"Bana bak orospu çocuğu, bir kere daha beni rahatsız edersen 38 numara ayakkabımı ağzına sokarım. Şimdi siktir git bir daha da sakın arayayım deme. Bu sana son uyarım."
Konuşmasına izin vermeden suratına telefonu kapatmıştım.Konuştuğum kim miydi?
Bugün 2. Ayımızı kutlamak için en sevdiğim grup olan Chase Atlanticin konserine gitmeyi düşünürken sabah parkta, sürekli bana kötülediği o kızla öpüşürken görmüş olduğum sevgilim.
Yani eski sevgilim
"Orospu çocuğu,hala ne yüzle seni arayabiliyor?"
Sinirle söylenen en yakın arkadaşıma döndüm.Şu hayatta gerçekten güvendiğim bi tek o vardı.
"Yüzsüz çünkü, herneyse siktir et"
Bi kaç saniye bana buruk gözlerle bakıp konuşmaya devam etti.
"Hazal, sen buna fazla tepkisiz kaldın. Gerçekten iyi misin?"
Açıkçası umrumda bile değildi. Bana göre beni aldatan biri benim değerimi bilemediği için kendi kaybederdi.
"Harikayım hayatım. Kendi kaybetti. Benim için yeterli değildi yada diğer bi deyişle ben onun için fazlaydım."
Dilan gurur duyarmışçasına gülümseyerek bama baktı.
"Haklısın bebeğim. Bugün konserde biraz kafa dağıtırız. Aylardır bu konseri bekliyorsun. Aptal biri için gecemizi mahvetmeye değmez."
Yaklaşık 4 aydır bu konseri bekliyordum ve Dilan haklıydı. Belki şanslıysam bugün yeni birileriyle bile tanışırdım.
Yatağımın üzerinde duran, dünden hazırladığım kıyafetlerime baktım. İçime siyah göğüs dekolteli dantelli bir crop, Üstüme en sevdiğim siyah deri ceketim, altıma siyah pantolonum. Bu gece gerçekten inanılmaz olacaktım.
"O zaman şimdiden hazırlanalım. Saat beş olmuş, konser sekizde başlıyor. Biraz daha konuşursak yetişemeyeceğiz."
...
"SİKTİR, BURASI HARİKA"
Dilan'la konser alanına gelmiş, kız erkek demeden herkesi ittirerek en ön sıralara gelebilmiştik. Konser kalabalıktı haliylede inanılmaz bi gürültü vardı.Kulağımıza yaklaşıp konuşsakta birbirimi zar zor duyabiliyorduk.
"IŞIKLAR MUHTEŞEM"
Dilan'a söylediğim cümlenin hemen ardından tüm ışıklar gitmişti. Her yer karanlık olurken etrafta derin bi sessizlik başlamıştı. Geçen bi kaç saniyenin ardından o muhteşem elektrogitar sesi duyulmuş, mavi ve mor ışıklar heryeri aydınlatmaya başlamıştı. Çığlık, alkış ve ıslık sesleri birbirine karışırken ana şarkıcı Mitchel Cave mikrofonu eline alıp, konuşmaya başlamıştı.
"İyi akşamlar , Bayanlar ve baylar Konserimize hoşgeldiniz."
İngilizcem iyi olduğu için bir kez daha kendimle gurur duyup, ıslık çalmaya başladım.
"Bu bizim Türkiye'ye ilk konserimiz.Bu coşkulu karşılama için teşekkür ederiz. Umarım iyi bi gece olur. Öyleyse başlayalım. Gecenin ilk şarkısı İnto İt"
Henüz sarhoş olmak için çok erkendi. Elimdeki tuttuğum içkiden küçük bi yudum içip Dilan'a dönmüştüm. İçkilerimizi tokuşturup havaya kaldırdığımızda favori şarkılarımdan biri olan İnto it'in melodisi kulağımı doldurmuştu...
