 saniye sürmüştü. Odamızın kapısını da yüzüme kapattığında... montumu giyip dışarı çıkmıştım.
Gecenin neredeyse 3'üydü ve ben kulağıma dayadığım telefon ile uykusuzluktan geberirken açık market arıyordum..
Derken gelen taksiye binip taksiciye açık bir market bulana kadar gezmesini söyledim. Ve bu sırada Taehyung bana bir şeyler anlatmaya devam ediyordu.
"Sonra Kookie- Kookie? B-beni d-dinliyorsun d-değil mi?"
Titreyen sesi büyük bir ağlama tufanının geldiğini belirtirken kapanmak üzere olan gözlerimi sonuna kadar açıp açık olan marketi görmemle resmen taksiden fırlamıştım.
"B-bebeğim! Dinliyorum güzelim ama açık market buldum. Kapatma telefonu tamam mı?"
"Ş-şey tamam..."
Telefonu bilerek kapattırmıyordum. Çünkü ben çilekleri alırken bile saniyelik bebeklerime bir şey olabilirdi. Yanlarında olmasam bile onları koruyup kollamam gerekirdi.
Sonunda marketten çileklerle çıktığımda Taehyung'un düzenli nefesleri telefonun ucundaki yürüyen bana eşlik ediyordu.
"Miniğim istediğin başka bir şey var mı?"
"I-ıh. Sadece artık gelebilir misin?"
Gözlerim mutlulukla kapanıp yüzümü minik bir gülümseme esiri altına alırken görmeyeceğini bilsem bile başımı sallamıştım.
"Gelirim bebeğim. Hadi sen uyu. Ama kapatma."
"Tamam.."
Neredeyse 20 dakika sonra evimize geldiğimde telefonu kapatıp cebime koymuş ve olabildiğince ses çıkarmamaya çalışarak üst kata ilerleyip yatakta uyuyan bebeğimin arkasına yatmıştım. Karnının altında yastık olmadığını fark etmemle onu uyandırmamaya çalışarak minik göbeği altına yastığı yerleştirmiştim.
"Bir" olduğumuzun temsilcisi olan, ismimin yazdığı yüzüğünün olduğu, karnının üzerinde duran elini tutup öpmüş ve saçları altındaki gözlerinden de öperek minik bedenini kendime çekmiştim. Kuyruğu ile belimi sarmaladığımda gülümseyip son kez ensesinden öperek yorucu bir güne daha hoşça kal demiş, aynı yoruculukta veya daha beteri olan bir güne uyanmak üzere ellerim altındaki huzur kokan güzelimle gözlerimi kapatmıştım.
😗🤗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANIME CATBOY (CHIBI) |+18|
FanficJeon Jungkook, her okuldan dönüşte evinin bulunduğu sokağın köşesindeki kedinin ayaklarına dolanmasına engel olamaz. Derin bir yalnız içinde bulunan Jungkook, sonunda o kediyi evine almaya karar verir. Fakat bilmediği diğer iki şeyse, o kedinin hem...